"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mülâkat değil, liyakat

Mehmet KARA
02 Ocak 2022, Pazar
Kamuya memur alımında uygulanan mülâkat sisteminin adaletsizliği artık iktidara çevrelerinin dahi tepkisini çekmeye başladı.

Haklarını yemeyelim, iktidara yakın STK’lardan uzun süredir mülâkatın kaldırılması ile ilgili tepkiler geliyordu, ama buna kulak asan kimse olmuyor. 

2000’li yıllarda uygulamaya konulan KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) ile başarılı olduğunda işe girebilen gençler son yıllarda önlerine çıkan mülâkatla elenebiliyor. Mülâkatta da ipe sapa gelmez soruların sorulduğunu duyuyoruz. 

Memur alımlarında “liyakat ve ehliyet” ikinci plânda kalıyor. Olması gereken bu olmasına rağmen, “dayın varsa işe girebiliyorsun” kanaati artık ayyuka çıktı. Bu uygulama öğretmenler dahil bütün memur alımlarında kullanılıyor. KPSS’de 90’ın üzerinde puan alsan da, hatta birinci olsan da mülâkatta 60’ın altında puan verilip “Tercih yapmaya hak kazanamadınız” yazısı ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz! 

Elbette özel yetenek isteyen ve mesleğin gerektirdiği bazı “özel durumlar” olabilir. Ancak bunu kamuda bütün alımlarda uygulamak hakkaniyet ilkesine aykırı ve adalet duygusuna zarar verir. 

En son olarak da, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 15 bin öğretmenin ataması için yapılan mülâkat sonuçları açıklandıktan sonra KPSS’de Türkiye’de dereceye giren adayların mülâkatta elendiği ortaya çıkmasına gösterilen tepkilerden de sistemin yanlışlığı bir kez daha ortaya çıktı. 

2019 yılında Meclis’te mülâkatın kaldırılması için verdikleri araştırma önergeleri, kanun tekliflerinin kabul edilmediğini de not düşelim. 

AKP’den Belediye Meclis üyesi de olan gazeteci bir dostumuz mülâkat sisteminin kaldırılmasını isterken, alımların ehliyet ve adalet ölçüsüne göre yapılmasını isteyenler arasında. “Benim çocuğum da üniversiteyi bitirince yazılı sınavla (KPSS) devlete girmelidir” diye de ilâve ediyor.  

Bu dostumuzun evlâdı bu sene iyi bir üniversitenin bilgisayar mühendisliğini kazandı. Elbette sınavla girmeli. Diğeri torpil, kayırma, partizanlık olur zaten… En başta da kul hakkına girer. 

Bu yüzden bazı sivil toplum kuruluşları ve sendikalar “mülâkata hayır kampanyası” başlatmışlar. Siyasî parti grupları ile görüşüyorlar. Bizde kendilerine destek veriyor ve “mülâkata hayır” diyoruz. Mülâkat değil liyakat…

*** 

“DUYMAYACAKTINIZ” DENİLMİŞTİ…

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Meclis Plân ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçesi görüşülürken, “Artık KPSS’de 1. oldum, ama atanamadım’ diye bir şey duyamayacaksınız” dediğini hatırlatanlar, son mülâkat sonuçlarından sonra Sayın Özer’in yapacağı açıklamayı merakla bekliyor.  

Dereceye girip de mülâkatta elenen adayların belgeleri sosyal medyada dolaşıyor. Siyasetçilerden, STK’lara varıncaya kadar binlerce kişi tepkisini dile getiriyor.  

Sayın Bakan bir açıklama yaparsa biz de buradan duyururuz. 

*** 

NOT ETTİK, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ 

Bu arada bir şey hatırlatalım. Güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem için 6 partinin çalışmasında mülâkatın kaldırılacağı taahhüdü de yer alıyor.  

Buraya not düşüyoruz. Bunun da takipçisi olacağız. Onlarda mülâkata devam ederse buradan tepkimizi dile getireceğiz.

*** 

TASARRUFU ÖNCE KENDİNDEN BAŞLATMAK LÂZIM

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, AKP’li belediye başkanlarına seslenirken, “Vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu dâvâda yeri olmaz. Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için züldür. Unutmayın kibir en büyük isyandır” demiş. 

Belediye başkanına gurur ve kibrin asla yakışmayacağını söylerken de, “Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Kuluz, kul. Eninde sonunda gideceğimiz yer toprak. Topraktan geldik, oraya gideceğiz. Ben 1,85 boyundayım, dolayısıyla ona göre mezarım da büyük olacak. Diğerleri düşünsün” demişti. 

Bu öğütler çok yerinde. Millette bunu istiyor. Ancak fiiliyata gelince bunu görebiliyor muyuz? O tartışılır. Küçük bir ilçenin belediye başkanının kullandığı makam arabasına bakıldığında, makam odasının şatafatı görüldüğünde başkanların bu öğütlere ne kadar riayet(!) ettiklerini rahatlıkla görebiliriz. Unutmasınlar ki, israfa kaçmayan, tasarruf ederlerde milletin takdirini kazanırlar… 

Erdoğan da partisine mensup belediye başkanlarına “israf etmeyin, tasarruflu olun” demiş.  Erdoğan’ın “itibardan tasarruf olmaz” sözünü hatırlayınca belediye başkanlarının bu öğüdü nasıl değerlendireceklerini merak ediyoruz.  

Devleti yönetenlerin en başta bakan, vali, belediye başkanlarına varıncaya kadar vatandaşa örnek olması gerekir ki, öğütler ile yapılanlar ve edilenler çelişmesin… 

Okunma Sayısı: 1279
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı