"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeyh Beşir’in Bediüzzaman özlemi

Mehmet Emin Bozkuş
12 Kasım 2025, Çarşamba
Coğrafyamızın güzelliği ile beraber yetiştirmiş insanlarıyla da bir o kadar güzeldir.

Sanatta, ilimde her şeyde. Şirin bir beldemizin bağrından çıkan bir âlimden, bahs edeceğiz. Şeyh Muhammed Beşir el Halilî. Bu mübarek zat Halila köyünde doğduğu için el Halilî nisbesini ordan almıştır.

Kılavuz Mardin iline bağlı Dargeçit ilçesinin bir köyüdür. Dargeçit, Güçlükonak ve İdil ilçelerinin üçgeninde yer alır. Etrafı meşe ağaçları ile çevrili bir ormanın yamacına kurulu çok tarihî bir köydür. Bu köy tarih boyunca okumaya önem verdiği için büyük âlimleri bağrından çıkarmıştır. Örnek verirsek: Vehbî ilmiyle nam salmış müderris Molla Süleyman, müderris Molla Abdulhâkim, Molla Abdulhakim aynı zamanda Şeyh Muhammed Beşir el Halilî’nin babasıdır, müderris Molla Abdullah, müderris Molla Tahir. Ayrıca Kılavuz ve çevre köylerin bütün kızlarını okutan bayan müderris Menca Mala Melé.

Kılavuz köyünde 1916 yılında müderris Abdulhâkim’in bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Adını Muhammed Beşir koyarlar. İlim çağına gelen Muhammed Beşir ilim tahsilini yapmak üzere babası Cizre’de ki Şeyh Seyda Hazretlerinin medresesine götürür ve ilim tahsilini Şeyh Seyda’nın yanında tamamlar. Muhammed Beşir Halilî seyr-u sülukunu da hocasının yanında tamamladıktan sonra kendisinden Nakşibendiye tarikatının icazetinin yanında Rifai tarikatının icazetini de alır. Şeyh Seyda Hazretleri onu halifeliğe kabul eder ve şeyhlik unvanını da verir. Halife Şeyh Muhammed Beşir el Halilî Şeyhi ve hocası olan Şeyh Seyda’nın çocuklarına da uzun zaman ders verir.

Şeyh Muhammed Beşir ününü ve ismini işittiği halde, ama görüşmeleri bir türlü vuku bulmayan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini görme arzusu ile tutuşur. Onu görmek için Isparta iline gitmeye karar verir. İmkânların kıt olduğu o zamanda her zorluğu göze alır ve yola çıkar. Isparta’ya bir şekilde varır. Bediüzzaman Said Nursî’nin Isparta’da olduğunu biliyor, ama kaldığı adresi bilmiyor. Günlerce adres sorar ve nihayetinde Bediüzzaman Hazretlerinin kaldığı adrese ulaşır. Aşk ve şevk ile o adrese gitmek için yola koyulur. Üstadın kaldığı evin kapısına gider. Meğer ki günlerden beri hafiye polisler onu takip ediyorlarmış, ama kendisinin haberi yok. Şeyh Muhammed Beşir elini kaldırıp kapıyı çalacağı esnada polisler yaka paça alır. Karakola götürüp birkaç sualden sonra göz altına alınır ve iki gün boyunca  nezarethanede tutulur. İki günden sonra polislerin refakatinde trenle Afyon’a getirilen Şeyh Muhammed Beşir indirilir ve diğer bir trene bindirilerek Mardin’e gönderirler. 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini görmeden memleketine dönen Şeyh Muhammed Beşir bu olayı anlatırken gözlerinden yaşlar akar ve “Bu kadar sıkıntılı bir yolculuk ve arayıştan sonra Üstadın kapısına kadar gittim, fakat o yüce makama girmek bana nasip olmadı” diyerek üzüntülerini dile getirir.

Şeyh Muhammed Beşir Isparta’dan döndükten sonra Üstadın eserlerini tekrar tekrar okur ve medresesindeki talebelerine ders olarak da verir. Risale-i Nur Külliyatının tamamını elle yazar.

1966 yılında o zaman Siirt iline bağlı bir bucak olan, şimdi Şırnak ilinin bir ilçesi Güçlükonak’ta vefat eder ve orada defnedilir.

Kaynak: 

Muhammed Murşid Seyda. Ahmet Arslan (Dicle Ün.) 

Okunma Sayısı: 156
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı