Artık ilim Çin’de değil; klâvyede, parmakların ucunda.. Ulaşmak çok kolay. Fakat sosyal medya sadece bir bilgi pınarı değil, adetâ bilgi seli.. süzülüp damıtılması, arıtılması lâzım. Faydalı bilgiler gelirken; sel başka şeylerde getiriyor çünkü, ekrandan gözümüze.. gözümüzden beynimize doğru. Her şeyde olduğu gibi, burada da bilgi kirliliği oluyor, haram şeyler karışıyor.

RUHU KİRLETMEMEK!

Pisliğe basarsak ayağımız kirlenir, temizlemesi kolaydır. Ama pisliğe bakarsak ruhumuz kirlenir, temizlemesi çok zor olur.

Dedeler, nineler eskiden ölümü tefekkür edip; ahiret çeyizi olsun diye Kur’ân’a yönelirdi. Şimdi, whatsapp, twitter vs. tiryakisi veya tv dizi mübtelâsı oldu. Ekran bağımlısı, paylaşım meraklısı çocuklar, gençler, yetişkinler. Anneler, babalar, dedeler, nineler ...

Ahirzamanda birinin işlediği günah; bir kalmıyor milyonlar günah oluyor. İyilikler de öyle. Hayırda veya şerde bir çığır açan kimse, neredeyse kıyamete kadar onunla mesul veya mesud oluyor. Yalan veya yanlış bir paylaşım küresel gıybete dönüşüyor, insanların şeref ve haysiyetine tecavüz oluyor. Bazen bir grup veya cemaate toptan yaklaşım milyonlar gıybet veya iftirayı beraberinde getiriyor.

GELEN HABERİ ARAŞTIRMAK, ARITMAK..

Kur’ân-ı Hakîm mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır, her bir âdabda rehberimizdir. Rabbimiz bizi bu konuda da uyarıyor: “Ey îmân edenler! Eğer bir fâsık size herhangi bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın! Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişmân olursunuz. Hem bilin ki, içinizde Allah’ın Rasûlü vardır. Şâyet O, pek çok işte size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirmiş ve onu sizin gönüllerinizde süslemiştir. Küfrü, fıskı ve isyânı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.” (Hucurât, 6-7)

CEZA VEYA VİCDAN RAHATLIĞI...

Ve Allah (cc) huzuruna ‘kul hakkı’ ile gelinmesini istemiyor, ‘ilgilisi ile helâlleşin’ diyor. Pekii, gıybet ettiğimiz cemaatin, grubun bütün fertlerinden helâllik almak mümkün mü? Vebal büyük ve çoğu kez telâfisi imkânsız! Kalbi titreten, vicdanı sızlatan manevî cinayetler...

İşin bir de hukukî boyutu var. Ceza kanunlarında bilişim suçları düzenlenmiş, Adliyede ve Emniyette bu suçları takip eden bilişim suçları bürosu var. Yazdığımız bir nokta bile kaybolmuyor. Biz ‘sildik, kurtulduk’ desek de silinmiyor. Ya da ‘sahte isim kullandım beni bulamazlar’ rahatlığı da; sahte bir rahatlık. Teknik olarak her paylaşımın sahibini bulmak mümkün.

EKRAN ORUCU

Ekran bağımlılığına karşı ekran orucu! Ekran orucuna niyet: Haftada en az iki gün/ iki akşam/ iki saat. TV, cep telefonu veya bilgisayarı kapatmak küçük bir başlangıç olabilir.

Bu sanal dediğimiz dünyada da, kimsenin başıboş olmadığını “Bir’inin bizi gözetlediğini” unutmayalım. Ailemiz ve çevremizden edindiğimiz edebimizi ve inançlarımızdan aldığımız etik değerleri bir tarafa atmayalım. Gerçek hayatta yüz yüze nasıl davranıyorsak, ekranlar arası davranışlarda bu duruşumuzu, nezaketimizi bozmayalım.

Yüz yüzeyken söylemeye cüret edemediklerimizi, sanal âlemde cesaretle söylemeyelim. Bir gün, bir şekilde bize döneceğini unutmayalım. Kul hakkına girdiysek mümkün olduğu kadar helâlleşmeye çalışalım.

Sosyal medya enerjimizi alıp bizi boğuyorsa, yelkeni dolduran rüzgâr gibi lehimize çevirmek, hedefe ulaşmaya vasıta yapmak mümkün mü? Bunu da beraber düşünelim, bir sonraki yazıda ele alalım inşallah.