"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir “son şahit” de Avusturya’dan uğurladık

Mikail YAPRAK
03 Mart 2022, Perşembe
Mübarek Receb-i Şerif ayı içinde, 9 Şubat 2022 Çarşamba gecesi Steyr’de vefat eden Elazığlı Hacı Zülfü Yıldırım ile ilk tanışmamız, torunlarının öğretmeni olmamız vesileyle olmuştu.

Üstadla olan alâkasından, yani son şahitliğinden haberdar olmamız ise, 1994 yılında bir caminin tertip ettiği programda Üstad Bediüzzaman’ın hayatından bazı kesitler aktarmamızla başlamıştı. İki ülkeli resmî vazifemizin henüz dördüncü yılında, herkese açık bir ortamda Bediüzzaman’ı anlatmamız; zamana, mekâna ve “zan”a vurulan bir neşter hükmüne geçmiş, bazı yanlış zanları da lokal ortamında bertaraf etmişti adeta. Böylece cami ortamlarında hocasıyla cemaatiyle Nurlu bir diyaloğun da önü açılmış oluyordu.

Cami ve cemaatin daimî müdavimlerinden olan ve bizim de onun Üstad Bediüzzaman’ı ziyaret eden bir “son şahit” olduğuna hasbelkader muttali olduğumuz Hacı Zülfü amcamız ise, cemaatî mânada bizimle kuracağı bağın ilk ilmeğini bu vesileyle atmış oluyordu.

Belki de o ana kadar doya doya anlatamadığı, anlatsa da anlayanını tam bulamadığı o Nurlu ziyaret hatırasını sevine sevine, övüne övüne anlatacağı bir muhatabını sanki ilk defa bulmuş gibiydi.

Program sonrası ikili sohbetimizde, 1957 yılında Isparta’da Üstadı ziyaretini anlatırken, gözyaşlarına hakim olamıyor, o ziyaret ânında şahit olduklarını aynen yaşıyorcasına müthiş bir heyecan hissine kapılıyordu.

Askerlik çağına kadar köyünden hiç çıkmayan biri olarak, askerlik vazifesi icabı ilk defa uzaklara gidecek, hayatında uğramadığı mekânlarda, görmediği insanlarla karşılaşacaktı. Bu düşünceler benliğini sardıkça, korkulardan kendisini azade tutamıyordu. 

Dayısı Hacı Mahmut Efendi’nin tavsiyesine bir can simidi gibi tutunarak yola çıkmıştı. Dayısı ona; “Isparta’ya varınca, askerlik ocağına teslim olmadan Bediüzzaman Hazretleri’ni ziyaret et, duâsını al” demişti. Onun, bu tavsiyeyi yerine getirme niyetiyle yola çıkmasında bile kerametvarî kolaylıklar zuhur etmiş. Isparta’ya varınca trenden indikten sonra garip garip etrafına bakarken birisinin onun kolundan tutup, “Sen Bediüzzaman’a mı gitmek istiyorsun?” diye sormasıyla, ondaki şaşkınlık başlamış. Üstad’ın huzurunda ise konuşacak mecal bulamamış. Çünkü Üstad, başını kaldırıp onun yüzüne bakmadan önündeki rahlede yazmakla meşgulken, onun memleketinden âlim bir zatı ismiyle ona sormuş.

Görmediği, fakat ismini sık duyduğu bu zatı, Üstad’ın ona sorması, onu büsbütün hayrete düşürmüş. Huzurdaki genç Zülfü’nün hayran bakışları ve heyecanı doruk noktaya gelmişti ki, ömrü boyunca unutamıyacağı kısa nasihatten sonra, “haydi yolun açık olsun” diyerek görüşmeyi noktalayan Üstad olmuş.

Her zorlukta onun yolunu açan bir kolaylığa mazhariyeti; Hacı Zülfü amcamızın yaşayarak şahit olduğu ve bizimle de paylaştığı bir gerçek olarak ömrünün sonuna kadar ona eşlik etmiş, tâ ki kabir kapısından berzah âlemine uğurlanırken bile aynı mazhariyet tezahür etmiş. Fırtına ve soğuk geçen bir günün akabinde, köydeki defin işlemi esnası günlük güneşlik olmuş.

Uzun yıllardan beridir Avusturya’da işçi emekçisi olarak bulunduğu şehirde dürüstlüğü, mertliği, açık sözlülüğü ile bilinen Zülfü amcamız; heybetli görünüşü, iri yapısıyla beraber güleryüzü, şefkati ve sevecenliğiyle herkese güven ve muhabbet telkin ediyordu.

Bize göre; onun Üstad’ı safiyane ve hâlisane ziyaretinin ve onun duâsını almasının bir semeresi de, geride bıraktığı evlâtları ve torunlarının bir Hıristiyan diyarında Müslümanca yaşama azmi ve bazı torunlarının da Risale-i Nur yoluyla Kur’ân’a hizmet azmi içinde olmalarıdır. Bu vesileyle Risale-i Nur şakirtlerinin beş vakit namaz akabindeki tesbihatta geçen ve şakirtlerin aba ve ecdadını da dahil eden duâlardan, şakirtlerin Zülfü dedelerinin de hissedar olmasını rahmet-i İlahîyeden ümid ediyoruz. 

Fatiha ve duâlarla... 

Okunma Sayısı: 3391
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail ÖNGEL

    3.3.2022 01:15:41

    İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn... Allah rahmet eylesin.. Mekanı cennet, Kabri pürnur olsun inşallah…

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı