Hayatımızın belli dönemlerinde ve belli zamanlarda akıldan ve birazda iradî hal ve kararlardan uzaklaşırız, uzak olur, uzak kalırız... Bir nevî gabilikten ve maddî vücudun libasından/elbisesinden sıyrılırız.
Bu müstesna zamanların en önemlisi ve en uzunu, Ramazan aylarında geçirdiğimiz oruçlu; riyazat, hamd, şükür ve tefekkür günlerimizdir. Oruçla, orucun manevî kazanımlarıyla hafifleyen kalbimiz ve ruhumuz devreye girer ve hissedar olurlar.
Şu mübarek ayda mü’minler için kendi ruhî dünyaları, aile dünyaları, yaşadıkları toplumların dünyaları, mensup oldukları milletin ve devletin dünyaları, ihtiyar dünyamızın dünyası ve kâinatın manevi dünyası büyük bir mescide dönüşür.
Öyle mescidler ki; Kur’ân okunuyor, Kur’ânî tefekkürler yapılıyor. Her bir dünyaya mahsus, özel zikirler, hamdler, şükürler yapılıyor. Bütün dünyaların zikir, fikir, hamd ve şükürleri adeta havada birleşerek kâinatı tatlı ve aziz bir velveleye, hoş bir sadâya inkılâb ederek / dönüşerek halife-i arz olan mübarek, maneviyatlı ve oruçlu insanın ağzıyla, diliyle, kalbiyle, ruhuyla ve bütün âzâlarıyla; SALTANAT-I RUBUBİYET-İ İLÂHİYENİN HUZURUNA ARZ VE NİDÂ EDİLİYOR.
Bize böyle bir oruç ve Ramazan nimetlerini; âcz, fakr, noksanlık, zaiflik ve günahkârlığımıza binean bizlere izzet ve azametiyle; rahmaniyet ve rahimiyetiyle ikram ve ihsan eden Erhamürrahime kâinatın zerrelerinin mürettebatları adedince hamd, şükür, zikir ve sena ediyoruz.
Ya Rabbi! Bizlere ikram ettiğin oruç nimetiyle derk ettik ve anladık ki; en büyük ve en kuvvetli Sensin, hayatı veren, rızkı veren Sensin. Sonsuz hamd ve şükürlerle tutulabilecek oruçlar ancak Senin izzet-i dergâhına lâyıktır ve mahsustur.
Ey dünya ticaretini çok merak eden akıllar ve zihinler! İşte Ramazan geldi, gösterin aklınızı ve ticaret kabiliyetinizi... Şimdi ahireti en kısa ve en bereketli olarak kazanmak vaktidir, zamanıdır.
Uhrevî, ahirete ait amellerimizi kazanmak ve çoğaltmak noktalarından Ramazan, Ramazan orucu adeta Nisan yağmurları gibi... Aynen Nisan ayında üzerimize yağmaya başladı. Dikkat edelim ve maddî manevî kazançları kaçırmamak için; kalb ve ruh bağrımızı açık tutalım inşaallah.
Feyizyâb olabilmek dileğiyle hepimize hayırlı Ramazanlar...