"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hindistan, Keşmir’de İsrail’i taklit ediyor

Mehmet KARA
18 Ağustos 2019, Pazar
Keşmir Krizi, alt kıt’anın Pakistan ve Hindistan adında iki bağımsız devlete bölündüğü 1947 yılına dayanıyor. “Taksim plânı”na göre Keşmir Pakistan’a bırakılıyordu.

Ancak Hindistan ve İngiltere yönetiminin “komploları” dolayısıyla bu gerçekleşmedi. Hindistan kuvvetleri 27 Ekim 1947 yılında Keşmir topraklarını işgal etti. Ancak Birleşmiş Milletler’in müdahalesi üzerine o zamanki Hindistan Başbakanı Nehru, Keşmir’den çekilmeye karar verdiğini ve Keşmirlilerin kendi geleceklerini kendilerinin belirlemelerine müsaade edeceğini açıkladı.

Nitekim, BM Güvenlik Konseyi, Keşmirlilerin kendi geleceklerine kendilerinin karar verme haklarının yerine getirilmesi lehine birçok karar aldı. Ancak, Hindistan verdiği sözlerden dönmekle kalmamış, BM kararlarına uymadığı gibi devlet terörüne yönelmiş ve Keşmirlilerin seslerini susturmak için en gaddarca yollara başvurmuştu. Silâhsız Keşmirlilere karşı Hindistan’ın devlet terörü şiddetini arttırarak devam etti, ediyor.

Keşmirliler 1989 yılında “demokrasi yılı” adı altında dünya çapında bir hürriyet savaşı başlatmışlardı. 

Hindistan bu tarihte bölgeye 700 bin silâhlı kuvvet gönderdi. “En acımasız baskı savaşları”ndan biri olarak tarihe geçen bu çatışma boyunca 80 binden fazla Keşmirli şehit düşmüştü. Keşmirliler o tarihten bu yana 27 Ekim’i “Kara Gün” olarak anıyor.

Hindistan’ın Keşmirlilere yaptığı politika İsrail’in Filistin halkına yapmak istedikleri ile neredeyse birebir benziyor. İsrail Filistin topraklarını işgal etmişti. Hindistan bunu taklit ederek Keşmir’i BM kararlarına rağmen işgal etmek istiyor. İsrail de onlarca BM kararını hiçe sayarak Filistin topraklarını işgal ediyor. Müslümanlara orada zulüm uyguluyor.

İsrail ve Hindistan zulümde birbirleriyle yarışıyorlar.

Hindistan yıllardır bir yandan Pakistan’ı sınır ötesi terörü körüklediğini bahane ederek Pakistan’la diyalog kurmuyor, diğer yandan da Keşmir’de devlet terörü uyguluyor.  

Keşmir’i bir “Hindutva” yani tamamen bir Hindu devleti yapma hevesinde.

***

HİNDİSTAN SU, ELEKTRİK VE TELEFONLARI KESTİ

Hindistan, BM kararlarına rağmen işgâl altında tuttuğu ve yüzde 95’i Müslüman olan Cammu Keşmir’e “ayrıcalık” tanıyan anayasa maddesini iptal ederek bölgenin özel statüsünü ortadan kaldırdı.  

   Böylece, “Cammu” adı vererek daha önce böldüğü Keşmir’i şimdi tekrar ikiye böldü. Bölge adeta ateş çemberine alınmış durumda.

Cammu Keşmir’in toplam nüfusu 12.5 milyon civarında. Keşmir Vadisi’nin yüzde 90’ı, Cammu bölgesinin yüzde 69’u Müslüman nüfusa sahip. Geri kalan Hindu ve Budistlerden oluşuyor.

Keşmir’in suyu, elektriği ve telefonları kesilmiş durumda, Müslüman Keşmir halkı bir yandan açlıkta mücadele ederken bir yandan da Hindistan’dan gelebilecek bir saldırıya karşı tedirgin şekilde bekliyor.

Son üç günde Pakistan ile Hindistan sınırındaki kontrol hattında 9’u asker 11 kişinin vefat etmesi gerilimi arttığını, gelişmelerin tehlikeli boyutlara geldiğini gösteriyor.

***

GÜNEY ASYA CENNENNEME DÖNEBİLİR!

Keşmir’le ilgili hak, hukuk ve adalet kurallarına uyulmadıkça Güney Asya’da barışın sağlanması zor gözüküyor. Baskı ve zulüm insanları geçici olarak susturabiliyor, ancak kalıcı barış ve huzurun sağlanması için Keşmir sorunun çözümü şart görünüyor.

Keşmirlilere kendilerine hür olarak hareket etme hakkı tanınmadığı için Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginlik sürüyor. Her iki ülke şimdi nükleer güce sahip oldukları için bir “konvansiyonel savaş” her an bir nükleer savaşa dönebilir. Unutulmamalıdır ki, böyle bir nükleer savaş bütün Güney Asya’yı Cehenneme çevirebilir. 

Hindistan-Pakistan anlaşmazlıklarının özünü teşkil eden Keşmir sorunu çözüme dair doğru adımlar atılmasıyla çözülebilir ve olumlu sonuç alınabilir. Yoksa Filistin halkı gibi Keşmir halkı da zulüm altında, ölüm tehlikesi ile hayatlarını devam ettirmek zorunda kalabilir. Dünya hem Filistin hem de Keşmir’de sessiz kalırsa insanlık bir kez daha ölür…

“İnsanın yaşama hürriyetine değer veren” dünya devletlerinin Keşmir sorununun barışçı yollarla çözümüne diyalog ortamı oluşturmak için Hindistan’a baskı uygulaması gerekir. Yoksa zulümde İsrail’le yarışan (!) bir Hindistan ortaya çıkacaktır.  

Dünya, haklı bir gaye uğruna mücadele veren Keşmirlilerin kanının akmasına ve bütün insanlık haklarının ihlâl edilmesine izin vermemeli…

 

 

Okunma Sayısı: 2076
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı