"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deizm mi, Agnostisizm mi, İslâmiyet mi?

Süleyman KÖSMENE
16 Aralık 2021, Perşembe
Kırşehir’den Muhammed Efe Çalışkan: “Dokuzuncu sınıf öğrencisiyim. Karşılaştığımız bazı sorular var. Deizm agnostisizm ağırlıklı suallerle karşılaşıyoruz. İnancımızı nasıl koruyalım?”

Deizm ve Batı

Deizm de, agnostisizm de Batıda çıkmış, Hıristiyanlığın bozuk inançlarıyla güreşmiş ve yenmiş olmakla beraber din gerçeğinden uzaklaşmış fikir akımlarıdır. 

Deizm Batıda inkâr-ı ulûhiyet fikrine karşı Allah’ın varlığını ve birliğini savundu. Ancak Allah’ın din ve peygamber göndermediği gibi batıl bir noktaya savruldu. Çünkü önlerinde bulunan Katolik Mezhebi dünyanın dümdüz olduğu, dönmediği, güneşin dünya etrafında döndüğü, Hz. İsa’nın Allah’ın oğlu olduğu gibi akla ve bilime ziyan meseleleri savunuyor, buna inanmayanları aforoz ediyor, dinden çıkarıyordu.   

Akla ve bilime ters meseleleri din adına istibdat ile kabul ettirmeye kalkarsanız, deizm, agnostisizm ve hatta ateizm gibi cereyanları hortlatırsınız!  

Ateizm, Allah’ın olmadığını iddia ediyor; Deizm Allah’ın varlığının duyular yoluyla kavranabileceğini savunuyor, Agnostisizm de büsbütün şüpheci bir çizgide bocalıyordu. 

Allah İnancı Ayrı, Bilim Ayrı Değildir

Deizm ülkemize dini, kitabı ve peygamberi inkâr eden bir cereyan olarak gelmiştir. Aslında Katolik Mezhebi’nin bozuk yapısına karşı gardını alan deizmin, İslâmiyet’e yapabileceği hiçbir eleştirisi bulunmuyor. Çünkü aradığı mantık ve akıl düzeyi zaten Kur’ân’ın emridir. Allah’ın varlığından ve birliğinden başka Batıda savunduğu fikirler ise, İslâmiyet karşısında suya düşmüştür.  

Çünkü Katolikler Allah’ın sıfatlarında hata ediyorlar ve insanları inanç bakımından boşluğa düşürüyorlardı. Meselâ Allah’ın ilim sahibi olduğunu bilmediğinizde, akıl ve bilim dünyasını inkârın kucağına atmış oluyorsunuz. 

Allah inancı ayrı, bilim ayrı vadide kanat çırptı. Allah inancı efsanevî şeyler emrediyor, bilim ise medeniyetin, teknolojinin, ilerlemenin üstadı… Öyle mi? Yok öyle bir şey! Allah inancı ile bilimi tek kalemde birleştirmediğinizde deizm gibi daha nice garaib türetirsiniz! 

Allah âlimdir, allâmdır, allâmü’l-guyuptur, âlimü’l-gayb-ı ve’ş-şehadettir arkadaş! İlim Allah’a aittir, ilim Allah’ındır. İlim Allah’ın en has sıfatlarındandır. Adına bilim deyince Allah’tan ayrılmış mı oluyor? Hayır, ne alâka? İsimler ve resimler peşinde değiliz! Bilim de, ilim de Allah’ındır.  

Bunca bilimler, bunca bilimleri okuyan öğrenciler, bunca bilimleri okutan okullar, ders veren öğretmenler, bilimin teknolojinin, bereketin, ilerlemenin üstadı oluşu bilimin Allah’a ait olduğunun en görünen belgesidir. Allah’ın akıllara parmak ısırtan bilimsel bir zirvede kâinatı ve her şeyi yarattığının belgesi yine bilimlerdir.

Deizm ve Agnostisizm Çöküyor

İşe böyle bakınca, Deizm’in felsefesi çöküyor. Çünkü her şeyi bilen Allah elbette kullarına din de gönderir, peygamber de gönderir, kitap da gönderir. Bunda tuhaflık yoktur. Bu Allah’ın hakkıdır. Esasen göndermemesi tuhaftır.

Çünkü insanoğlunun, Allah’ın kâinatında sırrını ve hakikatini bilmediği ve Allah bildirmezse bilemeyeceği nice çok mesele vardır. Meselâ Allah inancımızı nasıl hayatımızın neşesi haline getireceğimiz… 

Ahlâkî güzelliklerin neler olduğu… Ölüm… Ölüm ötesi hayat…  Ve daha nice bilinmezler… Eğer Allah bildirmezse bilmemize imkân yoktur. 

Elbette Allah ilim sahibiyse din de göndermelidir, peygamber de,  kitap da… Ve dini ve kitabı bozulduğunda, peygamberi yalanlandığında yenisini göndermelidir. 

Çünkü insanların yalan bilgilerle, bozuk inançlarla dünyada huzur bulması mümkün değildir. Tarih boyunca gördüğümüz ise, Allah’ın her kavme peygamber göndermesi, gönderdiği dini sürekli yenilemesi, kitabını güncellemesidir. Bu Allah’ın âdeti olmuştur. 

Peki, Allah, Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra bir peygamber, Kur’ân’dan sonra bir kitap, İslâmiyet’ten sonra bir din göndermemiştir! Demek Allah’ın ne dini, ne peygamberi, ne kitabı bozulmamıştır. 

Öyleyse neden farklı bir inanç arayalım? Sıkıntı varsa bizdedir. Dinimizi bilmeyişimizdedir. 

Öyleyse dinimizi zamanın âliminden öğreneceğiz! O da bu zamanda Said Nursî Hazretleri’dir. Onun Risale-i Nurlar’ını okudukça ve anladıkça ne deistler, ne agnostikler, ne de başkası inşallah bize egemen olamaz. 

Okunma Sayısı: 4345
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    16.12.2021 14:03:04

    3- Mantık ve muhekeme delili - Allah/ tanrı yoksa, yok'u niye tartışıyoruz! İnsanlık tarihi boyunca hikmet ve muhekeme mantık sahipleri, yok olanı niye tartışsın ki? Çünkü:" yok yoksa, vardır!" Tarih boyunca yok olupta, tartışılan 2. bir örnek yoktur. Gerçek şu; olmayanı tartışmıyoruz, olanı, kabul edip/ etmemeyi tartşıyoruz. Ör: İsrail 1948 den beri var. Ama pekçok ülke tarafından, yoksayılıyor.Yani var'ı kabul etmiyorlar.( resmi olarak). Sözler' de bu gerçeğe; ademi kabul/ kabulu adem olarak izah ve ispat edilir.

  • Ali

    16.12.2021 13:49:06

    2- " Zira akıl her bir şeyi derk edemez (kavrayamaz).Aklın şe' ni( gereği) bürhan( delil destek) üzere gitmektir. Evet akıl her şeyi tartamaz, fakat maddiyatı ( maddi şeyleri) ve en küçük hadimi (hizmetçisi) olan, basarın( gözün) kabzasından( kavramasından) kurtulmuyan bir emri ( bir işi, oluşu) tartar..Muhekemat, 8.mesele, İşaret. " Neden herkes ( Allah' ı) aklıyla görmüyor? Elcevap:Kemal-i zuhurundan.." Varlığının şiddetinden göremiyoruz; güneş gibi. Mesnevi-i Nuriye' den; inayet, ihtira,hudus( sürekli yeniden yaratma..vb) delilleri birlikte okumalyız. Ayrıca; Ayetül Kübra ve Münacaat' ı sabah ve/ veya yüksek bir tepede okumalıyız..( E.lise öğretmeni).

  • Ali

    16.12.2021 13:34:04

    1-Agnostisizm (Türkçe: Bilinemezcilik) ilahi veya doğaüstü varlıkların bilinmediğini, bilimsel olarak ispatlanamadığı ve gözlemlenemediğini, bu yüzden bilinemez olduğunu savunan FELSEFİ fikir akımıdır. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik (bilinemezci) denir. Bu kavramı1869 da ilk kullanan T.Henri Huxley adlı İngiliz biyologdur.bknz; Vikipedi/ Agnostizim. *** Allah' tanıtan külli tanıtıcı delil var; 1- Kainat kitabı, 2- Kur' an kitabı, Peygamberimiz kitab ve öğretmeni, 4- Bozulmamış saf vicdan. " Her şeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir.( akılları gözünün gördüğü kadardır!) Göz ise maneviyatta kördür." (Muhekemat, 1. Makale, 2. mukeddeme' nin son cümlesi.

  • davut çalgam

    16.12.2021 08:28:51

    Allah razı olsun sayın hocam sizden ver tüm yeni asya camiasından

  • H.ibrahim Karahan

    16.12.2021 07:45:12

    Allah razı olsun

  • Orhan Ali YILMAZ

    16.12.2021 00:34:22

    Bir “Deist”in hikâyesi... Orhan Ali YILMAZ [email protected] Süleyman Bey, arkadaşın sorunsalına büyük bir yardım olabilir zannediyorum bu konuda.. Selâmlarımla...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı