"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. İsa’nın (as) inişi ve teklif sırrı

Süleyman KÖSMENE
14 Mayıs 2011, Cumartesi
Almanya/Stuttgart’tan Özcan Bülbül: “Hazret-i Îsa’nın (as) âhirzamanda gelip gelmeyeceği hususunda kafa karıştırıcı tartışmalar yapılıyor. Şu sorular çok soruluyor: Hazret-i Îsa’nın (as) geleceği haberleri sahih midir? Bu haberler teklif sırrına uygun mudur? Neden gelecektir? Hazret-i İsa (as) gelince herkes onu tanıyacak mıdır?”

Hazret-i Îsâ’nın (as) âhirzamanda gökten inişi hususunda güvenilir hadis kaynakları sahih hadislerle dolu. Meselâ, Buhârî’de ve Tirmizî’de Ebû Hüreyre (ra) rivâyetiyle Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm), “Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu Îsâ inecek, aranızda amel edecek, âdil bir hâkim olarak Salîb’i (hurâfelerle doldurulmuş Hıristiyanlığı) kıracak.” 1 buyurduğu; yine Buhârî’de, Ebû Hüreyre (ra) rivâyetiyle Peygamber Efendimiz’in (asm); “Meryem oğlu Îsâ (as) gökten sizin yanınıza indiği ve imamınıza uyduğu zaman bakalım nasıl olursunuz?” 2 buyurduğu zikredilir.
Müslim’in ise konu ile ilgili olarak Îmân bölümünde, “Meryem oğlu Îsâ’nın (as) Peygamberimiz Hazret-i Muhammed’in (asm) şerîâtı ile hükmedici olarak inmesi bâbı” başlığı ile ayrı bir bab açtığını görürüz. Burada yukarıda Buhârî’den aldığımız her iki hadis-i şerif yer almakla berâber konuyla ilgili başka rivâyetler de yer almaktadır.
Bu rivâyetlerin hak ve hakîkat olduğunda şüphe olmadığını haber veren Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri, Hazret-i Îsâ’nın (as) inişi ile ilgili rivâyet ve haberleri sosyal olayların seyri ile yorumlar ve bu seyri en az üç yüz yıllık bir zaman dilimine yayar.
Şüphesiz Cenâb-ı Hak Hakîm’dir ve hikmetle iş yapar. Bu hadisler, Hazret-i Îsâ’nın (as) gökten inip, akşamdan sabaha deccalı ve komitesini etkisiz bırakacağı... vs gibi teklif sırrına aykırı biçimde yorumlanmamalı. Hazret-i Îsâ (as) mademki gökten inecek; bu iniş kendi dininin hurafelerden arınması ve Allah’ın son dini olan İslâmiyet’le barışması gibi bir büyük tecelliye vesile olacaktır. Bu vesilelik durumu da öyle akşamdan sabaha değil; Allah’ın Hakîm ve Fâtır isimlerine uygun biçimde, olayların fıtrî olarak yaşandığı sosyal bir süreçte vaki olacaktır. Yani hiç şüphesiz teklif sırrına uygun olacaktır.
İşte Bediüzzaman Hazretleri, Hazret-i Îsâ’nın (as) gökten inişi ile ilgili hadisleri böyle bir çerçeve içinde yorumluyor. Meselâ, Bedîüzzaman’a göre, bin yedi yüzlü yıllarda Avrupa’da Katolik mezhebine ve uygulamalarına karşı halkın ilim adamlarıyla, düşünürleriyle, aydınlarıyla birlikte ayaklanması ve ilme, akla, düşünceye, hürriyete ve insan haklarına daha eğimli ve yaklaşımlı olan ve Tevhid inancına bir adım yaklaşmış bulunan Protestanlık mezhebinin doğması ile sonuçlanan olaylar, âhirzamanla ilgili hadis-i şerif haberlerinin gerçekleşmeye başladığı olaylardır.
Nitekim Katolik mezhebinin marifeti olan ve Hıristiyanlar içinde yüz yıllarca süren kanlı iç savaşlara sebep olan katı “ruhbanlık” kurumunun aforozlarla (dinden çıkarmalarla), günah çıkartmalarla, ilmi, aklı ve düşünceyi mahkûm eden anlayışıyla kendi dindaşına dünyayı cehenneme çeviren uygulamaları Protestanlık mezhebiyle ortadan kaldırılmış; akla, ilme ve düşünceye imkân tanınmış, her bir kulun Allah’a aracısız ve doğrudan ulaşabileceği anlayışı getirilmişti. Şüphesiz bu yeni anlayışı ile Hıristiyanlık Tevhide doğru bir adım atmış oluyor ve Hazret-i Îsâ’nın (as) inişi ile ilgili haberleri doğrulayan olaylar zinciri de böylece başlamış oluyordu.   
Üstad Saîd Nursî Hazretleri “Nasrâniyet (Hıristiyanlık), ya intifâ (sönecek) veya ıstıfâ edip İslâmiyet’e karşı terk-i silâh edecektir. Nasrâniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, Tevhîde yaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intifâ bulup sönecek veya hakîkî Nasrâniyetin esâsını câmi olan hakâik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu sırr-ı azîme Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işâret etmiştir ki: ‘Hazret-i Îsâ nazil olup gelecek, ümmetimden olacak, şerîatımla amel edecektir.’ 3 ifâdeleriyle ve, ‘Prutluğa (Protestanlığa) tâ geldi. Prutlukta (Protestanlıkta) görmedi ona salâh verecek. Perde yine yırtıldı, mutlak dalâle düştü. Bir kısmı lâkin bâzı yakınlaştı Tevhîde; onda felâh görecek.” 4 ifâdeleriyle yırtılan Hıristiyanlığın bir kısmından dalâlet çıktığını, yani Sosyalizm, Freodizm, Ateizm, Komünizm gibi akımların türediğini, fakat bu akımlar kayıtsız-şartsız dalâlet olduğundan, insanoğluna kurtuluş vermeyeceğini; bir kısmının ise Tevhîde yaklaştığını, gerçek kurtuluşu Tevhîd’de ve İslâmiyet hakîkatlerine teslim olmakta bulacağını; böylece de bu olayların Hâtemü’l-Enbiyâ olan âhirzaman Peygamber’inin (asm) haberlerini doğrulayacağını bildiriyor.
Nitekim günümüz dünyasında artık, merhum Cemil Meriç’in “deli gömlekleri” diye nitediği “izm”lerin güç ve kudretinden eser kalmadığı gibi; Batıda ve Hıristiyanlar içinde Allah’ın Tevhîd dini olan İslâmiyet’e büyük bir yönelişin başladığını, Hıristiyanların da bu yönelişi normal karşıladığını, hattâ İslâmiyet’in Avrupa’nın yeni dîni olarak tecellî etmeye başladığını Allah’ın lütfu ile görmekteyiz. 
Üstad Bedîüzzaman’a göre, kendi dinini iki bin yıllık hurafelerden ve batıl inançlardan arındırmak hikmetiyle nüzul edecek olan Hazret-i İsa (as) geldiğinde herkes onun hakikî İsa olduğunu tanımayacaktır. Sadece onun manevî yakını olan kâmil iman sahipleri iman nuru ile onu bileceklerdir. 5

Dipnotlar: 1- Buhârî, 6/1018; Tirmizî, Fitne, 44; 2- Buhârî, 9/1406; 3- Mektûbât, s. 454; Hutbe-i Şamiye, s. 103; 4- Sözler, s. 643 ; 5- Mektûbât, s. 61.

Okunma Sayısı: 2349
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aylin Terzi

    14.5.2011 00:00:00

    Hz. İsa Peygamber (as) İmam-ı zaman (Hz. Mehdi (as))’a yardımcı olmak, ona bağlılığını dile getirmek ve onun ardında namaz kılmaz için gökten inecektir. (Şeyh Sadık, Al-Amaali, Oturum 39, Sayfa181; İküd’dürer, s. 157 ve 230) Hadiste belirtildiği gibi z. İsa ve Hz. Mehdi (as)’nin aynı dönemde zuhur edeceği açıktır. Bu vaktin içinde bulunduğumuz vakit olduğunu da şu hadisinde bildirmiş Peygamberimiz (sav): İnsanlar 1400 senesinde Hz. Mehdi (as)’ın yanında toplanacaklardır. (risaletül huruc-ül mehdi, mustafa reşit filizi, s. 108) Bediüzzaman Hazretleri de Mehdi (as)’ın kendisinden yüzyıl sonra geleceğini, yani Hicri 1400’lerde çıkacağını da haber vermiştir.

  • Selim Kara

    14.5.2011 00:00:00

    Bediüzzaman açıklamaların hepsinde, Hz. Mehdi (a.s.)’nin geliş zamanı olarak Hicri 1400’lü yılların başlarını vermiştir. Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.)’nin Asr-ı Saadet döneminden 1400 sene sonra çıkacağını da belirtmiş. İstikbal-i Dünyeviyede 1400 SENE SONRA gelecek bir hakikati asırlarında yakın zannetmişler (Sözler, s. 318) diyerek; Sahabe döneminden 1400 sene sonrasına işaret etmiştir. Bu süre Hicri 1400’lü yılların başlarına, yani Miladi olarak 1979-1980 senelerine denk geliyor. Bediüzzaman Said Nursi, hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zat diyerek Hz. Mehdi (a.s.)’nin kendi döneminde henüz gelmediğini ve kendisinden bir asır sonra geleceğini de haber vermiş. Bediüzzaman Hicri 1300’lü yıllarda yaşamıştır. Kendisinden sonra gelecek asır olan Hicri 1400’lü yıllar Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış zamanıdır. Hz. Mehdi (as) ile Hz. İsa (as) beraber faaliyet edeceklerdir. O halde Hz. İsa (as) da içinde bulunduğumuz bu yüzyılda zuhur edecektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı