"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur üstüne nur… Doğum üstüne doğum…

Şükrü BULUT
19 Aralık 2025, Cuma
Çok garip tevafuklar yaşıyoruz. Mevsimin en uzun ve karanlık geceleri bastırdıkça, fecrin alâmetleri tezahür ediyor…

Mesih’in diyarındayız… Hıristiyanlar gecelere inat, evlerinden şehirlerine her yeri ışıklarla donatıyorlar ve Mesih’i bekliyorlar… Bekleyişler içindeki ahalinin kulağına Müslümanlar bir şey fısıldıyorlar: Bu sene Nur, nur üstüne geldi. Velâdetlerde tevafuk ve her iki semavî dinlerin mensupları, Peygamberlerinin teşriflerinin sene-i devriyelerini kutluyorlar. Âhirzaman dinsizliğinin zifiri karanlıklarında fecre doğru yürüyen her iki dinin mensupları, bu tevafuktan o kadar memnunlar ki… Zat-ı Ahmediye’nin (asm) gayb âleminden şehadete ve Mesih’in de Filistin’e düştükleri bu gecede eller, yaratılışı ve Yaratanı savunma çizgisindeki ittifakın kuvvet bulması için kalkıyor, Rablerine… 

Yeni şartlar, eski düşmanlıkları çoktan gömdü. Bedenleriyle günümüzde; duyguları, akılları ve hayalleriyle dünde kalanlar; şu telâkkilerimizi elbette garipseyeceklerdir. İmtihan dünyasına ilimle gelenler, Mesihî velâdetin Müslümanların kitaplarının ortasına hangi hikmete binaen konulduğunu çoktan anladılar. En tatlı, ruhları yücelten, selâsette mu’cize ve kadını zirveye çıkaran surenin; Kur’ân’ımızın merkezinde olduğunun farkında mıyız? Meryem Suresi…

Ümmetinin tesellicisi ve insanlığın kurtarıcısı olan zatı İbni Betûl müjdelerken de bu yakınlık hissedilmiyor mu? Bütün peygamberlerin, ümmetlerini şerlerinden sakındırdıkları âhirzaman fitnesinin dehşetinden habersizlere; Mesih’in, Meryem’in, velâdetlerin ve ittifaklarının mahiyetlerini nasıl anlatabiliriz ki? Bir hakikat binlerce yalanı ve hurafeyi bertaraf eder.

Kırk dört senedir, inançlı Hıristiyanları, fıtrata ve de İslâm’a bu kadar yakın görmemiştim… Dertler aynı olunca, şifa arayışları aynı istikamette olunca, her iki cemaate düşmanın saldırısı aynı olunca; beklentiler, istekler, dualar ve gözyaşları da bir olunca; her bir hakiki İsevî tatlı bir dokunuş bekliyor. Teselli, ümit, şifa, güzellik ve tatlı söz bekliyor; Müslümanlardan… Yolculukta, havalimanlarında, komşularla, satıcılarla; gençlerle, orta yaşlılarla, çocuklarla ve gençlerle konuştum… Evet, tatlı ve hikmetli bir dokunuş bekliyorlar… Deneyebilirsiniz…

Avrupa’daki camilerin de bu kutsal doğum bayramında Regaib’e hazırlanmaları güzel bir tevafuktan da öte görünüyor… Dünyamızı harp belâsına sokarak istibdatlarını, sefahatlerini ve talanlarını devam ettirme derdindeki ‘insanlığın düşmanı cereyan’lar, bu birliktelikten dehşet alıyorlar. Sudan’da, Avustralya’da, Suriye’de ve Almanya’da düzinelerce tuzaklar kurarak; Müslüman-Hıristiyan ittifakına bütün coğrafyalarda tedhişle hücum ediyorlar. Gel gör ki, bu dünya dünkü dünya olmadığı gibi, kamuoyları da fitnelerin boyutlarını konuşuyorlar. Rabbimizin vaadettiği güzel günlere giden zaman, şerir şebekelerin tedhişiyle durdurulmayacaktır, İnşaallah…

Bu bayramlarda bir hakikat daha açığa çıktı… Savaşçılar ve barışçılar… Nefretçilerle sevgiciler… Bozguncularla fıtratçılar… Medeniyetçiler ve medeniyet yıkıcıları… İstibdatçılarla demokratlar… İsrafçılarla iktisatçılar… Dinsiz burjuvacılarla ‘sosyal devlet’çiler... Tahripçilerle tamirciler… Cahillerle hikmetçiler... Ve daha onlarca zıtların Avrupa’daki ayrışmalarına birlikte şahit oluyoruz. Güzel ciheti ise; bu sınıflanmayla birlikte, hakikî Hıristiyanlarla, dinlerini doğru öğrenmiş Müslümanlar aynı cephede toplanmaya başladılar. Bundan önceki senelerde kategoriler, bu denli açık değildi.

Okuyucularımız bu haberleri yalnızca şevk için yazdığımızı düşünmemelidirler. Gecenin zifirisi, musibetlerin şiddeti ve düşmanın dehşeti;  Avrupa’daki dindarları söz konusu birliktelik ve ittifaklara mecbur ediyor. Küreselcilerin hazırladıkları COVID-19 felâketi, bir milyondan fazla Hıristiyan’ın Yahudî idarecilerin emriyle Ukrayna’da ölmeleri, AB ülkelerinin uğradıkları ihanetler, Yahudîlerin Filistin katliamı ve global elitin insanlığı mülkiyetsizliğe ve hürriyetsizliğe ellerindeki maddî imkânlarla adım adım itmesi; Avrupalı Müslüman ve Hristiyanlara başka tercih bırakmıyor, artık…

25-26 Aralık’ta Hıristiyanlar Mesih’in velâdetini kutlarken, Müslümanlar da Güzeller Güzelinin (asm) şehadet âlemine teşrif gecesi olan Regaib’i kutlayacaklar… Kiliselerden “Halelluya!”lar, camilerden tekbirler ve salât-ı ümmiyeler yükselecek…

Okunma Sayısı: 255
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı