"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bursa Ulu Camii’ni yıkma plânı

Osman ZENGİN
24 Eylül 2021, Cuma
Osmanlı’ nın ilk başşehri yeşil (gerçi, o eski yeşillik pek de kalmadı, ama) Bursa’ya karşı, tâ gençlik senelerimden beri bir teveccühüm vardı.

Her ne kadar, “enkara” hâllerin yaşandığı ve menhus ruhun bütün kâbusu ile üstüne çöktüğü bir şehir olan Ankara’da doğup büyüyen, bütün tahsil hayatı orada geçen biri olarak, memleketim olsa da Osmanlı payitahtları olan Bursa ve İstanbul, bana daha sıcak geliyordu. Ve Bursa’da ikamet etmeyi de hep arzu ediyordum.

İlk altı padişahın (Fatih’in babası 2. Murad dâhil) türbelerinin bulunduğu, başta Emir Sultan olmak üzere, diğer evliyaullahın da medfun olduğu, hayâlimdeki şehir Bursa’ya, nihâyet 1989 senesinin yaz aylarında, tayinen gelmek nâsib oldu. 

Daha evvelki gelişlerimizde ziyâret ettiğimiz tarihî yerleri, bu sefer daha bir içimizde hissederek geziyorduk.

Bir gün, bir arkadaşım dedi ki: “Biliyor musun, Bursa’nın nâzım plânını, zaman-ı evvelinde Yahudi bir mimar çizmiş. Öyle yapmış ki, çizdiği yol ve cadde plânlarına göre, Osmanlı eseri bir çok mescid ve câmii, yolun ortasında kalacağından mecburen yıkılacak. Hattâ, şöyle Altıparmak’tan Ulu Camiye çıkarken iyice dikkat et bak, Ulu Cami bile yolun tam ortasında kalıyor ve yıkılma plânı içinde. Ama sonradan yapılan yolu, caminin etrafından geçirip, caminin yıkılmasına mâni olunmuş. Dikkat et bak, o plânı tam tatbik etmediklerinden dolayı yıkılmamış, yolun ortasında kalmış.”

Arkadaşımın o sözünden bir müddet sonra, dört-beş asırlık tarihî Sulukî Camii’nin (yerine, Emine Erdoğan’ın da ortağı olduğu söylentisi olan, Medical Park Hastahanesi yapıldı. Ya da hastahaneyi yapmak için, mescidi yıktılar) yıkılmasıyla beraber, arkadaşın sözü aklıma geldi ve bu işin taharrisine, araştırmasına başladım.

Vay, vay, vayyy... Neler de neler...  Evet, araştırmalarım neticesinde karşıma bir Fransız Yahudisi olan, mimar “Henri Prost” ismi çıkıyor. 1936 senesinde, M. Kemal’in hususî dâvetiyle Türkiye’ye geliyor. Osmanlı’nın iki başşehri; Bursa ve İstanbul’un, gûya nâzım plânı maksadıyla gelmiş, ama tam tersi bir icraat ile her iki şehirin canına okumuş. Yaptığı plânla, Bizans kalıntılarını ortaya çıkarıp, Osmanlı eserlerinden, bir çok caminin yıkılmasını sağlamış veya sonradan, onun plânı tam olarak devreye sokulsaydı, yine Bursa misâlinde olduğu gibi, bir çok câmi ve mescid yıkılacaktı.

 Nitekim, İstanbul’da bir çok cami ve mescid, onun plânıyla yıkılmış ve bu plânın tamamının tatbik edilmesi hâlinde de diğerlerinin bir kısmı da yıkılacakmış. Ama Allah müsaade etmemiş, fırsat vermemiş.

Ecdadımızın ve tarihimizin katili bu adamla alâkalı, ansiklopedik bazı malûmatlar da yazabilirdik, ama yazı uzamasın diye fazla uzatmıyoruz. Bu adamın ne haltlar işlediğini merak edenler, İstanbul’da çok sayıda ve Bursa’da da bir çok mescidi yıktırdığını görebilirler.

Ben bunu, evvelki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’na anlatmıştım. Şimdilerde, Bursa Ulu Camii’nin etrafını yıktırarak, camiyi daha bir görünür şekle getirmeye çalışan, şimdiki Büyükşehir Başkanı’na da anlattım.

Maalesef, mâzide, geçmişte yapılan bu şekildeki birçok tahribatlardan haberdar değiliz. Daha neler neler var kim bilir? Bu adamı kaç kişi tanırdı ki? Ancak, bir vesile oldu da biz biraz bulabildik.

Allah; bu milletin dini ile, tarihi ile, dinî mekânlarıyla, ibadethaneleriyle uğraşanları, tahrib edenleri, bozanları, yıkanları, yakanları iki cihanda da rezil rüsva eylesin İnşâallah!

TÂZİYE

1985 senesinde Balıkesir’ e gittiğimde tanıştığım, Balıkesirli Celâl Ertonga Ağabeyimizin ve peşinden de, gazetemiz denetim eski üyesi Erdal Şenol kardeşin vefatı haberlerini alıp üzüldüm.

Bu iki kahraman ve ehl-i hizmet muhteremlere, binler rahmet diliyorum.

Okunma Sayısı: 3237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    24.9.2021 17:01:04

    O güzelim yazı bir beddua ile bitmemeliydi. Niye böyle oluyor hep!...

  • Münir

    24.9.2021 14:38:45

    Her fitnenin, her tahribatın altında Kur’an-ı Hakîm’in tabiri ile “zillet ve meskenete uğratılmış” bu kavmin müntesipleri çıkıyor. Cumhuriyetin ilanının akabinde cebren icra edilen tarihimize, harsımıza ve kültürümüze zıt icraatları adeta tamamlarcasına, ecdadımızdan miras kalan, her köşesi tarih kokan güzelim şehirlerimizin maddi dokusunu da tahrip ettirmek için her kılığa girebilen Henri Prost gibi tıynetsiz İslam düşmanları davet edilmiş ve seve seve vazifelerini yapmışlar.

  • Hilal

    24.9.2021 14:21:01

    Osman abi, yine çok güzel bir konu işlemişsiniz. Ve gerçekten de, bu olayı duyan az kişi vardır. Ama hayret! Adamlar neler, neler yapmışlar...

  • R.Kalyoncu

    24.9.2021 10:56:44

    Yahudi mimardan bahisle; "İstanbul’da bir çok cami ve mescid, onun plânıyla yıkılmış" deniyor da, o planın hangi siyasi iktidar devrinde uygulamaya konulduğu söylenmiyor. Madem Hak'kın hatırı alidir diyoruz, o zaman kim yaparsa yapsın yanlışa yanlış diyebilmeliyiz.

  • Hüseyin

    24.9.2021 10:41:16

    Osman kardeş, Allah razı olsun ya. Ne acaib haller yaşamış bu milleti mazlume. Ama o hain Yahudiyi kim getirtmiş, birde ona bakmak lazım. Sanki kastı mahsusla getirtmiş gibi.

  • Hüseyin İlhan

    24.9.2021 10:32:04

    Hayırlı cumalar olsun.Osman ağabeyim o yahudi idi ve kendisine yakılşanı yaptı.Peki sizin ikametinize yakın FSM.Hanın ismi verilen o güzel FSM.Camii kentsel dönüşümle ne oldu.Yalova yolundan gelirken ULUCAMİ'mizin minareleri kollarını açmış,misafirlerini bağrına basar misali görünüyor,ecdadın ticarete çaş,hanlar ile kattığı güzel eserlerin,rabbimizin şehrimize bahşettiği yeşil denizi uludağ,içinde yeşilin 2500 tonunun barındıran o muhteşem güzelliği UCUBE DOĞANBEY TOKİLERLE maalesef katledildi.

  • Sertaç Lüser

    24.9.2021 07:42:50

    Amin, amin

  • Ali TAM

    24.9.2021 00:27:19

    Marmara Depreminden iki gün sonra Bursa Ulu Camiine komsu bir otelde ailecek kaldik gece. Millet sokaklarda korkudan bir yere giremiyor. Biz besikte salallanir gibi uyuduk Tevekkeltüalallah diyerek! KORKU Allah'a karsi tüketilmezse en ufak esyaya (virüse) bile yayilir! Alman Sansölyesi Schröder bir reportajda KORKU kötü bir DANISMANDIR demistir. Evet öyledir eger DOGRU adrese teslim edilmezse. Hayalen BURSA'da ULU CAMIYI de YIKAR. Oysa tüm hasmetiyle duruyor. (Karadenizin batma ihtimaliyle mukayese ediniz)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı