"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve talebeleri

Muzaffer KARAHİSAR
06 Temmuz 2021, Salı
Gönüller sultanı, büyük âlim, mümtaz şahsiyet, faziletli insan Bediüzzaman, manevî şahsiyetine ait makamların, mevkilerin tezahürlerini daima setretmiştir. O, İ’câz-ı Kur’ân’ı beyan etmeye namzet, Kur’ân’ın ulvî hakikatlerini neşre memur olduğundan tevazu ve mahviyetle nazarları Risale-i Nur’a tevcih etmiş, göstermiştir.

Saff-ı Evvel talebeleri, Bediüzzaman’ın ilminin, irfanının, hikmetinin, şefkatinin derinliklerine vasıl olamasalar da; onun işaret ettiği Kur’ân deryasından rahmet, bereket, feyiz, fazilet dolu hakikatlerden hissedar olmuş, azamî istifade etmişlerdir. O intisapla aşk, şevk, heyecan ve hissiyatla cansiperane Üstadın etrafında kenetlenmişler. Kur’an’ın elmas kılınçlarıyla dinsizlik cereyanlarını zir ü zeber edip küfrün belini kırmışlar. İnsanlığı inkârcılık girdabından kurtarmaya; İslâm’ın, imanın neşrini gaye edinmişler. 

Kur’ân ve iman dâvâsının gönüllü kahramanları, küfr-ü mutlaka karşı iman cephesinde büyük fedakârlıklar, destansı kahramanlıklar göstermişler. Dessas din düşmanlarının ve zalimlerin her türlü baskı, takip, tarassut, tehdit, taarruz, zulümleri, zindanları onları korkutup yıldıramamıştır. Çünkü onlar, “…inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz.” âyetin müjdesinden ilham almış, hayatın sırrını anlamış, imanlı, ihlâslı, müstesna şahsiyetlerdir. 

Üstad, Altıncı Mektup’ta: “Gayretli kardeşlerim, hamiyetli arkadaşlarım ve dünya denilen diyar-ı gurbette medar-ı tesellilerim.” şeklinde hitap ettiği talebelerine: “Madem Cenab-ı Hak sizleri, fikrime ihsan ettiği manalara hissedar etmiştir; elbette hissiyatıma da hissedar olmak hakkınızdır.” Sözü ile iki üç aydır yalnız kaldığı Çam Dağı’nda sessiz, sedasız bir vaziyette iç içe yaşadığı beş çeşit gurbetin hüzünlerini, hissiyatlarını, hikmetleriyle ders vermiştir. “Allah bize kâfidir. O ne güzel vekildir.” âyetinin manasıyla tevekkülü, sabrı ve iman nuruyla nurlanıp teselli bulmayı fiilen ders vermiştir. 

Başka bir mektupta yine Çam Dağı’nın zirvelerinde “insten tevahhuş ve vuhuşa ünsiyet ettim.” İnsanlardan uzak, yaban hayatıyla dostluk kurup alıştığı zamanda talebelerinin hayaliyle hasbihal edip müteselli olduğunu, sohbet etmeye iştiyak duyduğunu ifade etmiştir. Talebesinden saklamadığı bir sırrı  ve hakikati şöyle haber vermiştir: “Şu hiç-ender hiç olan kardeşinize, yalnız hizmet-i Kur’ân’a istihdamı hengâmında ve o hazine-i bînihayenin dellâlı olduğu bir vakitte, ism-i Rahîm ve ism-i Hakîm mazhariyetine medar bir vaziyet verilmiş. Bütün Sözler, o mazhariyetin cilveleridir…” 

Üstadın Talebelerine yazdığı, Kastamonu Lâhikası bir mektubunda: İhtiyat, sıran tenevveret, geçici rüzgârlara kapılmamak, samimî tesanüt, meşveret, şahs-ı mane- viye uymak tavsiyeleri… Selâm ve duâ eder… 

Sonunda şöyle imza atar: “Kardeşiniz ve sizinle dünyada, berzahta, ahirette müteşekkirane iftihar eden ve edecek, hizmet-i Kur’âniyede arkadaşınız Said Nursî” 

Barla Lâhikasında Üstadın, “Üç cesetli bir ruhun bir fıkrasıdır.” tabir ettiği 222. Mektubun sonunda Hafız Ali, Sabri ve Sarıbıçak Ali müşterek yazdıkları mektubu şöyle bitirirler: “Cümlemiz, hak-i pay-i Ekremilerine (çok şerefli zatınızın ayağının tozuna) yüz sürerek, mübarek dest-i damen-i kerimanelerini (mübarek ve şerefli el ve eteklerinizi) öperiz efendim.” Elbaki Hüvel baki İslâm Karyesinden Ali (rh),  Kuleönü’nden Ali.

Bütün bu bilgilerin ışığında Üstadı bütün yönleriyle tanıyan Nur Talebeleri, yazdıkları mektup, fıkra, şiir, soru ve telif edilen Risale-i Nurlar hakkında kanaatlerini bildirirken son derece hürmetkâr hitaplar, sanatlı, saygılı, mana yüklü hoş ifadeler, düzgün, edebi cümleler, ilmî telâffuzlarla ve ölçülerle özenle yazılmış derslerdir, kıymetli tarihi vesikalardır. Risale-i Nur Külliyatı’ndan Lâhikalar, iman Kur’ân hizmetlerinin ölçüleri, tebliğ metodunun esasları, beşeri münasebetin düsturları, hikmetleri, esaslarını, sırları kaideleri gibi birçok hususta insanları Hakk’a, hakikate, istikamete götüren işaret levhalarıdır.

Okunma Sayısı: 1557
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı