"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ömür sermayesi

Simya ASLAN
28 Nisan 2019, Pazar
Vakti kullanma konusunda yapılan bir araştırmadaki istatistiklere göre 70 yıl civarı yaşayan bir insanın ortalama 23.3 yılı uyku ile geçiyor.

Geri kalan ömrünün ortalama 26.3 yılı dünya cihetinde çalışarak, 5.8 yıl beslenmeyle, 2,9 yıl (5 vakit namaz kılan) ibadet, 2.9 yıl tuvalet, 1.6 yıl özel hayat, 1.5 yıl ise hastalıkla geçiyor. Rakamlara bakınca dünyaya ait –birçoğu lüzumsuz olan– işlerin bizi kesretle meşgul ettiğini, hem bu dünyayı hem de bâki bir âlemi kazanmamıza medar olacak lüzumlu işleri ikinci üçüncü plana attığımız görülüyor. Bu durum Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Meyve Risalesi’nin 4. meselesinde bahsettiği bir hakikati getiriyor akıllara. “Ömür sermayesi pek azdır, lüzumlu işler pek çoktur.”

Evet zaman en kıymetli sermayedir. Dünkü gün, geçmiş zaman elimizden çıktı; gelecek günlere kalacağımıza dair de elimizde senet yok. Öyleyse hakikî ömrümüz bulunduğumuz andır. Bu değerli anları başımıza açılan sonsuzluğu kazanma dâvâsı için sarfetmeliyiz.

İnsanın iki günlük bir seyahat için bile hazırlık yapıp, gideceği yerin hava şartlarına bakarken, sonsuzluğa gidecek bir seyahat için hiçbir hazırlık yapmaması akıl dışı bir harekettir. Nitekim muvakkat, yarım asırlık bir hayat için –ki garantisi yok– bâki bir saadetten vazgeçmek ne büyük bir kayıp!

Kalp ve ruh şiddetle bekâ isterken zaman geçiyor, ömür eriyip gidiyor. “Bu fâni ve kısa olan ömrü bâki bir ömre çevirmek için “Bâki–i Hakikî’nin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâki’ye müteveccih olan şey, bekânın cilvesine mazhar olur.” 1

İnsan hayatında “birbiri içine girmiş mütedahil daireler” 2 vardır. Üstad Hazretleri bu dairelerden en küçüğü olan kalp ve midenin, vazifesinin en büyük ve hayatî olduğundan bahsetmiştir. Yani bu dairelerde kemiyet noktasında küçük olan keyfiyet noktasında büyüktür. Kalp dairesinin en büyük vazifesi de iman dâvâsıdır. En küçük dairedeki bu vazifeyi ihmal etmek diğer dairelerde de aksamalara sebep olacaktır. Üstad Hazretleri iman dâvâsını “küre–i arzı herc ü merce getiren” 3 İkinci Dünya Savaşı ile ilgilenmekten daha ehemmiyetli gördüğünü dile getirerek bize bu noktada da önemli bir hareket metodu oluşturmuştur.

Acaba insan bir dost meclisine girmeden önce ayna karşısında geçirdiği vaktin kaçta kaçını Allah’ın huzuruna çıkarken yaptığı hazırlıklar için harcıyor? Evet yaratılıştaki asıl gâye olan kulluk vazifesini yerine getirmek için kıymetli ve kısa ömrü bu yolda harcamayan insan, imansız kabre girse, dünyanın hangi meşgalesi, hangi dâvâsı ya da hangi hizmeti onu kurtarabilir?

Demek fâni ömrü bâkileştirmek yolunda, kıymetli ve kısa bu ömür sermayesini, bu ahirzaman dehşeti içerisinde Kur’ân’dan süzülüp “tahkikî iman dersleri veren Risale–i Nur’u sebat ve devam ve dikkatle okumak lâzım ve elzemdir.” 4

İki günü birbirine denk olanın zararda olduğu şu fani dünyada acaba kaç günümüzü diğer günden daha verimli hale getirebildik? Vakti verene ne kadar vakit ayırabildik? Âyette soruyor “Bu gidiş nereye?” 5 Peki soruyor muyuz her gün kendimize “son 24 saatimi nerede, nasıl geçirdim ve bu gidiş nereye?”

Dipnotlar:

1– Lem’alar, 3. lem’a, 3. nükte.

2– Şuâlar, 11. Şuâ, 4. mes’ele.

3– Şuâlar, 11. Şuâ, 4. mes’ele.

4– Sözler, Konferans.

5– Tekvîr Sûresi/26.

Okunma Sayısı: 6718
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı