"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erken seçim kararı nasıl alınır?

Mehmet KARA
03 Ekim 2021, Pazar
Meclis’in açılmasıyla muhalefetin uzunca süredir dile getirdiği erken seçim isteği daha çok konuşulur olacak.

Türk tipi partili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesinden sonra erken seçim kararı almak hayli zorlaştı.  

Yeni sistemde cumhurbaşkanı tek başına erken seçim kararı alma hakkına sahipken Meclisin erken seçimi kararı almak için en az 360 milletvekilinin yani Meclis’in üçte iki çoğunluğunun oyu gerekiyor.  

Şu anda Meclis’in mevcut aritmetiği hiçbir partiye bu imkânı vermiyor. İktidar bloğunu oluşturan Cumhur İttifakı ortakları AKP ve MHP’nin milletvekili sayısı da bu rakama ulaşmıyor. AKP’nin 288, MHP’nin ise 48 milletvekili bulunuyor. İki partinin toplam vekil sayısı 336’da kalıyor. Bunun dışında kalan partilerin milletvekili sayısı da erken seçim kararı almaya yetmiyor. MHP erken seçim kararı yönünde oy kullansa dahi yine sayı yetmiyor. Cumhurbaşkanı erken seçim kararı almazsa tek seçenek AKP’nin de buna destek vermesi. 

27. Dönem 4. Yasama Yılı değerlendirme toplantısında konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bu durumu “Yeni sistemde parlamentonun erken seçim kararı alınması zorlaştırıldı. Erken seçim olmasın diye bir sistem var Türkiye’de” diyerek özetledi. 

Yeni sistemde kanun yapma yetkisini elinde bulunduran TBMM’nin yanı sıra, cumhurbaşkanı da doğrudan anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, Meclis’ten bir yetki kanunu çıkarılmasına ihtiyaç duymaksızın kararname çıkarabilirken, erken seçim kararını tek başına cumhurbaşkanı alabiliyor. Yeni sistemde milletvekili sayısı 550’den 600’e çıktı, ama bir kişinin alabileceği kararı ancak 360 milletvekili alabiliyor. Meclis’in etkinliğinin azalmasına en güzel örneklerden birisi de bu değil mi? 

Ancak öyle bir ortam oluşur ve bir bakarsınız ki erken seçimi kararı alınıvermiş. “Siyasette 1 gün bile uzun bir süredir” sözünün gerçekleştiğini yaşayarak çok gördük. 

Sembolik, yetkisiz, bütçesiz cumhurbaşkanı!

Erken seçimin konuşulduğu bir dönemde Aksoy Araştırma Müdürü Ertan Aksoy’un dikkat çeken bir değerlendirmesi oldu. İktidarın ısrarla, inanç ve kimlik siyasetine, kutuplaşmaya çekmeye çalışırken, muhalefetin iktidara geldiğinde ne yapacağına ve bugün seçmenin gerçek meselelerine konsantre olmayı tercih ettiğini söylerken, “Bu da iktidarın düşüşünü sağladığı gibi muhalefetin de yükselmesini sağlıyor” diyor. 

Bu hafta için de iktidara yakın bir gazetecinin iki gün peşpeşe yazdığı iki yazı, Aksoy’un bu görüşünü pekiştirirken, siyasette dengelerin değişebileceğini ya da değişmeye başladığını gösterdi.  

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, “Tam yetkisiz ve tamamen sembolik Cumhurbaşkanlığı makamı anayasal olarak plânlanmalı. Eski parlamentarizmden farklı olarak Cumhurbaşkanı kesinlikle tam yetkisiz ve tam güçsüz olmalı” şeklindeki ifadesi şaşkınlık meydana getirirken, bu sözü sosyal medyada çokça yoruma sebep oldu. Yazıya yapılan genel değerlendirme, Sayın Alçı’nın “önümüzdeki dönemi görüp, yeni bir yer kapma” olarak özetlenebilir. 

Alçı bir de diyor ki, “Cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmeli ve yeniden Çankaya’ya taşınmalı…” Artık bu söz “yok artık” dedirtti. 

İktidara yakın bir gazetecinin ifade ettiği bu sözlerin şoku henüz atlatılamadan(!) “Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı” diye yazıverdi. 

Sayın Alçı’nın cumhurbaşkanlığı bütçesinin kısıtlanmasını yazdığı günlerde Sayıştay’ın raporlarının gazetelerde çarçaf çarşaf yayınlandığı ve Cumhurbaşkanlığının geçen sene giderlerinin toplam 2.8 milyarı bulduğu, mutfak giderlerinin 5.4 milyon, temizlik giderlerinin 6.9 milyon olduğunun yazıldığı günlere denk gelmesi de tevafuk olmasa gerek… 

Bu sözleri muhalefet partileri 3 yıldır söylüyor, ama Sayın Alçı’nın söylemesi akıllara pek çok soruyu ve yorumu getirdi… 

Gerçi, Sayın Alçı gelen yorumlardan sonra bunları “Parlamenter sistemi isteyen muhalefet partilerine söyledim” dese de şurası gerçek ki, bu cümlelerin altı boş gözükmüyor. 

Dur bakalım bu iş nereye varacak? 

Oylar düşünce!

Yeni Şafak Gazetesi’nde bir haber yayınlandı. Habere göre MHP’nin sunduğu kanun teklifinin geçmesi halinde, araştırma şirketleri yayınlanan bir araştırma için araştırmayı kim için yaptığını, araştırmanın finansmanının kim tarafından karşılandığını ve tutarını belgeleri ile birlikte paylaşacakmış. 

Ayrıca “manipülasyon yaptığı” tesbit edilen araştırma şirketine 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Teklifle beraber, “kamuoyunu yönlendirmek veya etkilemek için yalan, yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler sunan” kamuoyu araştırmacıları denetlenecekmiş. 

Haberde en dikkat çeken bölüm ise şöyle: “Araştırmacı olmak ve kamuoyu araştırma kuruluşu kurmak için gerekli bilimsel ve teknik yeterliliğe ilişkin nesnel koşullar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. TÜİK, bilimsel ve teknik özerklik ilkesi doğrultusunda, kamuoyu araştırmasının bilimsel ve teknik doğruluğu ve verilerin yeterliliği ile sınırlı olarak denetim yapacak…” 

Son aylarda açıkladığı enflasyon ve işsizlik rakamlarıyla bir hayli tartışmalı hale gelen TÜİK’e böyle bir görev verilmesi de ilginç değil mi? Haberi okuyunca insanların aklına ilk gelen “Anketlerde düşen oylara karşı çareyi TÜİK’te buldular” oldu. Başka ne yorum yapılabilir ki? 

Okunma Sayısı: 7151
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali TAM

    3.10.2021 18:17:30

    Dünya 5 ten büyüktür diyen BIRI Meclis 1 den BÜYÜKTÜR diyerek cogunluk kararini 1 oyun kararina karsi ÜSTÜN görmeli, yoksa BM Genel Kurulunda ayni sözü söyleyemez!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı