"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye ya batar, ya çıkar

M. Latif SALİHOĞLU
16 Nisan 2025, Çarşamba
Suriye’nin durumu son derece hassas ve kritik bir noktada.

Eski hâle dönmesi muhâl. Şu hâliyle kalması da aynı şekilde muhâl. Çünkü, bölge ve dünya aktörleri gözünü bu coğrafyaya dikmiş vaziyette. Her biri kendi menfaatini düşünerek yeni stratejiler üretiyor.

Bu durumda, Suriye ya Suriyelilerin olup adım adım durulmaya-düzelmeye doğru gidecek, ya iç-dış çatışma sahasına dönüp kimsenin rahat edemeyeceği hercümerç bir vaziyete dönecek.

«

Suriye’nin bundan sonraki safha itibariyle neden “ya batar, ya çıkar” diye özetlenebilecek vaziyetinin öncelikli sebep ve gerekçelerini şöylece sıralamak mümkün:

Birincisi: 

Dünyanın dengesine oynayan ABD, Rusya ve bazı Avrupa devlerinin burada üsleri var. Bir kısmının da bu coğrafyada çok uzun zamandan beri süre gelen stratejik hesapları, dolayısıyla bağlantıları var. Şüphesiz İran ve Çin’in de kendine göre hamleleri söz konusu. Bu karmaşık tablonun devam etmesi hâlinde, ister istemez gerilim tırmanır ve kargaşa meydan alır.

İkincisi: 

Bölgeye hâkim olma emelindeki İsrail, Suriye toprakları üzerinde emelleri ve gizli-açık planları var. Üstelik, her bahane ile istediği yeri hedef seçip bombalıyor, hatta göz göre göre bazı yerleri işgal ediyor. Buna rağmen, ona dur diyecek bir aktör henüz ortada yok. Dolayısıyla, daha da azgınlaşarak ileri gitmeye devam ediyor. Ama, bir yerde mutlaka durması, yahut durdurulması gerekiyor. Aksi hâlde, bölgeye ne barış gelir, ne de huzur ve emniyet.

Üçüncüsü:

Suriye’nin demografik yapısı büyük çeşitlilik arz ediyor: Ülkedeki nüfusun yarısı etnisite itibariyle Araptır. Fakat, onlar da kendi aralarında dinî-mezhebî yönden çeşitlilik gösteriyor: Ağırlıklı olarak Sünnî olmakla beraber, ayrıca Alevî (Nuseyri), Dürzî, Ermeni, Asurî ile muhtelif Hıristiyan olan nüfusu da hatırı sayılır bir yekun tutuyor. 

Araplardan sonra Sünnî olan Kürtler ve Türkmenler geliyor. Ki, onların da yakın akrabası Irak ve Türkiye’de mevcut.

Netice itibariyle, Suriye’deki Arap nüfusunun durumu ve geleceği Mısır ve Arabistan başta olmak üzere Arap dünyasını ilgilendirdiği gibi, Kürtlerin, Türkmenlerin ve Alevilerin durumu ve geleceği de Türkiye, İran ve Irak’ı illâ ki bir şekilde ilgilendiriyor.

Dördüncüsü:

Suriye, gerek demografik yönden ve gerekse sınır uzunluğu itibariyle Türkiye’nin ilk sırada gelen komşusudur. Hem en büyük sınırdaşı, hem en çok gümrük kapılarının bulunması, dolayısıyla potansiyel olarak en büyük ticaret hacminin Suriye ile olması hasebiyle, burada olan-biten her şey, Türkiye’yi yakından ilgilendirir.

Özetle, Suriye’deki gelişmelere hangi açıdan bakılırsa bakılsın, bundan olumlu veya olumsuz şekilde en çok etkilenecek olan ülke Türkiye’dir. Buna göre, Türkiye, orada yaşanacak her gelişmeye müdahil olmak durumundadır. 

Suriye’de dünya devleriyle anlaşmaya varmak kolay olmamakla beraber, Türkiye’nin orada olup bitenlere seyirci kalması, bigâne durması düşünülemez. 

«

Velhasıl, genel ve özel durumlar açıkça gösteriyor ki, Suriye’nin geleceğini belirlemede ya Suriye halkı söz ve irade sahibi olacak ve bu sûretle huzura, sükûne erecek, ya da dinî ve etnik ayrılıklar körüklenerek durum eskisinden beter bir tabloya dönüşecek. Şimdilik üçüncü bir ihtimal görünmüyor. 

Bizim onlara dua ve temennîmiz şudur: Suriye’de inşaallah kısa zaman içinde hürriyet, adalet, demokrasi tesis edilir. Halk, hür iradesiyle temsilcilerini seçerek meclise gönderir. Meclis de, haricî hiçbir gücün tesiri altına girmeksizin ülkenin yönetimine hâkim bir duruma gelir. Hem kendileri, hem bölge insanları bu sûretle rahata, huzura erişir.

Okunma Sayısı: 1542
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    17.4.2025 08:29:25

    Suriye ile fevkalade din kardeşelrimiz ve ülkemiz adına güzel olan gelişmeler,artan kardeşliğin tezahürleri maalesef arz-ı mevdut için planlanan BOP ile ciddi darbe almış ve en uzun sınırımızda tel örgüleri kaldırarak AB gibi kimlik ile geçiş yapılacak bir merhaleye gelmek yerine 930 km.ve çift fazlı duvar örmüş olduk.Esasen örülen bu duvar,kardeşelrin arasına sokulan fitne-fesadlığın yanında hiç kalır.(Bu duvar maliyeti ile ülkede 6000'ne yakın köprülü kavşak,)yapılabilecek bir kaynak israf edildiğide hakikattir. Suriye asla bizim tesir sahamız olarak kullandırtılmaz.Bu risk yerine İİT ile kardeş ve komşu ülkenin imar,ıslah ve hürriyetlerine sahip olması sağlanılabilir.Aksi mezarlıkta ıslık çalmaktır.

  • Abdullah

    16.4.2025 15:31:54

    Suriye'nin dış bağlantıları ve yapısında ki çeşitlilik itibarıyla rahat bir idareye kavuşamayacak gibi görünüyor.Dış par maklar hep işleyecek gibi..İçte homo jen bir fikir ve düşünce birliği yok.Çok güçlü,mahir bir kadro da görünmuyor. Bu durumda Suriye üzerinde etkisi faz la olan dış güçler idarede rol oynaya cak.İdareyi onlar dizayn edecek.Harici müdahaleler ne derece uyumu ve iş ba rışı sağlayacak? Veya bunu başarabile cek mi? Her hal-u kârde Suriyenin duru mu belli değil.Temennimiz Suriyelilerin kendi idarelerini kendilerinin kurması, çatışmasız bir sistemin kurulması ve barış içinde yaşamalarıdır.

  • İbrahim FİŞEK

    16.4.2025 11:33:07

    Evet yine güncel ve önemli bir konu, bölge Mezopotamya bölgesi ile iç içe, su sebebiyle gözler burada diye düşünüyorum...

  • Salih baş

    16.4.2025 05:07:36

    En iyisi Suriye'nin Türkiye'ye katılması

  • Mustafa Said Kara

    16.4.2025 04:20:30

    Bu süreçte maalesef sizin gibi soğuk kanlı ve aklı selim yorumlardan ziyade Suriye'de olup bitenlerin İsrail eliyle organize edildiği algısına pirim verildi. Suriyede eset yönetiminin yıkılması talihsiz bir olaymış gibi görüldü. Sizin bu noktada şu yorumunuzu takdirle karşılıyorum. En azından akla ve vicdana aykırı bir şeyi mantık sosuna bürümeye çalışanlardan ayrıldığınızı biliyoruz. Teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı