"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP’nin, Suriye Politikası veya yolun sonu...

Şükrü BULUT
26 Ağustos 2019, Pazartesi
Şu güvenlik koridoru tartışması olmasaydı, tavazzuh eden hadiseleri seyirle yetinecektik.

Zira Nur Talebeleri Arap Baharı ve bilhassa Suriye Meselesinde sekiz-dokuz sene önce ne demişlerse, aynı çizgiyi takip ediyorlar. Bu hususta en fazla yazan gazetelerin başında geldiğimizden, arşivlerimizdeki hakikatleri tekrarlamayı zaman kaybı olarak görüyoruz. Zira daha önemli ve haklarında düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşmamızı gerektiren aktüel hadiseler cereyan ediyor. Şam-ı Şerif politikasında milletçe yeni bir tuzağa düşmememiz için bir hatırlatmada daha bulunmak istiyoruz.

Nisyandan gelen insan unutsa da, hakikatli tarih, doğruları ayrı bir sayfaya kaydediyor. 12 Eylül felâketi neticesinde Türkiye’nin başına Özal’ın iradesiyle sarılan “Çekiç Güç” musîbetini, maalesef yeni nesiller bilmiyor. Yani Türkiye’yi Kemalist generaller ve Siyasal İslâmcı kadrolarla felâkete maruz bırakan Batılı Troçkistler, Pentagon’un himayesinde birkaç Avrupalı ülkeden Güneydoğumuza müstakbel Kürt Devleti’nin inşaası için, Özal ricasıyla Güneydoğumuza asker istemişlerdi… Altı ay aralıklarla bu ihanetçi gücün Türkiye’de kalma süresi, yıllarca uzayıp gitmişti… Ta ki; Kuzey Irak’taki fitne uydu devletin teşekkülü tamamlanana kadar… Bu ihanetçi gücün hamilik yaptığı Kuzey Irak fitnesinin, hem BOP’un, hem Körfez Savaşları’nın, hem global 11 Eylül’ün, hem Arap Baharı’nın ve hem de Irak ve Suriye’nin yerle bir olmasının temel taşlarını hazırladığını, çoğu insanımız ya bilmez veya unutmuştur. Çünkü bizdeki Kemalistler, ihtilâl, müdahale ve manipülasyonlarla mütemadiyen “millî hafızayı” tahrip ediyorlar ki, millet yakın geçmişteki hatalarından ders alamasın…

AKP’nin çizgi ve misyon olarak ANAP’ın devamı olduğunu, bu partiyi kuranlar bizatihi itiraf ediyorlar. Biz de, bu iki siyasî hareketin “12 Eylül”ün devamları niteliğinde olduklarını, İkinci Avrupa ve İkinci Amerika’nın tutsakları olarak siyasî icrada bulunduklarını, onlardan izinsiz müstakil ve millî bir program ve politika takip edemeyeceklerini söyleyegeliyoruz. Program gereği ömrünü tamamlayan ANAP‘ı ve Özal‘ı takip eden AKP’nin de her meselesinde Rusya ve İran nezdinde zevahiri kurtaracak şekilde Amerika’nın emrinde kalacağını söylüyoruz. 

Kaderin insanlığa acıması çerçevesinde Rusya ile İran’ın aktif olarak Arap Baharına müdahaleleri, Almanya’nın ve dolayısıyla AB’nin önemli kuvvetlerinin Neocon’lara isyanları, İngiltere’nin Brexit’e yuvarlanması; denklemin anlaşılamayacak ve bazen de takip edilemeyecek sür’atle değişiklik kaydetmesine yol açtı.

Zamanında (Ronald Reagan’dan bu yana tam kadrolaşma) hem Beyaz Saray’da ve hem de Pentagon’da ipleri ele geçiren ve çoğu Troçkist oldukları halde kendilerine “Yeni Muhafazakârlar” (Neocon) diyen ekip, Amerika bizim diyor. Yüzlerce enstitü ve milyonlarca iyi yetiştirilmiş elemanlar… Küresel kuruluşlar üzerinden dünya ülkelerini ağ gibi sarmışlar. Amerikan Yüzyılı, Yeni Dünya Düzeni, Demokrasi İhracı ve daha nice projelerin sahipleri. İşte bu çetin ve şiddetli iç mücadelenin Suriye politikasındaki yansımalarını da başka renk ve şekillerle takip ediyoruz: Suriye ile masaya oturmamak… Kuzey Suriye’de Amerika ile işbirliğini hiç kesmemek… “Barzanistan” devletinin ihyasında İsrail ile birlikte vazife almak… Irak’taki PKK’lı teröristleri Kuzey Suriye’ye taşımak… Suriye muhalefetinin Beşşar ile masaya oturmasını engellemek… Ve bu derin yaranın sarılmasında bölge ülkeleriyle iş birliğine gidememek… Belki daha onlarca icraatıyla AKP‘nin burada Amerika’lı neoconlara mahkûm olduğunu ispat edebiliriz.

Mevcut durumda takip edilmesi doğru görünen yol; Amerika’nın İran, Rusya, AB, İngiltere ve içinde Türkiye’nin de yer alacağı bir Ortadoğu Konferansına ikna edilmesi ve imkân hazırlanmasıdır. Fakat AKP’lilerin duruşları, pozisyonları ve üslûpları bu istikamette hiçbir işaret vermiyor.

Okunma Sayısı: 3309
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Yılmaz

    27.8.2019 01:52:41

    Tek kelimeyle mükemmel, bütün yorum yapan takipcilerimize katılıyorum. İnşaallah bu yazıyı ne kadar çok kişilere ulaştırabilirsek... Baki selamlar.

  • Niyazi N.

    26.8.2019 19:10:18

    Neyin ve kimlerin projesi olduklarını rahatça ilan edebilirken, kendilerinden buna rağmen hala müsbet ve istikametli politika ve icraatlar bekleyebildiğimizi belirtmek ne kadar doğru? Durum bir yerlere mahkum olmanın çok ötesinde, "bilerek ve isteyerek" gerçeği olduğu aşikar değil midir? Mevcuttan beklemek yerine, kimseye diyet borcu olmayan hür siyasetçilere olan ihtiyaca vurgu daha isabetli olur.

  • Zeliha

    26.8.2019 18:52:30

    Zararın neresinden dönülse kardir noktasına geldik dayandık, Allah fırsat vermesin bu kadar zulme hasta asrın hasta insanları artık dayanamaz sanıyorum,inşaallah dediğiniz gibi bir Ortadoğu konferansı gerçekleşir akp ye rağmen

  • Bahtiyâr Almanya

    26.8.2019 17:09:57

    Bu yazıyı devleti idare edenler okuyup politikalarını gözden geçirmezse büyük hata ederler. Tarih Yeni Asya’ nın olayları doğru anlayıp daima Risale-I Nur’dan aldığı formüllerle yol gösterici reçeteler yayınladığını gösteriyor...

  • Davut

    26.8.2019 15:07:17

    Yorumcu arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bilerek İslamiyeti dünya menfaatlerine alet edenlerin tarih boyunca başarılı oldukları görülmemiştir. Daha fazla şu millete zarar vermeden demokratik yollarla giderlerse, en büyük iyiliği yaşamış olur, bu ülke..

  • Doğu Batı

    26.8.2019 13:44:13

    İslamiyeti dünyevi emellerine alet edenlerin yüce dinin sahibi tarafından doğru yaptırılır mı? Elbette ki hayır.

  • Fatma

    26.8.2019 13:31:05

    Cok uzucu ne hikmetse oyunlar hep ortadogu uzerinde oynaniyo napmaliyiz ne etmeliyiz su guzelim ulkemizi guzellestirmeliyiz tek kalemle degil yek vucut olarak tutabilsek ayaga kaldirabilsek ama heyhat ki dediginz gibi hic isikta gorunmuyo allhim tut elimizden kurtar bizi elinize yureginize saglik aydinlatici bir yazi olmuss

  • Demokrat Avrupa

    26.8.2019 12:47:57

    İyi niyetli yaklasımlarımıza ragmen hükümetin dogruyu yapacak kabiliyeti kalmadı. Kullanım tarihi bitenlerin kimseye faydası olmaz...

  • HÜSEYİN İLHAN

    26.8.2019 12:18:49

    Muhterem yazarımızdan ve YENİ ASYA ailesinden rabbim ebeden razı olsun.İlk çıktığı yıldan bu yana şaşmadan,şaşırtmadan,yüce rabbimizin emrine muvafık,efendimiz SAV.'min hadis ve sünnetlerine ittiba eden fikri,hizmet-i imaniye ve kuraniye davasında yılmadan,yorulmadan,iç ve dışdan gelen darbelere karşı dik durarak hakikatleri ammei efkara cesaretle duyurmak ancak ve ancak YENİASYA RİSALEİ NUR HİZMETİNİN VE GAZETEMİZİN civanmertli ve asrı saadete muvafık hareketidir. Evet İSLAM ÜLKELERİ içinde,biribirleri veya komşuları ile olan ihtilafları çözmek ancak ve ancak İTTİHADI İSLAM RUHUNA LAYIK DAVRANMAKLA OLUR. Sözde ,dilde İSTİSMAR ETMEKLE OLMADIĞI VE OLAMIYACAĞI ORTADADIR.

  • Oğuz Yiğiter

    26.8.2019 10:02:56

    Muktezayı hale mutabık veciz bir makale, tebrikler, dualar...

  • Sultan selim

    26.8.2019 09:05:18

    Olayları derleyip toparlama anlamında net bir yazı olmuş. Bağdat paktı misali bir ortadoğu konferansına ne çok ihtiyacımızın olduğu artık ortadadır. Tebrikler, selam ve dualarla

  • Ahmet said

    26.8.2019 07:43:33

    Zamanında yapılmış bir ikaz.iş işten geçtikten sonra ve ülke ihanet ve ihmalin bedelini ödedikten sonra... bade harabilbasra... yani hülagu basrayı yaktıktan sonra... bu noktaya yoğunlaşmamız gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı