"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ölüm öldürülmüyor!

Süleyman KÖSMENE
25 Eylül 2025, Perşembe
Mersin’den Yaşar Kılınç: “Ölümü bıçak gibi kesin diye bir hadis var mıdır?”

Ölüm ile Ulaşılan Hayat

Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Zevkleri bıçak gibi keseni -ölümü- çok hatırlayın!”1

Abdullah İbni Ömer diyor ki: “Bir gün Resûl-i Ekrem’in yanında bulunuyordum. Ensardan bir adam gelip selâm verdikten sonra: “Yâ Resûlallah! Hangi mü’min daha faziletlidir? diye sordu. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm):

“Ahlâkı en iyi olan mü’min”, diye cevap verdi. O zât yine: “Yâ Resûlallah! Hangi mü’min daha zekidir?” diye sorunca: “Ölümü en çok hatırlayıp ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapanlar zeki olanlardır.” buyurdu.2

Ölüm hayatın devamıdır. Fakat dünyanın tadını, zevkini, güzelliğini yok eden ölüm, hayatı acılaştırıyor. Oysa ebedî ve sonsuz hayata ölüm ile ulaşılıyor. Ve ebedî hayatta ölüm yoktur.

Fakat ölümü dünyada çok hatırlamamız gerekiyor. Çünkü ölüm dünya hayatının gerçeğidir, geleceğimizdir ve geçeceğimiz köprüdür.       

Ölümün Habercileri Vardır

Yakup Aleyhisselama bir gün Azrail gelmişti. Yakup Aleyhisselam dedi ki.

“Ey ölüm meleği, beni ziyaret için mi yoksa ruhumu teslim almak için mi geldin?

Azrail (as): “Ziyarete geldim.” dedi. Yakup Aleyhisselam: “Bir ricam vardır.” dedi. Azrail (as): “Nedir?” dedi. Yakup (as): “Ruhumu teslim alacağın zaman bana bildirir misin?” Azrail: “Tamam! Sana üç haberci göndereyim” dedi.

Uzun zaman sonra Azrail tekrar geldi.

Yakup (as): “Beni ziyarete mi yoksa, ruhumu teslim almaya mı geldin?” diye sordu. Azrail (as): “Bu defa ruhunu almaya geldim,” dedi. Yakup (as): “Sen bana üç haberci göndermeyecek miydin? Dedi. Azrail: “Ben sana haberci yolladım. Anlamadın mı? 1-Saçların siyahtı; bak beyazlaştı. 2-Vücudun kuvvetliydi; bak zayıflaştı. 3-Vücudun sağlıklıydı; bak kamburlaştı. Bunlar benim habercilerimdi.”

İnsan Sormaktan İmtina Ediyor

Aslında ölümün en harbi habercisi dünyadır. Dünya hiç kimseyi dünyada bırakmıyor ve her şeyi eskitiyor.  Hiç kimseye iltimas geçmiyor. Herkesi kabre sokuyor.  

Peki o zaman, şu kabrin arkasında ne vardır diye insanın sorması gerekmez mi? 

Sorduğu zaman kesinlikle ahiret hayatı gündemine oturacaktır.

Ama insan sormaktan imtina ediyor. Oysa onu çözmesi ve ona hazırlanması gerekiyor. Bediüzzaman diyor ki:

“Ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor. Elbette bu ecel cellâdının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa, insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir. Evet, çaresi var ve Risale-i Nur Kur’ân’ın sırrıyla o çareyi, iki kere iki dört eder derecesinde kat’î ispat etmiş. 

Kısacık hülâsası şudur ki: “Ölüm ya idam-ı ebedîdir; hem o insanı, hem bütün ahbabını ve akaribini asacak bir darağacıdır. Veyahut başka bir bâkî âleme gitmek ve iman vesikasıyla saadet sarayına girmek için bir terhis tezkeresidir. Ve kabir ise, ya karanlıklı bir haps-i münferid ve dipsiz bir kuyudur. Veyahut bu zindan-ı dünyadan bâkî ve nuranî bir ziyafetgâh ve bağistana açılan bir kapıdır.”3 

Yüksek sesle bağırarak ilan edilmeli ki, ölümün hakikati anlatılmıştır. Ölümün gerçekten ne olduğu bütün dünyaya aktarılmıştır. Risale-i Nur’lar herkesin anlayacağı bir dilde ölümü herkese anlatmıştır. Sadece okumak ve anlamak gerekiyor ve bu yetiyor.

Dipnotlar:

1- Tirmizî, Zühd 4., Ayrıca bkz. Nesâî, Cenâiz 3; İbni Mâce, Zühd 31.

2- İbni Mâce, Zühd 31.

3- Lem’alar, s. 261.

Okunma Sayısı: 461
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı