"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

En tatlı zehir: Şeker - 1

Feyzullah ERGÜN
08 Eylül 2025, Pazartesi 00:07
İnsanoğlunun kendi eliyle hazırladığı, sağlığını ve hayatının lezzetini tahrip eden buluşlardan birisi de, şeker çeşitleridir.

Tat alma duyusu ve beyinde bağımlılık yapan bu tatlı zehir, insanların vazgeçemediği cazibedar bir uyuşturucu olmakla birlikte, organları çürüten endüstriyel bir üründür. Zamanımızda karışık kimyasal işlem ve katkı maddeleriyle, mısır şurubu denen ürünün rafine edilmesi sonucu üretilmektedir. Organizma için hiç bir besleyici değeri olmayan bu maddenin, vücutta yaptığı yıkıma insanların ilgisizliği ve bilgi eksikliği sebebiyle, her geçen gün tüketimi yükselen oranlarda artmaktadır. 

İnsan sağlığına en fazla zarar veren ve nesilleri yavaş yavaş zehirleyen, abur cubur tüketiminin insanlar tarafından kontrol edilememesi sonucu hızla tırmanan obezite, diyabet ve daha birçok kronik hastalık, hayat kalitesini  olumsuz etkilediği gibi, ülkelerin ekonomilerini gittikçe artan açıklarla çöküşe götürmektedir. İnsanların şekerle tanışması kundakta emziğine sürülen lokumla başlar, büyüdükçe ödül olarak şeker, çikolata, kek ve pastalarla devam eder. Nikâh şekeri, bayram şekeri, mevlid şekeri, helvası ve lokma tatlılarıyla hayat boyu devam eder. Böylece günlerimiz yoğun şeker tüketimi ile geçip gitmektedir. Hele hele günde birkaç bardak, içine 2-3 şeker atılan çaylar ve diğer kolalı, boyalı meşrubatlar ile aromalı katkılı meyve suyu ile ilgisi olmayan içecekler, ayrıca yemek ikramlarının son aşamasında “Tatlı olarak ne alırsınız” gayretiyle sunulan şekerli ürünler düşünüldükçe, kuşatılan ve aldatılan insanların yaşayacakları trajedinin hayali bile ürperticidir. Bu karışık şeker düşkünlüğü labirentlerinden insanların bir an önce kurtulmak için bilinçlenmeleri kaçınılmaz bir silkinme olacaktır. 

İnsanların büyük bir sevgi ve heyecanla geliştirdikleri şeker bağımlılığıyla, çocuklar kadar  ileri yaştakiler de büyülenmektedir. Bunu engellemek gayesiyle yoğun çalışmalar yapan insanlar, şeker bağımlılarını uyandırmak için araştırmalarını aralıksız sürdürmektedir. Örnek çalışmalardan bazılarında önemli uyarılar bulunmaktadır. Bunlardan biri de: “Artık bilimsel tıp dergilerinde; şekerin tütün kadar tehlikeli, zarar verici ve bağımlılık yapıcı” olduğu ve bu yüzden uyuşturucu sınıfına sokulması gerektiği delilleriyle ortaya konuyor! Hollandalı araştırmacıların yaptığı araştırmaya göre, şekerli yiyecekler için de, artık sigaraların üzerine yazıldığı gibi “Sağlığa zararlıdır” uyarısı kesinlikle yazılmalıdır. Amsterdam sağlık servisi başkanı Paul Van der Velpen’e göre: “Şeker günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu,” Velpen, “Şekerli yiyecekleri tüketenler, tehlikesinin de farkında olmalı. Bu sözlerim biraz abartılı gelebilir ama, şeker gerçekten günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu ve erişilmesi çok kolay.” demiştir.1

İnsanlara doğru olarak öğretilen kasıtlı yanlış bilgilerden birisi şekerin organizmaya enerji ve beyin fonksiyonlarının en önemli bir ihtiyaç maddesi olduğudur” Oysa dünyaca ünlü nörolog David Perlmutter, ”Tahıl Beyin” kitabında bu bilginin doğru olmadığını şu sözlerle açık bir şekilde ifade etmektedir: “Sürekli çürütmek zorunda kaldığım en saçma şehir efsanelerinden biri de, beyin yakıt olarak glikozu tercih ettiği iddiasıdır. Bu iddianın gerçekle zerre kadar ilgisi yoktur. Yağ, beyin tarafından etkili bir biçimde kullanılabilen bir süper yakıttır. Bu sebeple yağ temelli diyetleri tüm nöro-dejeneratif (sinir hücrelerinin harabiyeti) hastalıkların tedavisinde kullanıyo- ruz. İnsan vücudunun besin yoluyla alınan karbonhidratlara aslında hiç ihtiyacı yoktur. Minimum karbonhidratla hayatımızı sürdürmemiz mümkündür ve bu da zaten ihtiyaç halinde karaciğer tarafından üretilebilmektedir. Ama yağsız yaşamamız mümkün değildir.”2 diyerek ifade etmektedir. Sağlıcakla kalın... 

Dipnotlar:

1) Nizamettin Sırrı Kazancı, Şeker, s. 33 Gece Kitaplığı 2017  

2) Age. s.92 

Okunma Sayısı: 267
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı