"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yenilik adımlarının bedeli (4)

M. Latif SALİHOĞLU
06 Ocak 2022, Perşembe
Sultan III. Selim zamanındaki Yeniçeri Ocağının genel tablosuna bakıldığında, şu hususlar bilhassa dikkat çekiyor:

* Askerler, sefere gitmede, savaşa katılmada eskisi kadar istekli görünmüyor. Katıldığı savaşlarda da, çoğu kez hezimet yaşanıyor.

* İstanbul’daki (merkezdeki) Yeniçeri Ağaları ticaretle, Anadolu ve Rumeli’de bulunanlar ise ziraatle meşgul olmayı tercih ediyor.

* Yeniçeri subayları, hariçten yapılan menfî telkinlerin tesiri altına giriyor. Başta İngiliz, Fransız ve Rus asıllı olmak üzere, İstanbul’daki yabancı sefirler (elçiler), Yeniçeri Ağalarından bazılarını etkileyerek Ocağın fitilini sinsice ateşliyor. Osmanlı Devleti, diplomatik yollarla hangi ülke ile bir yakınlaşma içine girse, bundan kıskanan bir başka ülkenin temsilcileri kendi menfaatleri doğrultusunda Yeniçeri askerlerini kışkırtmaya çalışıyor. Bunda da büyük ölçüde muvaffak olabiliyor.

* Yeni ve profesyonelce tâlime, büyük ve köklü düzenlemeye kendileri de tabi tutulan Yeniçeri Ocakları, kısa bir müddet sonra bu uygulamayı terk ediyor. Ardından, Nizam–ı Cedit talimlerine de karşı gelerek yapılan şu tarz propaganların etkisi altına giriyor: “Yeni tâlim şekli, kâfirlerin tâlimine benziyor. Yeni kıyafetler de gâvurların libası gibi. Biz bunu kabul edemeyiz, zinhar buna razı olamayız!”

*

Ve, yeni nizam adım adım bozulmaya başladı: Çeşitli iç ve dış unsurların birleşmesiyle, Yeniçeri’den başlayan hoşnutsuzluk havası genele yayıldı ve önemli ölçüde taban buldu. İsyan ve ihtilâl sesleri ayyuka çıktı. Nizam-ı Cedid’e karşı ayaklanan kalabalık çetenin başına ise, Kabakçı Mustafa isminde dengesiz bir adam bulunup monte edildi.

Kabakçı’nın liderliğindeki isyan hareketine, Akka yenilgisini (Lübnan, 1799) bir türlü hazmedemeyen Fransızların İstanbul’daki sefiri Sebastiani de el altından destek veriyordu.

Ayrıca, Sadâret Kaymakamı makamında bulunan Selânikli Köse Musa da ikili oynuyordu. Bir yandan Padişahı ve ordu komutanlarını teskin edecek telkinlerde bulunuyor, bir yandan da âsileri tahrik edici bir tutum sergiliyordu.

Boğaz tabyalarındaki askerlerle yamakların da iştirakiyle sayıları beş yüzü aşan isyancılar, Mayıs (1807) ayı sonlarında Sarıyer Büyükdere Çayırı’nda toplanarak merkeze doğru yürüyüşe geçtiler.

Levent Çifliği’ndeki Nizam-ı Cedit birlikleri bu kalabalığı rahatlıkla durdurup dağıtabilecekken, Köse Musa’nın araya girmesiyle hareketsiz kalındı.

İsyanın çığ gibi büyüdüğünü ve tehlikeli bir vaziyet aldığını fark eden Sultan III. Selim, yine Köse Musa’nın telkiniyle Nizam-ı Cedit ordusunu kaldırdığını bir fermânla ilân etti.

Ne var ki, âsileri durdurmak artık imkânsız hale gelmişti. Zira, Unkapanı İskelesi’ne vardıklarında, onlara kalabalık Yeniçeri Ocağı piyadeleri de dahil olmuş ve önüne geçilmez yıkıcı bir kuvvete dönüşmüştü.

Topkapı Sarayı’na doğru yürüyüşe geçen ve hükûmet merkezini basan âsiler, yenilik taraftarı diye bildikleri devlet adamlarını katlettiler. Ardından “Padişahı da istemezuuuk!” diye bağırmaya başladılar.

Bu vahim durum karşısında, yeni bir karar aşamasına geldiğini hisseden halim ve şefkatli padişah Sultan III. Selim, son çare olarak tahttan çekilmeye razı olduğunu duyurdu. (29 Mayıs 1807)

Bu kararının en mühim gerekçesi şuydu: Daha fazla kardeş kanı dökülmesin.

Böylelikle, on beş yıl önce çok büyük ümitlerle başlatılan Nizam-ı Cedit hareketi, çok hazin, kanlı ve kargaşa yüklü derin bir kırılmayla sonlanmış oldu.

Okunma Sayısı: 1230
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı