Çocuğa çocuk diye yaklaşacaksın! Çocuğu seveceksin! Çocuğa fizikî olarak sevdiğini söyleyeceksin! Çocuk senin anlatmaların ve güzel, iyi sözlerinle çocukluğunu anlayacak!
Çocuğun Allah’ın hikmetiyle verdiği fizikî ve manevî noksan özellikleri dışında; eksikliği, noksanlığı olmaz. Çocuk teyp bandı gibi almaya, işlemeye, yazılmaya, çizilmeye ve resmi yapılıp duvara asılmaya daima hazırdır. Yeter ki vermesini, muhatap olmasını ve güzel, faydalı, iyilik ve dostluk dolu cümleleriyle yaklaşmasını bil.
Deli çocuk olmaz, içine kapanık çocuk olmaz, geçimsiz çocuk olmaz, tembel çocuk olmaz, süper çocuk anasının karnından doğmaz. Her zaman için çocuk eğitilmeye, terbiye edilmeye, öğretilmeye hazır olan eksiklikler ve noksanlıklarıyla vardır…
Ve sizlere; eğitimin bütün faktörel elemanlarına bakmaktadır: “Benimle alakadar olur musunuz?, beni eğitir misiniz?, bana bir şeyler öğretir misiniz?”
Çocuğun muhatabiyeti, muhatap kabul edilmesi çocukça olmaz! Çocuğun gözlerinin içine bakarak, el ele tutuşarak, yanyana yürüyerek, karşı karşıya oturup sohbet ederek, onun bilmediğini düşündüklerinizi; yine o bilir diyerek anlatarak ve “ey çocuk sen her zamanın büyüğüsün” diyerek, konuşarak, severek, kucaklayarak, bağrına basarak, onunla üzülüp, onunla sevinerek çocuğa büyük gibi muhatap olunabilmelidir.
İkilemlere düşmeden. Çocukla hem konuşarak hem de fiilî olarak çelişkilere düşmekten, çekinerek çocuk terbiyesine yaklaşmak, bu tarzda iyi ve faydalı huylar, karakterler ve hususiyetler kazandırmaya çalışmak çocuk eğitiminin kaçınılmaz eğitim tecrübelerini uygulamaya koymak için gayret sarfetmek lâzımdır.
Her ne şartta olursa olsun hiçbir çocuk başka çocukların aynısı ve çok benzeri olarak mütalâa edilmemeli ve çocuğa da muhatap olunmamalıdır. Çünkü her bir çocuk kendine özeldir, kendine güzeldir ve her çocuk tektir. Çocuğun tekliğinin kendisine ihsas edilmesi ve bunun her fırsatta kendisine söylenebilmesi ise çocuk için ayrı bir kazanım olacaktır.
El ele, severek, kucaklayarak, maddî manevî, müsbet veya menfi bütün isteklerine makul yaklaşımlarla cevap verebilmek çocuğa kıymet vermektir ve çocuğu fikren yükseltmektir.
Daima sevdiğimiz, sevildiğimiz bir çocuk terbiyesine taraftar olmak lâzımdır. Yoksa çocuk her türlü terbiyenin muhatabı olacak, her türlü sistem onların üzerinde denenecek değildir. Faydasına inandığımız, maslahat gördüğümüz ve netice alınabilmiş tecrübelere saygı duymak bir bütünlük içerisinde çocuklarımızı eğitebilmeliyiz. Gözlerinin içine bakmayı unutmamalıyız.
NOT: Bu yazımızla Çocuk Eğitimi yazı serisi son bulmuştur.