Bize, dünyada dahi bir nevi Cennet lezzetini tattıran, hem dünyamızı, hem ahiretimizi güzelleştiren Ramazan ayına bu yıl da kavuştuk.
Mevsimlerden baharı yaşadığımız gibi, Ramazan ayı dahi ömrümüz içinde bir bahardır. Baharda çekirdeklerin, tohumların bire bin vermesi gibi, yaptığımız güzel amellere bire yüz, bin, binler verir.
Bir Müslümanı günahkâr yapan, Cehenneme yaklaştıran en önemli etken; imanının zayıflamaya başlaması, inandığı gibi yaşamaktan uzaklaşmasıdır. Gaflete ve günahlara, dünyanın geçici, malayani işlerine dalmasıdır. Senede bir kez gelen, bir ay oruç tutma ibadeti, bu gafleti dağıtır. Müslümanları silkeler, kendine getirir, özüne döndürür. Kul olduğunu, Allah'a karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatır. Dikkat edersek, normalde farz namazlarını kılmayanlar Ramazan ayında namaza başlar. Camiler dolup taşar. Bu ay Allah, geçmişteki kötülüklerine tövbe edenleri affeder.
Oruç ibadetinin gerek beden ve ruh sağlığımıza, gerekse toplumsal hayatımıza sayısız faydaları olduğu gibi, en büyük mükâfat ve meyvelerini de inşaallah kabirde, mizanda, sıratta, Cennette göreceğiz. Yapılan ibadet ve güzel amellerin kişiyi sekeratta, kabirde, hesap gününde nuranî bir kılıkta gelip müdafaa ettiği, çeşitli hadislerde bildirilmiştir.
"Cenaze mezara konduğu zaman kendisini teşyi edenlerin daha ayak sesleri kesilmemiştir ki, melekler gelir kendisine soru sorarlar. Tam o dakikada nûrânî bir şey gelir onun baş ucuna oturur. Bu onun namazıdır. Bir başka nûrânî şey ayak ucuna oturur. Bu onun sair hayrat ve hasenatıdır. Bir başka nûrânî şey onun sağ tarafına oturur. Bu onun orucudur. Bir başka nûrânî şey sol tarafına oturur, bu da onun zekâtıdır. Bunlar, sağdan ve soldan kabrin onun kemiklerini sıkmasına (canını yakmasına), sıkıntılar hasıl etmesine karşı onu korurlar." 1
İnsanın ahirette en önemli bir müdafaacısı da Kur'ân'dır. İnsan ilk kez gittiği bir yerde, bir yol göstericiye ihtiyaç duyar. İşte dünyadan ayrılıp ahirete göç ettiğimizde Kur'ân bize dünyada olduğu gibi ahirette de yol gösterici ve rehber olacaktır. "Rehber ise, senin gibi Kur’ân’ın nuru altına girenlere, Kur’ân’dır. ’lerin, ’ların, başlarına bak, anla ki, Kur’ân ne kadar makbul bir şefaatçi, ne kadar doğru bir rehber, ne kadar kudsî bir nur olduğunu gör." 2 “Kur’ân-ı Kerîm’i okuyun! Çünkü Kur’ân, onu okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir.” 3
Kaynakça:
1. Abdürrezzak, Musannef, 3/582, 583.
2. Mektubat, 28. Mektup.
3. Hadisi-i Müslim, Müsafirun 252.