Huzur ve rahat arayan insan ruhunu tatmin edecek tek bir şey vardır. O da; yaratanın fıtratına koyduğu duyguları O’nun emirlerinin bir kataloğu hükmünde olan Kur’ân’la buluşturup icrasıyla doğru orantılıdır.

Camiüssağir hadis kitabındaki araştırma ve okumalarda, Hz. Muhammed’in (asm) hadisleri insanlığa en doğru, isabetli rehber ve yol olduğunu görmek mümkün. Dünyanın bu yaşadığı, musîbet ve belâların gerçek sebeblerine dikkatlice bakarsak, insanın şahsî hatalarından geldiğini anlamakta güçlük çekmeyiz.

Allah Resulünün (asm) Müslümanlara ikazlarında, “Yahudilere benzememe” konusu dikkate değer bir önemli konu! Allah Resul’ünün (asm) sağlığında; ona karşı bu kadar oyun ve hilekâr davranan bir zihniyettir bu.

Siyonist zihniyetinin dünyada, özellikle İslâm coğrafyasında; cemiyet hayatında; itimat, ahlâkî değerler, emniyet, tevekkül, kanaat, tasarruf, iktisat, iffet, fazilet ve samimiyet gibi kudsî değerlere sinsi bir savaşı var. Kur’ân ve Hadisi Şeriflerin işaretiyle bu zihniyet; dinsizliği, ahlâksızlığı, israfı, fuhşu, fitneyi, fesadı ve hırsı kendi menhus emel ve çıkarları için kullanmaya çalışmış. Kur’ân’da buna dikkat çekilmiş olması ayrı bir mu’cize olarak karşımıza çıkıyor.

Bu zihniyet tekeline aldığı “medya” başta bütün fesat yollarını ve bütün imkânları menfi yönde kullanıyor. Âyet ve hadis hükümleri üzerinde inananları “sapma ve saptırma” tuzak ve plânını uygulamaya sinsice devam ediyor. Bu tuzaklara karşı hassas ve duyarlı olmamız gerekiyor. Müslümanların uyanıp, kuvvetlenmesini istemeyen bu komitelerin argümanları çok “masumane” işleniyor. “Medeniyetin gereği” olarak insanlığa yutturmaya çalışıyorlar. “Sanat” ve medeniyet adı altında en başta masum gençler olmak üzere bütün toplum üzerinde sadece muhakeme ve idrak sahiplerinin fark edebileceği müthiş dessas oyunlar sergilenmekte.

Bunlara karşı, inananların silâhı maneviyattır. Kur’ân ve sünnetlere sarılmaktır. Her günü biri birine eşit olmadan yaşamaktır. En başta nefislerimizden ıslaha başlamaktır. Çocuklarımızı bu manada eğitmektir. Dost, akraba ve komşularımızla iyi münasebetler kurmaktır, İslâmî şuuru gündemde tutmaktır.

Toplum hayatı için önemli olan bu hadislerden bir demet:

“Dikkat edin! Cennete götüren amel sarp ve yokuştur. Cehennem ameli ise kolay ye düzlüktür. Nice bir anlık nefsanî istekler vardır ki uzun üzüntüleri netice verirler.” (Hadîs No: 2887]

“En hayırlılarınız, çoluk çocuğuna en hayırlı olanınızdır.” (Hadis No: 3990)

“Aile fertlerine yapmış olduğun her iyilik onlara bir sadâkadır.” (Hadîs No: 6339)

“Çocuklarınıza değer verin ve onları güzelce terbiye edin.” (Hadîs No: 1419)

“Evlerinizde Kur’ân’ı çok okuyunuz. Çünkü Kur’ân okunmayan evin hayrı az, şerri çok olur ve o ailenin geçimi daraltılır.” (Hadîs No: 1412]

“Açıktan günah işleyenleri anlatmaktan niçin çekiniyorsunuz? İnsanlar onları ne zaman tanıyacak? Onun vasıflarını anlatın ki, insanlar onlardan sakınsınlar.” (Hadis No: 109]

“Ahde titizlikle vefa göstermek îmandandır.” (Hadîs No: 2264)

“En hayırlınız, en cömert olanınız, başkasının hakkını en güzel şekilde ödeyendir.” (Hadîs No: 2270]

“Ben insanlarla iyi geçinme özelliğiyle gönderildim.” (Hadîs No: 3151)

“Bir kötülük işlediğinde peşinden hemen bir iyilik yap ki onu silsin.” (Hadîs No: 764)

“Yumuşak huyluluğa dört elle sarıl. Sertlikten ve hayasızlıktan uzak dur. Yumuşak huyluluk hikmetin başıdır.” (Hadîs No: 5504)

“Yemeği sıcakken yemeyin. Çünkü sıcak yemeğin bereketi yoktur.” (Hadis No: 50)

“Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak yemeğin bereketine vesiledir.” (Hadîs No: 3140)