"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korkuyorum Üstadım

Sefa KILIÇ
17 Haziran 2018, Pazar 00:15
Korkusuz mu olmalıdır insan?

Korku duygusunu yok edip hiçbir zaman kullanmamalı mıdır? Asla; çünkü maddî manevî hiçbir şeyden korkmamak tehevvürdür ki bu bir müfritlik halidir, sırat-ı müstakimden ayrılmaktır.1 İnsana verilen her bir duyguyu ortadan kaldırmak yerine verilen bu duygunun yönünü değiştirip kullanmalı, böylelikle insan her bir duygusuyla sıratı müstakimde ilerlemeli. Biz bu bakış açısını Risale-i Nur’dan almaktayız. ‘‘…Ta’dad ettiğin sevdiklerini sevme demiyoruz. Belki onları Cenâb-ı Hakk’ın hesabına ve onun muhabbeti namına sev’’. 2 ‘‘Adavet etmek istersen kalbindeki adavete adavet et.’’ 3 gibi düsturlarla Risale-i Nur; insan fıtratında var olan duyguları kaldırıp baskı altında zorlayarak hapsetmeye değil, yönlerini değiştirerek bize her bir duygumuzu yerli yerinde kullanmayı öğretir. İşte yerli yerinde kullanılması gereken bu duygulardan birisi de korkudur. Dini rüşvet olarak verdirebilen bu korku duygusu, doğru yerde kullanılabilirse azim bir lezzeti insana tattıracak bir nimet haline de gelebilir.

Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ne söylediği bir cümledir bu aslında ‘‘Korkuyorum Üstadım ahirzamanda imanımı kurtaramamaktan korkuyorum’’ Üstadımızın verdiği cevap ise çok dikkat çekicidir ‘’ Korkma Zübeyir, titre!’’ Korku duygusunun kullanılması gereken en önemli yerlerden birisi de iman mevzusu olsa gerek. Kabre imansız girmek… Ebedî saadet saraylarını kaybedip Cehennem azabını tatmak… Bu ikisi arasında çok dehşetli bir imtihan. Peki, nedir korku? Niçin korkar insan? Sözlükler korkuyu gerçek bir tehlikenin ya da bir tehlike ihtimali düşüncesinin uyandırdığı kaygı duygusu olarak tanımlamışlardır. İşte bu yüzden korkmalıyız hepimiz… Çünkü bizi bekleyen bir tehlike var. Korkan insan emin olamaz, kendisini tehlikede hissettiği an bu tehlikeden kurtulmaya çalışır. Eğer insan korkmazsa rahatlık hissiyle kendini emin hisseder, çalışmayı bırakıp kendini rahatlık döşeğine atar. Tehlikeler karşısında rahat edemez insan. İşte bu yüzden tehlikenin farkına varmalıyız. 

Hiçbirimiz imanla kabre girmek konusunda bir beraata sahip değiliz. Hiçbirimiz kabre imanla girmeyi garantilemiş değiliz. Korkmalıyız… İmansız kabre girebilmek fikriyle titremeliyiz. Eğer bu fikri düşünürsek gaflet perdeleri yırtılır. Kalbimizde gerçekten bunu hissedebilirsek bir anı bile boş geçirmek endişesiyle çalışmaya devam ederiz. Kendimizi daima bir şevk ve cehd içerisinde ebedî ve daimî olan için fani ve geçici olan sermayeyi sarf edebilme meziyetini kazanabiliriz. Korkabilirsek… İmansız bir insanın kabirde ki halinden üzüntü duyabilirsek… Sizce rahatça oturabilir miyiz? Ulaşamadığımız yanı başımızda ki bir gencin imansız kabre girmesi fikri kadar kalbe hangi fikir elem verebilir ki? Bir yangının alevleri gökleri sarmış olsa ve o yangını söndürebilecek bir şahesere sahip olsak ve zamanında yetişemediğimiz her bir saniyede bir insanın gözlerimizin önünde yanmış olduğuna şahitlik edecek olsak gafletle davranma hakkımız olur muydu? Korku duygumuzu kullanmalıyız, atıl bir surette kalpte paslanmasına izin vermemeliyiz. Cadde-i Kübra-i Kur’ânî olan mesleğimizden ayrılmaktan korkmalıyız, dinsizlere kuvvet vermek fikrinden korkmalıyız bölünmeye parçalanmaya alet olmaktan korkmalıyız… Korkalım ki alet olmayalım bunlara, vazgeçelim. Okumazsam yanılırım diyerek korkalım yanılmaktan. Aldanmaktan aldatmaktan. Zulme rıza göstermekten zulme ortak olmaktan korkalım. Korkumuz sebata saye ve her hal karşısında müteyakkız olmaya vesile olsun.

Dipnotlar: 

1- İşaratül i’caz. 

2- Sözler 32. söz. 

3- Mektubat, Yirmiikinci Mektup.

Etiketler: tefekkür
Okunma Sayısı: 9749
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı