"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gözden düşenlerin ittifakı

Mustafa İSMET
04 Eylül 2015, Cuma
Komplo teorileri, esrarengiz ilişkiler ağı üzerinden yapılan “indî mülâhazalara” itibar edenlerden değilim. Kamuoyunda açık cereyan eden, yazılıp çizilen, tekzip edilmeyen, hatta teyit edilen olayları sağlam “mihenge” vurunca tablomuz beliriyor.

Yapboz denilen oyunlar, parçalardan oluşan bir resim veya fotoğrafı birleştirme çabalarını ihtiva eder. Zorluk ya da kolaylık derecesi parça sayısı ve tamamlanmak istenen objenin karmaşıklığı ölçüsündedir.

Biraz sosyal olaylara benzer. Bazen farklı zamanlarda cereyan eden olayları, söylenen sözleri bir araya getirdiğinizde, ilk başta akla gelmeyen şeyler gerçekleştiğini görebilirsiniz. Gündemlerin çok hızlı demode olduğu bir coğrafyada, bazen kolay fark edilebilecek enstantaneler gözden kaçabilir. Aynen yapbozdaki karışan parçalar gibi.

28 Şubat 2013 tarihli Milliyet gazetesindeki Namık Duran imzalı “İmralı Zabıtları” başlığıyla yayımlanan, bir hayli de ses getiren haberi çoğumuz hatırlar. Haberde Abdullah Öcalan ile BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın İmralı’da yaptığı görüşmenin zabıtlarına yer verilmişti.

Görüşmede “Başkanlık sisteminin düşünülebileceğini” söyleyen Öcalan, “Biz Tayyip (Erdoğan) Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz” diyordu.

T24.com.tr’nin haber sitesinde hâlâ duran haberde Abdullah Öcalan, “AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim”, “Biz AKP’yi çıkartan gücüz”, “2001-2004’te biz eylemi ‘tak’ diye kestik. Hükümet anlamadı, ‘terör bitti’ dediler. (Altan Tan’a dönerek) Sayın Altan bilirsin İslâmcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk” diyordu.

Bu yapbozumuzun bir parçası olsun. Şimdi bir başka parçaya bakalım.

17 Mart 2015 tarihli Cumhuriyet gazetesi HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın grup toplantısını haber yapmış. Selahattin Demirtaş’ın, HDP grup toplantısında, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP’liler bu topraklarda nefes aldığı müddetçe sen başkan olamayacaksın. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız” sözlerine yer veriyor.

Haberin devamında Demirtaş’ın, “Seni başkan yaptırmayacağız” sözleri Twitter’da dünya listesine girdiğini ekliyor. HDP’nin neredeyse bütün seçim stratejisini bu söylem üzerine kurguladığını hepimiz gördük.

Haydi, yeni bir parça bulalım.

Yeniçağ gazetesinin Ankara Temsilcisi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı İmralı’dan kovduğunu iddia etti.

08 Ağustos 2015 tarihli yazısında Ahmet Takan, “Günün birinde HDP heyeti KDGM Müsteşarı ile görüşmüş. Orada da ‘Öcalan’ın HDP’ye de, PKK’ya da, AKP’ye de çok kızgın olduğu mesajı verilmiş.’ Yani: Öcalan herkese kızmış, Recep Erdoğan hariç” diyor.

Yazının devamında “Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden önce “Kürt sorunu” yoktur deyip elleriyle kurdurduğu Dolmabahçe masasını tekmelediydi ya!.. Bakın o sıralarda İmralı’da neler oluyordu? İmralı canisi kendisi ile görüşmeye gelen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a neler söylüyordu:

“PKK içinde Sünnî, ben ve Murat Karayılan kaldı. Selahattin Demirtaş uluslar arası bir projeydi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde uluslar arası güçler tarafından parlatıldı. Ben bu topraklardan çıktım. Millîydim. Selahattin Demirtaş’ı parlattınız. Artık gidin sorununuzu onunla çözün. Bir daha benimle görüşmeye gelmeyin.”

Sabah gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu da 30 Temmuz 2015 tarihli yazısında Öcalan’ın İmralı’da görüştüğü devlet heyetine, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için “Ben bu toprakların ürünüyüm, ama Selahattin Demirtaş ‘uluslar arası proje”, “Ben giderek izole olurken, Selahattin göz göre göre parlatıldı” dediğini öne sürmüştü.

Bu arada Yeni Asya gazetesi okuyucuları hangi partilerin ve parlatılan hangi liderlerin uluslar arası proje olduğunu iyi bilir.

Son bir parça

Öcalan 30 Ağustos 2014’te Aydınlık’ta yayınlanan ve 17 Ağustos 2013 tarihli İmralı görüşmelerine ilişkin tutanaklarda ise, heyette yer alan Selahattin Demirtaş’a ilginç uyarılarda, hatta adeta tehditte bulunuyor.

“(Demirtaş’a dönerek) son bölümde sizinle ilgili de değineceğim. (Gülerek) tabiî siz de bana Osman-Botan (Osman Öcalan ile Botan kod adlı Nurettin Taş’ı kastediyor. İkisi de PKK’dan ayrıldığı için ihanetle suçlandı.) gibi mi yaparsınız, ama ben tedbirliyim. Önderlik iddianız varsa, ki isteğiniz, hevesiniz var, o halde donanımlı olmalısınız. Çocuklarınızı seviyorsunuz tamam, ama onları böyle tehlikelere açık halde bırakarak nasıl sahip çıkarsınız?” Tablonun anlaşılmasında küçük parçaların önemi pek olmaz. Yine de eklemekte fayda var. 

16 Aralık 2014 tarihinde Cem Özer’in +1 TV’deki programına konuk olan Merkez Parti Genel Başkanı Abdürrahim Karslı, evindeki bir toplantıda, Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın AKP için “ABD, İngiltere ve İsrail’in desteğiyle kurulduğunu”. “AKP’nin proje partisi” olduğunu söylediğini ileri sürdü ve kuruluşuna destek veren güçlerin, şu üç şeyi talep ettiğini söyledi:

“1. Biz sizi iktidara taşıyalım.

2. Size iktidarda sorun çıkaracakları opere edelim.

3. Size gerekli finansal destekleri getirelim.” AK Parti’den istenenler de şunlardı: “A. İsrail’in güvenliğini arttıracaksınız, önündeki engelleri kaldıracaksınız.

 B. Büyük Ortadoğu Projesi, yani sınırların değişmesi.

 C. İslâm’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.

14 Aralık 2014 tarihli Zaman gazetesindeki köşe yazısında Ali Bulaç:

“Amerikalılar, ikna edebilselerdi söz konusu projeyi Erbakan Hocaya uygulatmayı düşünüyorlardı, ancak o reddetti. Erbakan Hoca vefatından önceki son görüşmemizde AK Parti’nin nasıl kurulduğunu uzun uzun anlattı, elindeki bazı belgeleri bana gösterdi; Ertan Yülek Bey şahittir” diyor.

Aynı günlerde Rota Haber’den Ünal Tanık’a konuşulanları teyit eden Dilipak, şunu da söylüyor: “AK Parti böyle kuruldu, ama Erdoğan artık bağımsız hareket ediyor.”

Komplo teorileri, esrarengiz ilişkiler ağı üzerinden yapılan “indî mülâhazalara” itibar edenlerden değilim. Kamuoyunda açık cereyan eden, yazılıp çizilen, tekzip edilmeyen, hatta teyit edilen olayları sağlam “mihenge” vurunca tablomuz beliriyor.

Ne diyordu Bediüzzaman “Biz müteharrik-i bizzat değiliz, bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz.” Ne zaman demişti? Takribi bir asır önce.

Bir dönemin en çok “parlatılan”, himaye edilen, uzun süre Suriye’de her türlü desteğe mazhar olan, sonrasında Rusya’da, İtalya’da ağırlanan kişi kendisinin izole edildiğini ve Selahattin’in göz göre göre parlatıldığını söylüyor.

Daha başbakan olmadan beyaz sarayda, Avrupa’da devlet başkanı protokolüyle karşılanan Babıali’nin en güçlü kalemşörlerince yere göğe sığdırılamayan Beştepe sakininin bu dönem gözden düştüğü görülüyor. Anlaşılan üflenecek yeni birileri hazırlanıyor. “Müteharriki bizzat” olmayanların sonu hep aynı değil midir? Kullanılmak. Sonra da bir kenara bırakılmak. Kendilerinde bir şeyler tevehhüm edip kendi politikalarını belirlemeye çalışıyorlar. Ve ipleri çekiliyor.

Dün Öcalan’a üfleyenlerin, bugün Demirtaş’ı sahneye sürdükleri anlaşılıyor. Dün BOB eş başkanın yerine kimlerin hazırlandığını da Dilipak’a sormak lâzım. 

İlginç olan, kullanılan ve bir kenara bırakılanlar arasında bir dayanışma görülüyor. Konumlarını muhafaza için en uç gibi görünen noktadakilerin aynı konuda ortak tavır takınmaları sizce şaşırtıcı değil mi?

Ne diyordu Öcalan, “Biz Tayyip (Erdoğan) Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz.”

Bu arada, Hz. Üstadın “Biz müteharrik-i bizzat değiliz, bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz.” sözü “neden siyasete girmiyorsun”un cevabıydı.

Benim gördüğüm manzara bu. Siz ne dersiniz?

Okunma Sayısı: 2656
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa OKUTAN

    9.9.2015 15:09:42

    mustafa kardeşimden allah razı olsun son olayları dogru okuyabilmemiz için bizlere gzel bir projeksiyon sundu çok teşekkur eder bu tarz tahlilleri daha sık beklioruz selam ve sevgi sunuyoruz

  • Arif altay

    4.9.2015 13:52:12

    Elinize sağlık. Yazılanlara katılıyorum. ABD ve İsrailin gücü ve desteği olmadan hükümet olmak ve kesintisiz 13 yıl orada kalmak mümkün görünmüyor. Allah bu millete basiret versin inşaallah. Zaten 13 yıldır kandırıldık edebiyatı yapıp kandıranların, herkesin bildiği "adamı döverek" kendisi dövülüyor vaveylası koparmak Yahudi taktiğiyle de çok benzeşiyor. Selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı