"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Irkçılık yapanları memnun edemezsiniz

M. Latif SALİHOĞLU
18 Kasım 2025, Salı
İslâm dairesi içinde iki türlü “milliyet” fikri var: Biri müsbet, diğeri menfî milliyet.

Müsbet olanı, tam bir fedailikle milliyetini din ve mukaddesat için kale yapar, kalkan olarak kullanır. Milliyeti din gibi görmez ve dinin yerine ikame etmez.

Menfi olanı ise, üstün ırk iddiasındadır. İslâmiyeti geri plâna iter. Milliyeti mâbut ittihaz eder. Dinî argümanları malzeme olarak kullanır. Başkasını yutmakla beslenir. Kuvvet kullanmayı, kan dökmeyi, can yakmayı mübah sayar.

Siz insan olarak ve Müslüman kalarak böyleleriyle anlaşamaz ve geçinemezsiniz: Onlarla fikren mutabakata varamazsınız. Ne yaparsanız yapın, onlar gibi olmadıkça ve saflarına katılmadıkça onları memnun edemezsiniz. Ufukları dardır. İkna olmak gibi meziyetleri yoktur. Muhakeme yeteneğini kaybetmişler.

«

Menfî milliyet fikri, İslâm literatüründe “unsuriyet”, yahut “asabiyet-i milliye” tabirleriyle ifade edilir. Cahillik olarak görülür. 

Onun içindir ki, “ırkçılık” fikri, Saadet Asrında bir “asabiyet-i cahiliye” olarak tesmiye edilir. Nitekim, Resûl-i Ekrem (asm), cahiliye devrine dayanan ırkçılığın İslâmiyetçe reddedildiğini buyurmuştur.

Bu hassasiyet, Emevî Saltanatına kadar titizlikle korundu. Ne var ki, yönetim şekli monarşiye dönünce ve idarî sistem “babadan oğula” geçince, bir cahiliye âdeti olan unsuriyet damarı yeniden hortlamaya başladı. 

Yetmiş-seksen yıl saltanat süren Emevilerin, bu cihette azim bir günahları var. Onlar, ırkçılık yapmakla hem âlem-i İslâmı küstürdüler, hem de kötü bir örnek olarak tarihe geçtiler. Onun içindir ki, İslâm tarihinden övgüyle söz edenler, Emevilere dair sunulacak herhangi bir iftihar tablosunu bulup aktaramıyorlar. (Tabiî, Endülüs Emevileri müstesna.)

Önemli bir diğer nokta da şudur: Türkler, Emevî saltanatı döneminde Müslüman olmadılar. Ne zaman ki yönetim Abbasilere geçti, Türkler öbek öbek İslâmiyete dahil oldular.

«

İnsanlık tarihinde ırkçılığın en kanlı ve en dehşetli olanı Avrupa’da yaşandı. Bilhassa “Büyük Fransız İnkılâbı”ndan (1789-99) sonra, Avrupa toplulukları arasında hem sömürgecilik iştihası, hem menfi millet damarı kabarmaya başladı.

Bu milliyetçilik cereyanı, bir süre sonra Balkanlara da sirayet etti. Sırplar, Yunanlar ve Makedonya’daki sair unsurlar, kanlı isyanlarla Osmanlı’dan ayrılmaya yöneldi.

Osmanlı coğrafyasına sıçrayan ırkçılık illeti, zamanla İslâm dinine mensup olanları da fenâ hâlde etkilemeye başladı. 1909’dan itibaren Türkçülük-Turancılık fikri hortlardı. 1912’de Türk Ocakları kuruldu. (Türkçülüğün öncüleri ve reisleri hakiki Türk değil.)

Ne var ki, söz konusu Türkçülük cereyanı, Kürtleri, Arapları, Ermenileri, Arnavutları menfi yönde tahrik etti. Bilhassa Türkçülük ve Kürtçülük yapanlar, “aksülamel”lerle yekdiğerini beslediği için birbirinin âdeta velinîmeti oldular. 

Gariptir ki, demokrasi tarihimizde de, her biri diğerinin yapıp söylediklerini nazara vererek oy devşirmeye ve taraftar toplamaya çalıştılar. Yüz küsûr sene sonra geldikleri nokta ise, bir taraftan ibretle seyredilirken, bundan sonrası için bu cereyanların nasıl bir seyir takip edeceğini kestiremiyorsunuz.

«

Ülkemizde ve dünyada ırkçılık illeti var mı, var. Bu illet sebebiyle, en dehşetlisi II. Dünya Harbi olmak üzere, sair savaşlarla milyonlarca insanın kanı heder edildi mi, edildi. Demek ki, kan dökmeye ve can yakmaya doymuyor şu pis ırkçılık.

Her millet, cüzî-küllî bu illetin tesiri altına girmiş ve girebiliyor. Siz hak ve hakikat nâmına ne yaparsanız yapın, ne yazarsanız yazın, ne söylerseniz söyleyin, kanlı boğuşmalara taraf olmadığınız takdirde, ırkçılık illetine mâruz kalanları memnun edemezsiniz. 

Oysa ki, İslâmiyet, hem ırkçılığı, hem dahilde kan dökmeyi reddediyor. O halde, yaşasın mukaddes olan İslâmiyet milliyeti!

Okunma Sayısı: 213
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı