"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Son iki asrın ibret tablosu (2)

M. Latif SALİHOĞLU
09 Aralık 2022, Cuma
(Dünden devam)

1865: “Ahrâr-ı Osmaniye” ismiyle Yeni Osmanlılar Hareketi başladı. Yakin tarihimizde, mahiyeti belki de en az bilinen ilim, fikir ve siyasî harekettir. Hürriyete, meşrutiyete, anayasa hazırlık çalışmalarına en çok gayret gösteren ve günümüze kadar devam edip gelen bir fikir ve siyaset misyonun sahipleri bunlar.

*

1868-78 yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki ilmî bir heyet tarafından İslâmî ölçü ve düstûrlara uygun şekilde hazırlanan Mecelle, bir hukukî prensipler manzumesidir. (1926’daki İsviçre Medenî Kanunu kabulüne kadar uygulanmaya devam etti.)

*

1876: Sultan Abdülaziz’in gayet elim bir şekilde gidişi, yerine önce Sultan 5. Murad, ardından Sultan II. Abdülhamid’in gelişi. (İbrahim Sûresi 1. âyetin sonundaki “Azizi’l-Hamid” tâbirinde, dehşetli âhirzamanda cereyan edeceği haber verilen bu hadiselere işaret var. I.Şua)

*

1876-78: Darbe, intihar süslü cinayet, I. Meşrûtiyet, Kànun-i Esâsî, seçimler, Meclis’in ilk kez teşkili. Türkçü eğilimli Ahmet Vefik Paşanın Meclis Başkanı seçilmesi. Ve nihayet, Osmanlı tarihinde “Küçük Kıyâmet/Kıyamet-i Suğrâ” tabir edilen “93 Harbi”nin yaşanması. Kıbrıs’ın, Rumeli’nin ve Kafkasların elden gitmesi.

*

1908-9: Ahirzaman devrinin başlamasından yüz sene sonra zuhur eden acip hadiseler zinciri: Manastır Dağlarında ilân edilen Hürriyet İnkılâbı. II. Meşrûtiyet, 31 Mart Vak’ası, Selânik merkezli Hareket Ordusunun devlet ve hükümet darbesi. Halife-Sultan’ın devrilmesi ve Selânik’e gönderilmesi. Sıkıyönetim marifetiyle masumlara yönelik idamlara varan ağır cezalar. Fikrî ve siyasî infazlar. İttihatçıların bozulması. Hakiki Türk olmayanlar tarafından Türkçülük fikrinin ortalığı istilâya başlaması.

*

1911-12-13: Trablusgarp’ta (Libya) ve Ege Denizinde İtalyan Harbi. 12 Adaların elden gidişi. Birinci ve İkinci Balkan Harbi. 93 Harbinden sonraki en büyük muhaceret ve katliâm o yıllarda yaşandı.

*

1914-18: Birinci Dünya Harbi. 4 milyon civarında insan kaybı ile Anadolu ve Doğu Trakya dışındaki bütün toprakların elden gitmesi.

*

1918-23: Millî Mücadele yılları. Lozan görüşmeleri. Gizli-açık anlaşmalar.

*

1924-37: Hilâfetin kaldırılması, Medreselerin kapatılması, şapka ve kıyafet inkılâbı, ve yüz bin başları götüren diğer hadiseler: Yeni kànunlar, kumpaslar bahanesiyle yapılan dinî, fikrî ve siyasî infazlar. Harf ve ezan inkılâbı.

*

1937-38: Lâiklik İnkılâbı ve katliâmlı Dersim Fâciası. On binlerce vatandaş, çatışmalar esnasında katledildi, ardından, sağ kurtulanlar muhtelif yerlere sürgüne gönderildi.

*

1945-50-60: Demokrasinin filizlenmesi ve dinî-millî iki koldan başlatılan siyasî ayak oyunları ve şaşırtma teşebbüsleri. On yıl süren huzurlu demokrasi faslı.

*

1960-61: Bir askeri cunta tarafından DP hükümetine karşı yapılan kanlı darbe. Ardından, insanlık dışı işkenceler, yalan kılıflı siyasî infazlar, siyaseti parçalama taktikleri. 

*

1970: 12 Mart Muhtırası. Komuta kademesi, Adalet Partisini iktidardan uzaklaştırmak maksadıyla radyodan bir muhtıra yayınlattı. Parlameto kapanmaması için, Başbakan Demirel, hükümetin istifasını sundu. Rayına oturma sürecindeki siyaset yeniden parça-bölük bir hale geldi. Koalisyonlar dönemi başladı.

*

1980: 12 Eylül Darbesi. Emir-komuta zinciri içinde bir askeri darbe yapıldı. Adalet Partisi iktidardan uzaklaştırıldı. Meclis ve Anayasa feshedildi. Demokrasiyi yeniden rayına oturma sözü verildi. Ancak, uygulamada tam tersi yapıldı. O darbenin demokrasi dışı tortuları hala temizlenebilmiş değil.

*

1997: 28 Şubat müdahalesi. Adına post-modern darbe denilen bu müdahalenin birçok noktası hala alacakaranlıkta duruyor. Demokrasi zarar gördüğü gibi, sayısız vatandaş da mağdur edildi.

*

2016: 15 Temmuz’un kanlı arenasında yaş-kuru birlikte yandı. Klasik darbe tarzına hiç benzemiyor. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, hadiseyi “Başarısızlığa programlanmış bir hareket” şeklinde yorumladı. Hadisenin ardı hala karanlık. “Darbe teşebbüsü, isyan, kalkışma” gibi tabirlerle isimlendirilen bu hadisenin aydınlatılması için Millet Meclisi’nce yapılan hemen bütün girişimler, bütün çalışmalar adeta boşa çıkartılırcasına neticesiz bırakıldı. Meclis’in aydınlatamadığını, acaba kim dört başı mamur bir şekilde aydınlatabilir?

Okunma Sayısı: 1835
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hikmet

    9.12.2022 11:40:17

    Hocam çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize emeğinize sağlık

  • S.topuz

    9.12.2022 06:51:27

    اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ ...Tesbihatdan! Duaya ve Sabra devam! İnnallahe meassabirîn. Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR!

  • Emir demir

    9.12.2022 06:45:44

    Hayret İlker Başbuğ nasıl böyle bir şey dedi.Demesi gereken iktidarın sloganlarını papağan gibi tekrar etmesiydi.Demek ki bazen bilinçaltlarındakini ağızlarından kaçırıveriyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı