"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Onlar yanlışta gidiyorlar!

Süleyman KÖSMENE
23 Nisan 2025, Çarşamba
M.T. Rumuzlu okuyucumuz: “Kardeşler arası kırgınlıklar var. Böyle nasıl hizmet edeceğiz?”

Neden var?

Tek yolumuz var: Barışarak hizmet edeceğiz!

Kırgınlıklar mı dediniz; evet, o var maalesef. Ama neden var? İşte soru bu!  

Buna cevap verebilecek bir babayiğit var mı? Diyelim ki bu soru mahşerde soruldu; ne diyeceksiniz?

Diyelim ki sen doğru bildiklerin konusunda kardeşlerini ikna edemiyorsun! Yani onlar yanlışta gidiyorlar.  

Artık bu sana sorulmaz. O ikna olmayanlar, mahşerde hesabını verecekler, bırakın! Senin de uyarın olduğu halde neden yanlışta gittiği ondan sorulacak, senden değil. Sen neden kendini üzüyorsun? Ve neden üç günlük hizmet serencamını onun yanlışlarını konuşarak geçiriyorsun? 

O’na acımak lâzım aslında. Mahşerde sorulardan bunalacak. Herkes rahmetle sarmaş dolaşken, mahşerde yanlışlarla uğraşmak pek kolay olmasa gerek!

Senin İki Yanlışın Var

Öte yandan, hiçbir yanlış, yanlış olarak bükülüp kalmaz! Bunu unutma. O ortaya çıkar. 

Burada iki durum var: Belki senin yanlışın var, belki de kardeşinin.

Ama senin iki yanlışın var; çünkü sen bu mesele için kardeşine de küsmüşsün veya su-i zandasın. Sen iki defa yanlıştasın; bunu, hatırlatayım. Farkında mısın? 

Su-i zan büyük bir yanlıştır, büyük bir tehlikedir ve büyük bir günahtır. Su-i zan sana bir şey de kazandırmaz. En başta su-i zan edilmeyi hak edersin. Bu da cabası! Çünkü kader hakimdir. Kader kimseye iltimas geçmez. Kader senden de, benden de adaletlidir.

Ama hüsn-ü zan kazandırır! Hüsn-ü zanla “durduğun yerde” sen kazanırsın. Sevap ile birlikte, ruhun rahatlar, moralin düzelir, huzurun kaçmaz. En başta, hüsn-ü zan ile muamele görmeyi hak edersin. Bu şahane bir ödüldür. 

Sevdiğin kimselere hüsn-ü zan, sevmediğin kimselere su-i zan yapacaksın diye de bir kural yoktur.

O hâlde doğru olan: Hüsn-ü zan mümkün iken hüsn-ü zan etmektir; bütün su-i zan yollarını kapamaktır. Yüz tane hüsn-i zan kapısı var, bir/iki tane su-i zan kapısı varsa, bütün hüsn-i zan kapılarını kapayıp su-i zan kapısından girmek yol değildir.  

Burada büze düşen, su-i zan yolunu görmemektir. Şeytan kışkırtsa bile görmemektir. Onu kardeş bilmektir. Ona hizmet arkadaşı olabilmektir. Onunla yarın Cennette kolkola yürüdüğünü düşünmektir. O, senin gördüğün günahının, bağışlandığını, onun bunu idrak ettiğini ve sana kardeş olduğunu düşünmektir.

Kısırdöngüden Çıkalım

Bu zor değildir. Yeter ki sağduyumuz eksik olmasın. Hem zaten yanlışın hesabını bizim sorma yetkimiz de yoktur. Eğer hizmetin genel seyrini etkileyen bir yanlış değilse, affa liyakati de vardır. Hem unutmayalım: Biz affedersek, ona, yanlışından dönme fırsatı vermiş olacağız. 

Affetmezsek biz ne kazanacağız? Sadece dedikodu ibremiz yükselecek. 

Peki, bizim hatamız yanlışımız yok mu? Neden olmasın ki? Biz peygamber miyiz? Elbette vardır! Yanlışımız yoksa bile, yanlış anlaşılabilecek davranışlarımız vardır. Yani biz de su-i zanna uğrayacağız demektir. 

Bu kısırdöngüden kurtulmanın yolu elbette vardır. İşte Risale-i Nur diyor ki:

“Kâbe hürmetinde olan iman ve Cebel-i Uhud azametinde olan İslâmiyet gibi çok evsâf-ı İslâmiye muhabbeti ve ittifakı istediği hâlde, mü’mine karşı adavete sebebiyet veren ve âdi taşlar hükmünde olan bazı kusurâtı iman ve İslâmiyete tercih etmek, o derece insafsızlık ve akılsızlık ve pek büyük bir zulüm olduğunu, aklın varsa anlarsın.”1

Dipnot:

1 Mektubat, s. 254

Okunma Sayısı: 1779
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    24.4.2025 15:39:26

    Üsdat hazretlerinin uhuvvet, İttihat, sadakat, kardeşlerde fani olmak konularında muhteşem tesbit ve çözüm yolları ve istermiş iken, nefis ve şeytanın tuzağına düşüp, kardeşlerini tenkit ederek, bizim için en büyük bir kuvvet, en metin bir dayanak noktası, en kısa bir hakikat yolu, en makbul bur manevî dua, en yüksek bir haslet olan İhlâsı kıracak davranışlar içine girmek ne büyük bir hasarettir. Rahmetli Tahiri agabeyim şu sözü hepimizi titreterek ikaz etmektedir. 'Öyle bir zaman gelecek ki, bu hizmete zarar vermemek en büyük hizmet olacaktır." Hizmete zarar vermeden sadece bu cemaat içinde bulunmak bile en büyük bir kazanç ve hizmet iken, nefis ve şeytanın tuzaklarına düşerek büyük veballere girmeyelim inşaallah. âdi taşlar hükmünde olan bazı kusurâtı iman ve İslâmiyete tercih etmek, o derece insafsızlık ve akılsızlık ve pek büyük bir zulüm olduğunu, aklın varsa anlarsın.” kardeşlerimizin bazı kusurları nı iman ve İslamiyete tercih etmek pek büyük bir zulüm...

  • Mehmet Çaloğlu

    23.4.2025 17:16:34

    Allah razı olsun hocam. Hüsn-ü zan anlayışını ne yazık ki, kaybettik. Şahsi kinlerle cemaatin huzuru, birlikteliği, kardeşliği bozuluyor. Herkes kendi zaviye sinden olayları değerlendirip hüküm veriyor Çakıl taşları , Kabe'ye tercih ediliyor. Karşılıklı yüz yüze konuşup meseleleri tartışmak ve müsbeti uygulamak varken, sosyal mecralarda gıybet ve iftiralarla günah yoluna girmek, ihlas risalesini 15günde bir okuyanlara yakışırmı? Selamlar dualar.

  • Yılmaz Yıldız

    23.4.2025 11:44:35

    Doğru yanlış diyerek birbirini uzun uzun ikna etmeye çalışmak da bazen gerek olmayabilir. Sadece fikrinizi kısa söyleyip kenara çekilseniz yeter. Belli hizmet projeleri etrafında beraber çalışmak, yardımlaşmak da uhuvveti artırır. Bir de güleryüzü ihmal etmeyin. Bu dahilde olduğu zaman gevşeklik göstergesi sayılmaz.

  • Mustafa Çaylak

    23.4.2025 11:25:22

    Evet Kırgınlıkların olduğunu hissediyoruz.Lakin hizmet için ise çözüm u kolay. FAKAT kişisel ise , bu Cemaate yansitilmamalıdır. Hizmet Usul yöntem , şekillerinden. zuhur eden kırgınlıklar, meşveret yoluyla çözülür. Özellikle şahıs merkezli rekabetlere teşne olmamak lazım. Ayriyeten sosyal medya üzerinden, Muhataplara iğneleyici cevaplar, Yakın özel irtibatta olduğu, dostların buna destek veren cevapları, sanki bütün hizmet erlerinin aynı düşüncede olduğu zannı içinde olmak, hoş şeyler değil. Hoşumuza gitmesede meşveret kararları esas olmalıdır.

  • Savaş

    23.4.2025 00:37:42

    Laakal 15 günde bir okunması gereken okunmadığı için olabilir mi? Bir de Üstad haklı insaflı olur diyor. Başka bir yerde Haksızın yanında olun diyor. Ona haksız olduğunu anlatacak biri gerek.Hakkınızı helal edin.

  • Raşit örenel

    23.4.2025 00:34:46

    Allah, haklı şurada ve Hüdada ittifak ve ittihad edebilmeyi nasip etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı