İnsan nur-u imanla en yüce makamı kazanır,
İşte böylece Cennete lâyık bir kıymet alır,
İnkâr ile insan esfeli safilînde kalır,
Cehenneme ehil olup oraya yuvarlanır.
İman, bir nurdur ki insanı ışıklandırıyor,
Üstünde yazılan mektubatı okutturuyor,
Öyle de kâinatı dahi ışıklandırıyor,
Geçmiş ve geleceği karanlıktan kurtarıyor.
İşte bak iman hem nurdur hem manevî kuvvettir,
Onu kazanan dünyaya meydan okuyabilir,
Hem hadisatın tazyikatından kurtulabilir,
Ebedî mutluluk yeri Cennete uçabilir.
İman insanı insan eder, belki de sultan eder,
İmanla insan en yüce mertebelere erer,
Küfür insanı gayet aciz bir canavar eder,
İnkârla aşağıların aşağısına düşer.
İnsanın fıtrî vazifesi kemale ermektir,
Rabbine daima dua ile ubudiyettir,
Kendini besleyenin kim olduğunu bilmektir,
Acz ve fakr lisanıyla isteyip dua etmektir.
Dua, ubudiyettir, semeresi uhrevîdir,
Dünyevî maksatlar ibadetin vakitleridir,
O maksatlar ibadetin gayeleri değildir,
İnsan dua ile O’na iltica etmelidir.
İnsan Rabbinin işine asla karışmamalı,
Tedbiri O’na bırakıp itimatlı olmalı,
Hikmetine güvenmeli, O’nu suçlamamalı,
Ubudiyetinde daima ihlâslı olmalı.
Ey aciz fakir insan duayı elden bırakma,
Seni işiten, cevap veren biri var unutma,
Dua etmeye devam et, neticeye karışma,
Rahmetin anahtarı duayı elden bırakma.