"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan başındaki kudret mu’cizesi: Hafıza

Risale-i Nur'dan
08 Eylül 2025, Pazartesi
YİRMİ YEDİNCİ PENCERE

[Allah her şeyin yaratıcısıdır ve O her şey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. (Zümer Suresi: 62)]

Kâinatta, esbab ve müsebbebat görünen eşyaya bakıyoruz ve görüyoruz ki, en a’lâ bir sebep, en âdi bir müsebbebe kuvveti yetmiyor. Demek, esbab bir perdedir; müsebbebleri yapan başkadır.

Meselâ, hadsiz masnuattan yalnız cüz’î bir misal olarak, insan başı içinde bir hardal küçüklüğünde bir yerde yerleştirilen kuvve-i hafızaya bakıyoruz, görüyoruz ki; öyle bir câmi’ kitap, belki kütüphane hükmündedir ki, bütün sergüzeşt-i hayatı, içinde karıştırılmaksızın yazılıyor. Acaba şu mu’cize-i kudrete hangi sebep gösterilebilir? Telâfif-i dimağiye mi, basit şuursuz hüceyrat zerreleri mi, tesadüf rüzgârları mı? Hâlbuki o mu’cize-i sanat, öyle bir zatın sanatı olabilir ki, beşerin haşirde neşredilecek büyük defter-i a’malinden muhasebe vaktinde hatıra getirilecek ve işlediği her fiilleri, yazıldığını bildirmek için bir küçük senet istinsah edip, yazıp, aklının eline verecek bir Sâni-i Hakîm’in sanatı olabilir.

İşte beşerin kuvve-i hafızasına misal olarak bütün yumurtaları, çekirdekleri, tohumları kıyas et ve bu cami’, küçücük mu’cizelere sair müsebbebatı da kıyas et. Çünkü hangi müsebbebe ve masnua baksan, o derece harika bir sanat var ki; değil onun âdi, basit sebebi, belki bütün esbab toplansa, ona karşı izhar-ı acz edecekler. Meselâ, büyük bir sebep zannedilen güneşi ihtiyârlı, şuurlu farz ederek ona denilse, “Bir sineğin vücudunu yapabilir misin?” Elbette diyecek ki: “Hâlık’ımın ihsanı ile, dükkânımda ziya, renkler, hararet çok. Fakat sineğin vücudunda göz, kulak, hayat gibi öyle şeyler var ki, ne benim dükkânımda bulunur ve ne de benim iktidarım dahilindedir.”

Hem nasıl ki müsebbebdeki harika sanat ve tezyinat, esbabı azledip, Müsebbibü’l-Esbâb olan Vacibü’l-Vücud’a işaret ederek, [Bütün işler Ona [Allah’a] döndürülür. (Hûd Suresi: 123)] sırrınca, Ona teslim-i umur eder; öyle de, müsebbebata takılan neticeler, gayeler, faydalar, bilbedahe perde-i esbab arkasında bir Rabb-i Kerîm’in, bir Hakîm-i Rahîm’in işleri olduğunu gösterir...

Sözler, 33. Söz, s. 761

LUGATÇE:

a’lâ: en iyi.

azletmek: ayırmak, uzaklaştırmak.

cami’: toplayan, kapsamlı, çeşitli şeyleri içinde bulunduran.

esbab: sebepler.

Hâlık: her şeyi yoktan yaratan, yaratıcı; Allah.

hüceyrat: hücreler, hücrecikler.

istinsah etmek: kopyasını çıkarmak, çoğaltmak.

izhar-ı acz: âcizliğini gösterme.

kuvve-i hafıza: hafıza gücü.

masnuat: sanatla yapılmış şeyler.

mu’cize-i kudret: Cenab-ı Hakkın kudretinin mu’cizesi.

müsebbeb: bir sebeple meydana gelen, sebebin sonucu.

müsebbebat: bir sebeple meydana gelenler, sebeplerin sonuçları.

Müsebbibü’l-Esbâb: bütün sebepleri yaratan ve sahibi olan Allah.

Sâni-i Hakîm: her şeyi sanatla ve hikmetle yaratan Allah.

sergüzeşt-i hayat: hayat serüveni, hikâyesi.

telâfif-i dimağiye: beyinde bulunan kıvrımlar.

teslim-i umur: işlerin teslimi.

Vacibü’l-Vücud: varlığı zarurî ve zatî olan; varlığı başkasının varlığına bağlı değil, kendinden olup ezelî ve ebedî olan Allah.

ziya: ışık.

Okunma Sayısı: 295
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı