"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meclis açılırken siyaset ısınıyor

Mehmet KARA
30 Eylül 2019, Pazartesi
Yaz aylarında da hararetli olan siyaset, Meclis’in açılmasıyla birlikte daha da hareketlenecek.

AKP içinden çıkacağı söylenen iki partinin kurulması ve parlamento aritmetiğinde yaşanacak değişikliklerle birlikte bütün dengeler bir an da değişebilir. AKP ve MHP’nin parlamentodaki çoğunluğu bazı vekillerin istifası ile azınlığa düşebilir, bu da seçimi gündeme getirebilir.

Bütün bunlar siyaset kulislerinde konuşulurken, MHP’nin yerine (ihtimal vermesek de) İYİ Parti’nin geçebileceği konuşulmaya başlandı. Buna da İYİ Parti’den “millet ittifakı” ile ilgili gelen açıklamalar ve Meral Akşener’in “anahtar partiyiz” sözleri sebep oldu. 

Bu sözden “Biz kilit partiyiz, diğer ittifak içinde de olabiliriz” manası da çıkarılırken Akşener’in ne diyeceği merak ediliyordu. Canlı yayında, “İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek için bir konsensüs aranıyorsa orada oluruz. Zannediyorum ki CHP de orada yer alır” diyen Akşener’in sözleri bu konuya şimdilik(!) biraz olsun açıklık getirmiş oldu.

Meclis yarın açılıyor. Bu tartışmalar Meclis’in açılmasıyla birlikte daha da alevleneceğe benziyor. 

Hem AKP’nin, hem de ittifakların durumu ne olacak bekleyip görelim…

Demek ki, inanmamak lâzımmış!

Mısır’ın darbeci lideri Abdülfettah es-Sisi ile görüşen ABD Başkanı Donald Trump, “Mısır’ın muhteşem bir lideri var ve saygı görüyor. Sisi’den önce Mısır’da kaos vardı” demiş.

Darbe ile yönetime gelen birisi için bunu söyleyen Trump’un söylediklerine ne kadar itibar edileceği bu sözlerden anlaşılıyor. “Demokrasi götüreceğiz” diye Irak’a, Afganistan’a ve Suriye’ye giren ABD’nin sözlerine ne kadar güvenilebileceği de bu sözlerden ortaya çıkıyor. Darbeciyi öven birinden demokrasi beklemek ne kadar doğru olur.

Ciddî misin?

Trump’ın ne kadar ciddiyetsiz olduğu yaptığı acıkmalarla ortaya çıkarken, kendi ülkesinde “yalancılıkla” ün salması da bu durumunu güçlendiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Reuters’a verdiği özel mülâkatta aralarında geçen diyaloğu da okuyunca herkesi kendisi gibi güvenilmez gördüğü de ortaya çıkıyor.

Erdoğan, “Ben kendisine daha önce şu teklifi yaptım, ‘Biz 100’lük paket olarak S-400 alıyorsak, sizden de bir miktar Patriot alabiliriz…’  ‘Ciddî mi diyorsun’ dedi. Evet Patriot’u alabiliriz’ dedim. ‘Samimî misiniz?’ dedi, ‘Samimiyiz’ dedim. ‘Amerika’ya geldiğimde etraflıca görüşebiliriz’ dedim.”

Bu diyalogdan da görüleceği üzere Trump’ın nasıl bir insan olduğu sözüne ne kadar güvenilebileceği, ne kadar samimî, ne kadar ciddî olduğu ortaya çıkıyor…

Medyada neler oluyor?

Son günlerde hükümeti destekleyen ve yandaş medya olarak isimlendiren medya mensupları ile hükümet arasında ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Belki de yandaşlar içinde en yandaş olan bir gazetede çıkan yazı üzerine Adalet Bakanı’nın sert ifadeleri daha tazeliğini korurken, bu gazetelerden ve televizyonlardan yazarlar ve yorumcular işten çıkarılıyor.

Bir gazetecinin bir bakan hakkındaki ifadeleri üzerine o gazeteye bakanlık tarafından tekzip gönderiliyor. Bu bile tek başına çok ilginç görülürken en ilginci ise gazetenin bu tekzibi yayınlamaması… Tekzip yayınlanmayınca da bakanlık kendi internet sitesinden tekzibi yayınladı. 

Yazar, “bilinçli, planlı ve taammüden yanlış ve iftira niteliğinde bilgiler ile yazısını hazırlamıştır” diye suçlanırken, “yazarın amacının açık bir tetikçilik faaliyeti olduğu aşikârdır” diye ağır bir ifade de yer aldı.

Sonuçta ne mi oldu? Gazete yazarını 15 gün tatile(!) çıkardı. 15 günden sonra bir anlaşma olur mu, olmaz mı bunu bilemiyoruz…

Ama görülen o ki, iktidar içinde “iktidar savaşları” yaşanıyor ve bu durum bir süre devam edecek gibi görünüyor. Bizde dışarıdan izliyoruz…

Herkes için adalet

BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “Herkes için adalet, herkes için barış, herkes için özgürlük, herkes için huzurlu ve güvenli bir gelecek” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerine katılmamak mümkün mü? Bu bütün ülkeler için olduğu gibi Türkiye için de geçerli… Adalet ve hürriyet; ekonomi ve insanca yaşama başta olmak üzere her sorunun çözümünün anahtarıdır…

Eğer bütün bu sözler hayata geçirilebilirse dünya ne güzel olurdu değil mi?

Türkiye’yi kim yönetiyor?

Muhalefetten gelen en ufak eleştiriyi cevaplandıran iktidar veya ortakları Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e cevap vermemeye ilginçtir ki devam ediyor. 

Perinçek’in en son olarak söylediği, “2014’ten bu yana Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yönetmiyor, Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ı yönetiyor…” Türkiye’den kastını da “Ordu, polis, sanayici, işçi, çiftçi, Vatan Partisi” olarak açıklıyor.

Sizce de, bu iddiaya iktidar cenahından cevap verilmemesi tuhaf gelmiyor mu?

Okunma Sayısı: 2005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı