"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yıl 2025 ve açlıktan ölüm!

Faruk ÇAKIR
30 Temmuz 2025, Çarşamba
Eskiden, açlıktan ölüm denildiğinde akla Afrika gelirdi. Hatta bu konudaki haberler ekseriyetle sansasyon olarak değerlendirilir ve aç insan fotoğrafları bile inkâr edilirdi. Öyle ya 21. yüzyılda bir insanın açlıktan ölmesini insanoğlu nasıl kabullenir ve normal karşılardı?

Aradan yıllar geçti ve 21. yüzyılın ilk çeyreğine ulaştık. Bu defa Gazze’de başta çocuklar olmak üzere insanlar açlıktan ölüyor ve dünya bu vahim durum karşısında seyirci desek yeridir.

Üstelik bu açlık, gıda olmamasından değil; zalim İsrail’in gıda geçişine izin vermemesinden kaynaklanıyor. Filistin ya da başka ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, Gazze’ye aylarca yetecek miktarda gıda stoklarının olduğunu, ama bunu Gazzelilere ulaştıramadıklarını açıklıyorlar. Böyle bir dünyada kıyametin kopması hak değil mi?

Gazze’deki açlık zalim İsrail’in planladığı bir durum. Gazze’yi önce yaktı, yıktı, bombaladı. Şimdi de kalanları aç bırakarak öldürmenin peşinde. İnsanlığın bir an önce harekete geçip bu zalimliğe son vermesi icap etmez mi?

Konu ile ilgili bir haber insanların vicdanını sızlatır cinsten. Şöyle: “Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde yetersiz beslenme sebebiyle hayatını kaybeden Nur Eşref Ebu Sela’nın (10 yaşında) amcası Gazi Ebu Sela, “Bir batı ülkesinde böyle bir şey olsaydı kıyamet kopardı” diyerek, Arap ülkelerine ve tüm dünyaya sitemde bulundu. (...) Gazze’de açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 87’si çocuk olmak üzere 133’e yükseldi. Bir zamanlar sağlıklı bir çocukken İsrail’in uyguladığı abluka sonucu açlıktan bitkin düşen ve Deyr el-Belah’taki Aksa Şehitleri Hastanesi’ne kaldırılan Nur, hayatını kaybetti. Yeğeninin bir deri bir kemik hale gelmiş bedenine işaret eden Gazi Ebu Sela, “Nur, gül gibi bir kızdı, iskelete döndü. Neden? Açlık yüzünden. İsraillilerin bize dayattığı abluka yüzünden” dedi.” (AA, 27 Temmuz 2025)

Gazzelilerin yüzüstü bırakıldığını gösteren bundan daha iyi misal olur mu? Gazze’de ölen çocuklar karşısında sessiz kalan insanların Avrupa ya da dünyanın başka bir yerinde ölenler için kıyameti koparması çifte standardı göstermez mi?

Gazze’deki durum şöyle özetleniyor: “Gazzeli çocuklar neden böyle oldu. İlâç yok, yemek yok, su yok. Yardım dağıtım noktalarına gidenler de canlı dönemiyor. Babası yardım dağıtım noktalarına giderken kefenini çantasına koyup da gidiyor.”

Esasında Gazze’de ölenler Gazzeli çocuklar değil, insanlığın vicdanı ve hatta dünyadır...

Okunma Sayısı: 595
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hilmi Yeni

    30.7.2025 07:27:58

    Bu zulümler karşısında eli, dili, kalbi sâkit ve sâkıt olan herkes Mehmet Âkif Ersoy'un "Tükürün" şiirinin muhatabıdır: Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var! Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza! Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza! Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün! Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün! Tuh, yazıklar olsun dûn himmetimize, kendilerini âli himmet gösteren himmetsizlere!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı