Allah’ı görmeyi çok istiyordu. Allah neredeydi?
Arıyordu. Evin içinde aradı ilk önce. Sonra baktı ki bir şey bulamadı, dışarıya çıktı. Her yere gitti. Bakkala, manava, kırtasiyeye… Ama bulamadı.
Camiye gitti sonra. Camide yaşlı dedeleri gördü.
Onlara sordu: “Ben Allah’ı görmek istiyorum? Allah nerede?” amcalar konuşmalarına ara verdiler. Birisi ayağa kalktı. “Sen Allah’ı mı görmek istiyordun çocuk? O zaman gel benimle.”
Birlikte camiye girdiler. Caminin ortasına gelince durdular. “Şimdi burası Allah’ın evi değil mi?” Selim, istemsizce başını salladı. “O zaman gözlerini kapat bakalım.” Selim gözlerini kapattı ve zifiri bir karanlıktı. “Görebiliyor musun?” Bu sefer de başı ile hayır dedi. “Sen soru sorunca etraf böyle karanlıktı. Aç bakalım gözlerini”. Açınca her şey aydınlandı. “İşte Allah burada!” dedi gözlerini işaret ederek “Allah’ın 99 ismi vardır ve birisi de “Basar” yani her şeyi görmek anlamındadır. Allah, senin ya da benim gibi tek bir yerde değil her yerdedir. Bu yüzden de Allah’ı tek bir yerde aramak yanlıştır.”
Selim, sonunda Allah’ı bulmuştu. Ama daha 98 isim daha vardır ki, Mustafa Amca her gün ona öğreteceğine söz vermişti.