"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alışmak tembelleştiriyor insanı

Sebahattin YAŞAR
31 Ağustos 2019, Cumartesi
Elektrikler kesilince neredeyse hayat duruyor, karanlıkta kalıyor insan. İnsan karanlığa alışamıyor ve aydınlık için çare arıyor.

Gaz lambaları, mumlar, enerji depolayan aygıtlar ve jeneratörler keşfediliyor. Karanlığa alışmamak, aydınlık için çare aramaya sevk ediyor insanı. Alışmak tembelleştiriyor insanı.

Hastalanıyor insan. Ama hasta hasta yaşamaya alışmıyor. Sağlıklı hayat aranır hale geliyor. Ve her hastalık için çare düşünülüyor, araştırılıyor, incelemeler yapılıyor. Yüz binlerce bilim adamı hayatı çekilmez hale getiren hastalıklarla mücadele ediyor ve ilâçlar buluyorlar. Hastalıklarla yaşamaya alışmayan insan tıp alanında keşifler yapıyor ve insan hastalığına karşı şifa buluyor ve nefes alıyor.

Aciz insanın hadsiz ihtiyaçları var. Ve bu ihtiyaçlar dünyanın her bir tarafına dağılmış. İnsan bu ihtiyaçlarını temin etmek için türlü türlü çileler çekiyor ve ihtiyaçlarından kurtulmanın yollarını arıyor. Böylece teknoloji doğuyor. Telefonlar, televizyonlar, radyolar, internet hep bu ihtiyaçların neticesi ortaya çıkıyor. İhtiyaçları için insana bilimin yolları ilham ediliyor. İnsanlık öncüsü peygamberler ihtiyaç duyulan alanlarda icatlara imza atıyorlar.

İnsanın her şeye muhtaçken böyle yaşamaya alışmaması ne güzel. Aciz, fakir, güçsüz insanın çabası oranında kendisine yol gösteriliyor.

Sevgisiz, saygısız, şefkatsiz, merhametsiz insanlar türüyor. Yıkıcı tarafı insanın galip geliyor. Hayatı yaşanmaz hale getiriyor duygu yoksunu insanlar. Oysa insan, insaniyete lâyık bir maişet ve idare ile hür şekilde yaşamak istiyor.

Haksızlara, diktatörlere, ben yaptım oldu zihniyetindekilere, ‘bu yaptığın doğru değil, insana faydalı değil, hukuka uygun değil, vicdana aykırı’ diyen insanların varlığı; idareleri, yönetimleri düşünmeye sevk ediyor. Haksızlığa alışmamak, yanlışa yanlış diyen insanların varlığı ne güzel.

İnsan zehirli bal hükmündeki günahlara da alışıyor. Ama insandaki muhasebe merkezi akıl, kalp ve vicdan insanı emre itaat etmeye, kurallara uymaya çağırıyor. İlâhî emir ölüm ve kabir karşısında bilim ve teknoloji boyun eğiyor. Çünkü ölüm öldürülmüyor, kabir kapısı kapanmıyor. İnsan faniye alışamıyor, beka istiyor. İnsanın bir alternatifin olması ne kadar da güzel.

Okunma Sayısı: 1434
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı