"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adaleti beklerken ocaklar sönüyor!

M. Said ZEKİ
06 Ocak 2020, Pazartesi
İnanıyoruz ki; adalet kör, topal, sağır da olsa, bir gün tecelli edecek.

Hedefe ulaşacak, gerçekleri görecek, mağdur ve mazlumların sesini duyacaktır inşallah. Bundan hiç şüphemiz yok. Fakat ‘dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlar’ misali; adaleti beklerken ocaklar sönüyor, insanların hayatları kayıyor, geleceği kararıyor.

Çocuklar, bebekler şefkâtten mahrum bir şekilde, sağlıksız ortamlarda büyümek zorunda kalıyor. Şüpheliler kadar; hatta onlardan daha fazla yakınları perişan oluyor. Uzun tutukluluk süreleri, tutukluluğu tedbir olmaktan çıkarıyor, cezaya dönüştürüyor. Bir kısmı güneş yüzü göremeden dünyadan göçüyor, bir kısmı yaşananlara tahammül edemeyip hayatına hatime veriyor. Adalete güven azalıyor, masumiyet karinesine leke düşüyor.

***

Sanırım şu hükümlere kimsenin itirazı olmaz:

- Suç işleyen kimse kim olursa olsun; suçunun cezasını çekmelidir. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerce, âdil ve hızlı yargılanma hakkı ve diğer prensiplere riayet edilerek verilen haklı bir karar toplum vicdanında makes bulur. Suçların ve cezaların kanunîliği vazgeçilmez bir prensiptir. Ve herkes ‘lekelenmeme hakkı’na sahiptir

- ’Adalet bir gün herkese lâzım olacağı’ için savunulmaz. Adalet, adalet olduğu için, cihanşümul bir prensip için olduğu için savunulur. Çünkü ‘yerler ve gökler ancak adaletle ayakta durur.’ Herkes adalete sahip çıkmak ve savunmakla mükelleftir. Bu insan olmanın gereğidir. Kur’ân’ın dört sütunundan birisi adalettir.

- ’Suçluyu kazıyınca altında insan çıkar.’ Öyleyse suçlu da olsa verilen temel cezanın dışında, ayrıca eziyet yapılamaz, şeref ve haysiyeti rencide edilemez. Ceza bir olur, kanunda ve hükümde yazılanın dışında ceza olmaz.

Meselâ istediği kitap ve yayınları okuması, kendi inancına göre ibadet etmesi engellenemez. Ulaşımı engelleyecek şekilde görüşe gelecek ailesinden uzak bir cezaevine gönderilemez. Hükümlü ve tutuklular sadece Kürt, Türk veya Arap olduğu olduğu için, belli hayat felsefesini veya inancını benimsediği için, kadın ya da erkek olduğu için ayrımcılığa tabi tutulamaz. Tutuklu ve hükümlülerin, temel insanî haklardan mahrum edilmesi, ilgililerin cezaî sorumluluğunu gerektirir. Adalet dağıtma makamında olanlar bunlara dikkat etmek zorundadır.

***

Temel haklar ve hürriyetler herkesin, her insanın, her vatandaşın hakkıdır. Kimliğine, cinsiyetine, inancına, ırkına göre adalet olmaz. Suçlu suçunun cezasını çeksin ama; masumlar daha fazla mağdur olmasın.

Her kesimden, bize kadar ulaşan yüzlerce feryatlar yükseliyor. Çevremize biraz kulak verirsek, çok daha acı feryatları duymak mümkün. Mazlumun kimliği, ırkı, cinsiyeti, inancı sorulmaz. Yapılanları yok saymak durumu değiştirmiyor. Olan güzel ülkemize oluyor, gelecek nesillerin ümitleri çalınıyor.

***

Teselli için ‘sözün bittiği, ağır imtihanların yaşandığı’ bir dönemden geçiyoruz. Biliyorum ne söylense yüreğe dokunmayacak. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor. Yaşananların bir imtihan olduğunun şuurunda olanlara ne mutlu! Zaten bildiğiniz hakikatler ama; bazen başka bir ağızdan duymak insana tesir edebiliyor.

Teselli niyetine bir kaç hakikati birlikte hatırlayalım:

- Dünya imtihan yeridir. “‘İnandık’ dediyseniz imtihan olunmayacağınızı mı zannediyorsunuz?” (Ankebut-2) Başta Peygamberler olmak üzere büyük zatlar hep ağır imtihanlardan geçti. Bizler de imtihan oluyoruz. Âlemlerin ve insanların ve mü’minlerin Rabb-i Rahim’i Hakîmdir, abes iş yapmaz. Kullarına karşı çok şefkâtli ve merhametlidir. Bizi ve sevdiklerimizi bizden daha ziyade düşünür. Mü’minlerin derecesini yükseltmek, günahlarına keffaret yapmak için onları halden hale çevirir, imtihan eder, sonunda mükâfatını verir. Cennet ucuz değil, Cehennem lüzumsuz değil.

- Allah (cc) ‘kimseye çekemeyeceğinden fazla yük yüklemeyeceğini’ bildiriyor (Bakara-286). Başımıza bir musîbet gelince ‘demek ki ben bunu kaldırabilecek güçteyim’ diye düşünmek, insanı ümitsizlik ve küfürden korur.

- ’Küfür devam eder, zulüm devam etmez.’ Bu günler de geçecek. ‘Her zorluktan sonra bir kolaylık ve mükâfat vardır.’ (İnşirah-5). Beşerin zulmü ile beraber kaderin adaletini düşünerek tövbe istiğfarla duâya ve sabretmeye devam. Kanunlara uygun olarak hukuk önünde hak aramayı ihmal etmeden.

‘Eğer bir kötülüğü engellemeye gücünüz yetmiyorsa onu duyurun’ emri gereği az sayıda kişi ve kurumlar gibi Yeni Asya Gazetesi de, mağdur ve mazlumların sesi olmaya gayret ediyor. İnşallah en yakın zamanda mutlak adalet sahibi Rabbimiz adaletin gerçekleştiğini, gerçek suçlularla masumların, zalimlerle mazlumların ayrıldığını hepimize gösterir. Güzel ülkemizin üstüne adalet güneşi bir an önce doğar inşallah.

***

‘Ey adalet neredeysen çabuk gel!’

Okunma Sayısı: 4463
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Pınar

    6.1.2020 23:00:33

    Ocağı sönenlerden biri de benim .Eşim bu zulme dayanamadı ve kalp hastası oldu, kalp krizinden vefat etti .ismi halit akbulut kendisi hafızdı .lütfen bunu da duyurun bizim de Sesimiz olun

  • Ahmedi hani

    6.1.2020 16:02:21

    Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur küfür devam eder zulüm etmez

  • Arif

    6.1.2020 14:34:20

    Kendini kurtarmak için partisinden vazgeçen bir zat diyor ki; o masum KHK lilar eğer darbe olsaydı çok önemli mevkilere geleceklerdi. Bu zan ile zulmetme hakkını kendinde gören kafalardan adalet bekliyoruz. Kul zulmeder Allah adalet eder. ..

  • Ramazan ÇALIŞAN

    6.1.2020 11:37:23

    Adalet elbisesi o kadar güzel bir şeyki,onu zalime bile giydirsen yakışıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı