Tom Barrack’ın SDG bizim müttefikimiz açıklamasından sonra El Şara ve ekibinin acilen bu konuda ciddi adımlar atarak Ankara ile birlikte ortak bir tavır sergilemeleri gerekiyor.
Süveydada düştükleri hatayı düşmemeleri elzem. ABD şimdiden Golan Tepelerinden başlayan Süveyda, Taflan ve Fırat’ın doğusunu içine alan bir koridor açma peşinde. Bu İsrail’in istediği ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozan bir gelişme. Ayrıca İsrail’in planladığı ve BOP'un bir parçası, bu gerçekleşirse İsrail Türkiye’ye komşu olabilecek bir yapıya kavuşuyor.
Bu yüzden Suriye’de parçalanmayı ve bölünmeyi tetikleyen Tom Barrack’ın açıklaması ve ABD’nin bakışı, bölgede istikrarsızlığı arttırırken, Suriye’nin toprak bütünlüğünden ödün verdiren otonomiye sürükleyecek, ülkenin parçalanmasını tetikleyecektir. Irak’ta, Libya’da yaşananların aynısını Suriye’de oluşturmak istiyorlar, bu yüzden gözlerini Suriye’ye dikmiş durumdalar.
Yol haritası çizilmiş durumda. Amerika’nın Ankara büyükelçisi bu noktada bölgede gezilerini devam ediyor ve ortalığı gözlemliyor havası var, ayrıca alt yapıları tamamlamak gibi bir görevi üstlenmiş sanki. Bölgesel istikrarsızlık kime yarar? Bunu düşünmek lazım. El Şara hâlâ tam olarak ülkeyi hâkim pozisyonda değil. Kamu alanındaki yapılanmaların geç kalması, yeteri derecede olmaması ile birlikte hâlâ kamuda hâkim bir pozisyonda olmadığı aşikâr. Bununla birlikte otorite boşluğu nedeni ile SDG’nin de hâlâ merkezî hükumete boyun eğmediği de ortada. Bununla birlikte eş zamanlı devam eden Türkiye’deki “Terörsüz Türkiye” denklemi de bu gelişmeyi dikkatle takip ediyor.
PKK’nın uzantısı olarak SDG’nin varlığını Fırat’ın doğusunda sürdürmesi ve otoriteye boyun eğmemesi Türkiye’nin kırmızı çizgisi. Türkiye Suriye’deki bu gelişmeleri dikkatli şekilde gözetlerken, içerde ise barış içinde yaşayan bir yapıya kavuşmak. Türkiye'nin teröre harcadığı milyar dolarların, Türkiye’nin ekonomisine, kalkınmasına, refahına, imarına harcaması gerektiği konusunda halk nazarında ortak konsensus oluşmuş durumda.
Bölgeden gelen haberlere odaklandığımızda ise iç açıcı gelişmeler pek yaşanmadığını görüyoruz. PKK/YPG teröristlerinden Halep'e sızma girişiminin olduğu, Suriye ordusunun bu teröristleri püskürttüğü şeklinde haberler basına yansıyor.
Halep'in doğusundaki Tel Maez köyüne PKK/YPG teröristlerinin sızma girişimini Suriye ordusunun püskürttüğüne dair basınında yer alan haberler var. PKK/YPG militanlarının topçu atışları yapabilecek kadar silah ve mühimmatlarının olduğu da gelen haberlerde yer alıyor. Ordunun ise buna karşılık olarak ağır silahlarla karşılık verdiği ve bölgeye takviye gönderdiği şeklinde haberler geliyor (aa). Bu haberi Suriye'nin resmê haber ajansı SANA servis etmiş durumda. Askerî kaynaklara dayandırdığı haberinde, PKK/YPG'li teröristlerin sızma hareketlerini sık sık yaptığı ve aşiretlerin de buna karşı koyduğu şeklinde. Teröristlerin ordu mevzilerini hedef alması ise enteresan. Bu yapı nasıl olacak da silah bırakacak ve silah sıktıkları orduya katılacaklar?
Türkiye burada El Şara ile Suriye’nin güvenliği noktasında kendisinin de kırmızı çizgisi olan "Fırat’ın doğusunda PKK uzantısı istemiyoruz" tezini uygulamaya koymalı, Şara ile ortak şekilde...