Bu asra mânevi yönden damgasını vuran Risale-i Nur Külliyatı ve onun takipçisi ve nâşiri olan Nur Talebelerinin fıtri özeliklerine işaret eden bir çalışmayı, Emirdağ Lahikası’ndan derledik. İstifadesi için takdim ediyoruz.
Risale-i Nur ve Risale-i Nur Talebeleri:
· “Bir ruh iki ceset” anlayışıyla Nur hizmetine devam edenlerdir.
· Aldanmaz, sarsılmazlar ve de muhaliflerle münakaşa etmeyenlerdir.
· Âmi adamların ihlâsla tesanüdlerinin, bir velâyet hassasını verdiğini ispat edenlerdir.
· Âsâyişin muhafızı olanlardır.
· Âzamî ihlâs ile terk-i enaniyeti hep ön planda tutanlardır.
· Benlik, gösteriş, şöhret, enaniyet, kendini satmaya çalışmak, beğendirme, gösterme derdi olmayanlardır.
· Bir buçuk milyar hakikî kardeşleri bu millete kazandırmakla en ehemmiyetli bir hizmeti ifa eyleyenlerdir.
· Bu asırda bütün hücumlara karşı mağlup olmayanlardır.
· Bu talebesizlik zamanında, melaikelerin hürmetine mazhar olan, talebe-i ulum sınıfına dahil olanlardır.
· Çok ihtiyat, dikkat ve temkinli olmayı, sır vermemeyi şiar eden bir hakikat mesleğinde olanlardır.
· Çoklarının malını, istirahatını, dünya zevklerini, lüzum olsa hayatını bu hizmette feda edenlerdir.
· Dört esastan birisi olan “şefkat etmek, zulüm ve zarar etmemek.” Anlayışında olanlardır.
· Dünyanın hiçbir menfaatine tenezzül edip âlet olmayan, merak edip kudsî vazifelerinde fütur getirmeyip, çalışmayı, iştiyakı, ümidi, sevinci yaşatanlardır.
· Hakikat, sünnet-i seniye, feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmeyi esas alanlardır.
· Hazret-i Ali, Hasan, Hüseyin’in (r.a.) ve Gavs-ı Azamın (k.s.) ihbarat-ı gaybiyelerine mazhar olanlardır.
· Kudsî hizmeti, hiçbir şeye alet etmeyen, garaz, şüphe ve vesveseye meydan vermeyenlerdir.
· Hizmetin bazı yerlerde aksamasına karşı, perde altında fütuhatın devam ettiğini inanıp kabul edenlerdir.
· İman hizmetinde ihlâs-ı etem, anarşiyi durdurmak, âsâyişi muhafaza, sabır ve tahammülü sürdürenlerdir.
· Kalbi, ruhu, hissiyatı tenvir edip, manevî ilaçları vererek hazine-i Kur’âniyenin dellallığını yapanlardır.
· Kusurunu bilmekle mahviyetkarane yalnız rıza-yı İlahi için rekabetsiz hizmet edenlerdir.
· Küfr-ü mutlakın; altı olan anarşiliği, üstü olan istibdadı mutlakı, esastan bozan, reddedenlerdir.
· Maddî, mânevî tehlikelerden bu memleketi muhafaza için sürekli çalışanlardır
· Tabiatta boğulanlara, muannid zındıklara, dalalet; fennin perdelerindeki gaflete karşı; şüphe ve inkâra düşenlere lazım olan manevî ilâcı yetiştiren, bu manileri dağıtıp nuru tevhidi gösterenlerdir.
· Müşteri aramayan, muhatapların hakiki ihtiyaçlarını hissedip, yaranın tedavisi için çalışanlardır.
· Ne kadar az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvveti ve kıymeti olanlardır.
· Nurlarla münasebeti kuvvetleştiği zaman, daha ziyade hizmet edebileceğini bilenlerdir.
· Pek az zahmetle pek çok kıymettar hizmet ve pek çok mânevî kazanç elde edenlerdir.
· Rıza-i İlâhîden başka bir amacı olmayan, mümkün oldukça içtimaî siyasî cereyanlara karışmayanlardır.
· Safi olan ihlâsın; müellifini bile ihlâssızlıkla itham etmek ciheti olan yüksek bir hakikate inanlardır.
· Tarikat değil, hakikat, Sahabe mesleğinin bir cilvesi olduğunu bilenlerdir.
· Tesanüd, sarsılmaz bir ittihadla, müşkülat ve mânialara şevk ve gayretle galebe edenlerdir.
· Yalvarmayan; muhatapları onları yalvarıp arayacak olanlardır.
(KAYNAK: EMİRDAĞ LAHİKASI)
NOT: Geçmiş mübarek Leyle-i Kadrinizi ve gelen mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, tüm İslâm alemi ve beşeriyet için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.