Afyon’dan Hasan Koç: “Elhasıl: Vücud kâinatları ve hadsiz adem âlemleri birbirleriyle çarpışırken ve cennet ve cehennem gibi meyveler verirken ve bütün vücud âlemleri “elhamdülillah elhamdülillah” ve bütün adem âlemleri “sübhanallah sübhanallah” derken ve ihatalı bir kanun-u mübareze ile melekler şeytanlarla ve hayırlar şerlerle tâ kalbin etrafındaki ilham, vesvese ile mücadele ederken birden meleklere imanın bu meyvesi tecelli eder, meseleyi halledip karanlık kâinatı ışıklandırır.”1 cümlesinde adem âlemleri nedir?
Haram Neden Haramdır?
İslamiyet’te haramlar ve helaller vardır. Bir şeyin haram oluşunun illeti emir olmakla beraber, haram kılındığının hikmeti o şeyin adem âleminden olmasıdır. Yani, adem âlemine götüren şeyler haramdır, vücut âlemine götüren şeyler helaldir.
Haramın haram oluşu, onun adem âlemine ait olması sebebiyledir. Helalin helal oluşu onun vücut âleminden olması nedeniyledir. Adem âlemleri insanı hem ruhen hem cismen çürütür. Vücut âlemleri ise bil’akistir. İnsanı hem ruhen hem bedenen ihya eder, yaşatır.
Adem âlemleri şeytanın baştan ayağa gömüldüğü bataklıktır: Kötülüklerdir, fitnelerdir, fücurlardır, günahlardır, şirklerdir, çirkinliklerdir, küfürlerdir, zulümlerdir, şerlerdir, haramlardır. Vücut âlemleri ise Hazret-i Âdem’den (as) beri bütün peygamberlerin çağırdığı hayat, hayır, iyilikler, güzellikler ve nur âlemidir. Adem âlemleri ile vücut âlemleri daima mücadele halindedirler.
Şeytan adem âlemlerinin şeyhidir. Peygamberler ise vücut âlemlerinin davetçileridir. Kur’ân adem âlemlerinden sakındırır, vücut âlemlerini emreder.
Cehennem Adem Âlemlerini Yakıyor
Adem âlemleri Cehennem ile neticelenir, Cehennem’e götürür. Çünkü Cehennem adem âlemlerinin bütün pisliklerini yakmakla vazifelidir. Küfrün ve eğer affedilmezse günahların, Cehennem’i veya Cehennem’in alevlerini netice vermesi bundandır. Yakmak temizlemektir.
Vücut âlemleri ise Cennet’i netice verir, Cennet’e götürür, Cennet’le taçlanır. Çünkü vücut âlemleri, Allah’ın sayısız esması ve tecellileri olması hasebiyle üzerinde hakkı bulunduğu âlemlerdir.
Bediüzzaman diyor ki: “Nasıl ki, Cennet, vücut âlemlerinin mahsulâtını taşıyor ve dünyanın yetiştirdiği tohumları bâkiyâne sümbüllendiriyor. Öyle de, Cehennem dahi, hadsiz dehşetli adem ve hiçlik âlemlerinin çok elîm neticelerini göstermek için, o adem mahsulâtlarını kavuruyor. Ve o dehşetli Cehennem fabrikası, sair vazifeleri içinde, âlem-i vücut kâinatını âlem-i adem pisliklerinden temizlettiriyor.”2
“İnsanın çekirdeği olan kalb, ubudiyet ve ihlâs altında İslâmiyet’le iska edilmekle imanla intibaha gelirse, nurânî, misâlî âlem-i emirden gelen emirle öyle bir şecere-i nurânî olarak yeşillenir ki, onun cismânî âlemine ruh olur. Eğer o kalb çekirdeği böyle bir terbiye görmezse, kuru bir çekirdek kalarak nura inkılâp edinceye kadar ateşle yanması lâzımdır.”3
Yani Cehennem’de yanan kalp, içindeki adem pisliklerinden (kinden, nefretten, kötülükten, düşmanlıktan, zulümden, günahtan, gıybetten) temizlenir, arınır ve Cennet’e liyakat kazanır.
Adem Âlemlerine Karşı Sübhanallah Deriz
Sayısız-sınırsız vücut âlemleri yarattığına şahit olarak Allah’a hamd ediyor ve “elhamdülillah” diyoruz. Şer ve adem âlemlerinin günahlarından ve kusurlarından Allah’a sığınıyor ve “sübhanallah” diyoruz, adem âlemlerinin noksanlıklarından Allah’ı tenzih ediyoruz.
Cehennem’e götüren fiiller, içinde ademî özellikler, yani yokluk, karanlık, kötülük ve zulüm barındırdığı için, dünyada dahi insana Cehennem-i manevî yaşatır. Bu nedenle kâfir ve fasık Cehennem azabını aslında daha dünyada duyar.4 Fakat “pek kalın gaflet sersemliği, muvakkaten hissettirmez.”5
İslam’ın emri olan iman, iyilik, hayır, adalet, sevap, aydınlık ve helal olan fiiller de vücut âlemlerine götürür ve insana rahmetin ve Cennet’in kapılarını açar. İnsana Cennet huzurunu dünyada da tattırır. Vücut âlemleri insanı Allah’a yaklaştırır. Allah’ın bize yakın olduğunu nimetleriyle, yardımıyla, inayetiyle ve rahmetiyle hissederiz, “elhamdülillah” deriz.
Adem âlemleri ise Allah’tan uzaklaştırır. Allah’tan uzaklaşmanın verdiği gafletten ve günahtan Allah’a sığınarak “sühbanallah” deriz.6
Dipnotlar:
1 Asa-yı Musa, s. 91; Şualar, s. 287
2 Asa-yı Musa, s. 88; şualar, s. 2843 Mesnevî-i Nuriye, s. 131
4 Mesnevî-i Nuriye, s. 2475 Sözler, s 168
6 Mesnevî-i Nuriye, s. 139