Yukarıdaki ifade TBMM Genel Kurulu’nda en düşük emekli aylığını 14 bin 469 liradan 16 bin 881 liraya yükseltecek düzenlemenin de yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmeleri sırasında tutanaklara geçen ifade...
AKP hükümetlerinde en büyük gelir kaybı yaşayan kesim hiç şüphe yok ki emekliler. 2001 yılında en düşük emekli maaşı asgarî ücretin yaklaşık 1,5 katıyken, bugün asgarî ücretin üçte ikisi.
Meselâ, 2016 yılında asgarî ücret 1.018 lira iken, en düşük emekli aylığı 1.663 idi. Bugün asgarî ücret 22.104 lira en düşük emekli aylığı 16.881 TL’ye çıktı. 16 milyon emeklinin büyük kısmının aldığı emekli aylığı açlık sınırının çok altında kaldı.
Hesaplamalara göre, bugün olması gereken emekli maaşı yaklaşık 35 bin lira…
2008’de yürürlüğe giren kanunla aylık bağlama oranının düşürmesiyle emekliler arasında ciddî farklar oluştu. Adaletsiz ücret politikalarıyla ile sistemi bozuldu. Hükûmet icat ettiği “kök ücret” uygulamasının altından kalkamıyor. Daha az prim ödeyenlerle daha çok prim ödeyenler arasındaki makas daralıyor. Bu durum, emekli ve yeni emekli olacaklar için her yıl daha da kötüye gidiyor. Kök ücrete yapılan zam bütün emeklilere yansıtılmadığı için ücret adaletsizliği ve çarpıklığı devam ediyor.
***
BAKAN DA ADALETSİZ DİYORMUŞ!
Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in, birçok kez kendisine 3 bin prim günü olanla, 9 bin prim günü olanın aynı maaşı almamaları gerektiğine yönelik serzenişlerin geldiğini söylerken, şu anda emekli maaşlarında adaletsizliğin söz konusunu olduğunu kabul ediyormuş.
Meseleyi çözecek makamda olanların bunu söylemelerini anlamak mümkün değil.
Emeklileri bu hale getiren başka bir iktidar mı, yoksa AKP iktidarlarının 2002’den uyguladığı yanlış ekonomik politikalar mı?
Kaldı ki, 2008’de çıkan ve emeklilik sistemini bozup emeklileri bu hale düşüren kanunun çıktığı tarihte Maliye Bakanı yine kendisiydi.
Şimdi şikâyet etme makamında değil, çözme makamında olan sayın bakana düşen, bozduğu bu sistemi düzeltmek ve hak kayıplarının telâfisini sağlamak…
***
HÂLÂ KAHKAHA ATIYOR MU?
Başta bahsettiğimiz “kahkaha sesleri”ne geri dönelim.
Olay geçtiğimiz hafta oldu. Yazma fırsatımız olmadı, ama iktidarın meseleye bakışını göstermesi açısından önemli. Tarihe not düşelim diyerek konuyu aktaralım. En düşük emekli aylığının görüşüldüğü genel kurul çalışmasında DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, emekli aylıklarının adaletsizliğinden, açlık sınırının altında kalmasından bahsediyor. O sırada tutanaklara da “AK PARTİ sıralarından uğultular, kahkaha sesleri” diye geçen ifadeden sonra oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın ifadesi çok sert oldu.
Bozdağ, “Sayın milletvekilleri, istirham ediyorum, bakın, burası kahkaha atılacak yer değildir, burası kahvehane de değil, özel sohbet yeri de değil. Kahkaha atan milletvekilimizi dışarıya davet ediyorum. Çok büyük bir saygısızlık bu. Böyle bir şey olabilir mi yani. Biz nerede duruyoruz? Piknikte değiliz, Genel Kuruldayız. Hepimizin birbirine saygı duyması lâzım. Defalarca uyarıyoruz ve kahkaha atan arkadaşımız lütfen dışarı çıksın. Genel Kurula saygısını böylelikle ifade etmiş olur” ifadesiyle tepkisini çok sert şekilde gösterip vekilin salon dışına çıkmasını istemişti. Bu sırada da CHP, DEM PARTİ, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar gelmişti.
Görüşmeler sonunda en düşük emekli maaşı 16.881 liraya çıktı. Kahkaha atan vekil hâlâ kahkaha atıyor mu, bilemiyoruz, ama emekli maaşı 16.881 bin liraya çıkan 4 milyondan fazla emekli kızgın, üzgün, gergin ve sandığı bekliyor.
Kahkaha atan vekile duyurulur.