Bir taraftan İsrail Gazze’deki soykırımını devam ettirirken önce İran ardından da Suriye’ye saldırması, içeride “terörsüz Türkiye süreci”yle ilgili silâh yakma gündemi milletin birçok derdini unutturuyor, perdeliyor.
Başta emekliler olmak üzere asgarî ücretli yaşanan büyük ekonomik sıkıntının altında eziliyor.
En düşük emekli aylığı 16.881 liraya çıktı, ama açlık sınırı 26.115, yoksulluk sınırı 85.055 lirayı geçti. Asgarî ücret 22.104 lirada kaldı. Asgarî ücretlinin ara zam talepleri “Enflasyonu arttırıyor” bahanesiyle reddediliyor. Altı ayda 3 bin liradan fazla eriyen asgarî ücretin yıl sonuna kadar ne duruma düşeceğini hükûmet görmek istemiyor. AKP’nin Kızılcahamam kampında milletvekillerinin bu yöndeki şikâyetleri dahi duymazlıktan gelinmiş.
Türkiye’nin demokrasi, adalet endekslerinde çok gerilerde olduğunu bilinirken, “‘Ekonomik Özgürlükler Endeksi’nde 102., ‘Sefalet Endeksi’nde ise 5. sırada olduğunu da söylemek lâzım.
31 Mayıs 2023 tarihinde iktidara gelen AKP’de büyük umutlarla göreve getirilen Mehmet Şimşek Maliye Bakanlığı’na atanınca 6 Temmuz 20023’te “Enflasyonla Mücadele, yapısal reformlar ve dezenflasyon programı”nı açıklamıştı. Aradan geçen 2 yılda başarılı olmadığı, enflasyonun 38’den 35’e düşmesinden ortaya çıkıyor. Türkiye hâlâ enflasyon sıralamasında AB ve OECD ülkeleri arasında birinci, G20 ülkeleri içinde Arjantin’in ardından ikinci ve dünya sıralamasında ise İran’ın ardından 6. sırada. Hâlâ da enflasyonla mücadelede başarılı olduk masalları anlatılıyor.
2025 yılın ilk aylarında milletten 4.7 trilyon vergi toplanırken, 1.1 trilyon lirası faize gitmiş. Haziran ayında devletin bütçesi 330 milyar TL açık verdi.
Programın önemli ayaklarından birisi de tasarruftu. Öncelikle kamuda tasarruf yapılacağı söylenirken vatandaştan da tasarruflu olması istendi. Emekli ve çalışanlara zam yapılmaması da bu programa ve malî disipline zarar vermemesi için yapılmıyormuş!
Göreve başladığında “kamuda tasarruf genelgesi” yayınlayan Şimşek’in bu genelgesine ne Cumhurbaşkanlığı, ne de bakanlıklar ve kamu kurumlarının uymadığı bütçe rakamlarından anlaşılıyor.
***
RAKAMLARLA KAMUDAKİ İSRAF
Karabük Milletvekili Cevdet Akay, bir dakikalık gündem dışı konuşmasında “Freni patlayan ve kontrol dışına çıkan ekonomi âdeta vatandaşın üzerinden geçiyor” diyerek milletin verdiği vergiler ile kamu harcamalarını rakamlarla açıkladı.
Bu yılın ilk beş ayında saniyede 305 bin lira, dakikada 18 milyon 306 bin lira, saatte 1 milyar 98 milyon lira, günde 26 milyar 361 milyon lira olmak üzere yılın ilk altı ayında toplam 4 trilyon 771 milyar lira vergi ödemiş. Buna karşın, kamu yılın ilk beş ayında saniyede 411 bin lira, günde 35 milyar 596 milyon lira, ayda 1 trilyon 67 milyar lira olmak üzere yılın ilk beş ayında toplam 5 trilyon 339 milyar lira harcama yapmış.
Cevdet Akay, israf ve liyakatsizliğe örnek verirken, Ziraat Bankası’nın sadece logodaki ‘a’ harfi değişikliği için 1 milyar TL harcadığını da açıklıyor.
4 trilyon vergiye karşı kamuda 5 trilyon harcama!
Hani kamuda tasarruf yapılacaktı?
***
GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN?
AKP İstanbul Milletvekili Hulusi Şentürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çakarla evine giden bir vekile utanmıyor musun?” dediğini aktarırken, hava için escort ve çakar kullananların reisi anlayamadığını söylemiş.
Güler misin, ağlar mısın?
Azarlanan vekil kimi örnek almış olabilir ki?
***
BEDELİ MİLLET ÖDÜYOR
Bu arada Erdoğan, “Ekonomide kendimiz bedel ödedik, ama milletimize bedel ödetmedik” demiş.
“Kendileri” ne bedel ödedi bilemiyoruz, ama millet yanlış ekonomi yönetiminin bedelini çok ağır ödüyor.