“Ortak Politikalar Mutabakat Metni”nin açıklandığı Millet İttifakı’nın son toplantısında en çok alkış alan vaatlerden birisi de Cumhurbaşkanlığının Çankaya Köşkü’ne taşınıp Cumhurbaşkanlığına bağlı, saray, yalı ve köşklerin halka açılacağı vaadiydi.
Hükümet kanadının “külliye”, muhalefetin “saray” dediği mekân, açıldığı günden beri israf olarak nitelendiriliyor. 1150 odalı olduğu söylenen Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili vaadin açıklamasının üzerinden bir-iki gün geçmeden Erdoğan’ın grup toplantısında “Bay Kemal, hiç üzülme. Bu akşam TRT yayınını Çankaya Köşkü’nde yapacağım” diyerek iki mekânın da şahsına ait olmadığını vurgulaması dikkat çekti.
Aynı gün yandaş bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kapısına kilit vurup devleti yeniden Çankaya’daki köhne binaya taşıyacaklar” sözüne ne denir, bilemedik.
Böylece, Millet İttifakı çok az programını burada yapan Erdoğan’ı, Köşk’e çıkarmış oldu. 2300 hedeften birisi kısmen de olsa karşılık buldu.
***
Haramdır haram!
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis güçsüzleşti. Parti genel başkanın aday gösterdiği milletvekilleri, kanun görüşmelerinde grup başkanvekillerine bakarak oylarını kullanıyorlar. Kulisler ya da odalarından görüşmeleri takip eden vekiller oy kullanılacağı zaman genel kurula koşarak gelip yine grup başkanvekillerine bakarak oylarını kullanıyorlar. Mesela, muhalefetin “emekli maaşlarının en az asgari ücret kadar olması” teklifinde olduğu gibi kulislerden koşarak gelip “olmasın” yönünde oylarını kullandılar. Oy verme süresi iki dakika uzatılmasa neredeyse muhalefetin teklifi kabul edilecekti.
Meclis haftada üç gün çalışmasına rağmen böyle durumlar yaşanınca Meclis bazen bir türlü çalışmalara başlayamıyor. Geçtiğimiz Salı günü de aynı durum yaşanınca Erdoğan, genel kurula katılmayan milletvekillerini kastederek, “Millet size hakkını helâl etmez, ben de etmem. Görevinizi hakkıyla yerine getirmiyorsanız millet size hakkını helâl etmez. Aldığınız maaşlar da haram olur haram!” diyerek fırçasını attı.
Aynı gün, hem de bu sözlerin üzerinden birkaç saat bile geçmeden vekiller genel kurul salonuna gelmediği için yine çoğunluk sağlanamadı ve Meclis çalışmalara yine başlayamadı, ikinci oylama da birkaç oyla açıldı. Grup başkanvekilleri durumu, “vekillerin komisyon toplantılarında olduğu” şeklinde izah etseler de Erdoğan’ın “Aldığınız maaşlar haramdır, haram!” sözleri hatırlarda kaldı.
Seçimler yaklaşırken, AKP’deki üç dönem kuralı orta yerde dururken bakalım devamsız vekillerin bu durumu listelere nasıl yansıyacak?
***
Ortak çalışma kültürünü anlayamazlar
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bu durumu yorumlarken, “Erdoğan, ehliyet ve şahsiyet sahibi kadrolardan toplanamayan milletvekili grubuna kadar düşmüşsün. Kendi grubunu toplamakta bile acziyet gösteren bir genel başkan, altı liderin ekipleriyle birlikte sergiledikleri ortak çalışma kültürünü ve disiplinini anlayamaz” sözlerini not etmek gerekir.
Tıpkı, istişare ve meşvereti anlamadıkları gibi…
***
Kim kime bay bay diyecek?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Seçimin ertesi günü onların telefonu acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar: Ben Kemal geliyorum” demesi dillere pelesenk oldu.
“Yeni sloganı veriyorum ‘Bay Bay Kemal.’ Telif de istemeyiz, alsın tepe tepe kullansın” diyerek cevap verdi ama akıllarda “Ben Kemal geliyorum” kalırken, Erdoğan yıllardır Kılıçdaroğlu’ndan bahsederken “Bay Kemal” diyordu. Kılıçdaroğlu bu sözü kendisi kullanmaya başlayınca bu seferde “Bay bay Kemal” sözünü ortaya attı. Kılıçdaroğlu da buna “Güle güle Erdoğan” diye bir sloganla karşılık verdi.
Ayrıca, bu söz geçen dönem Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce’nin “Bay bay Recep” sözünü de hatırlatmış oldu.
Bakalım bu iş nerede duracak?