"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve hilâfet

Mehmet KOVANCI
25 Eylül 2025, Perşembe
Bediüzzaman Hazretleri Meşrutiyetin ilânında Selanik Hürriyet Meydanındaki nutkunu o zamanki gazeteler yazmıştır.

Selanik’te Fransız gazetesi muhabiri Üstadla yaptığı röportajında hilâfet hakkındaki sorusuna verdiği cevap bir takım siyasal İslâmcılar tarafından dillerine pelesenk yapılarak Bediüzzaman hilâfete karşı, hilâfeti istemiyor gibi propagandalarla Bediüzzaman’a sataşmaya çalışmakta olduklarını görüyoruz.

Hâlbuki Bediüzzaman’ın hem Münazarat’ta, hem de Sünuhat adlı eserlerinde halifeliğin nasıl olması gerektiği hususunda orijinal fikirleri vardır. Okumadan bilgi sahibi olduklarını zanneden bir kısım zevatın o eserlerdeki ilgili, bahisleri okuyup anlasalardı bu ithamlarından vazgeçerlerdi kanaatindeyim.  

Münazarat isimli eserinde özetle ifade edersek şöyle demektedir: Şahıs hâkimiyeti bitmiştir. Hem devletlerin idaresi şahıs merkezli olmaktan çıkmış. Kral ve sultanların yetkileri meclislere devredilmiştir. Yani şahs-ı manevîye devredilmiştir. Hilâfeti temsil edem Meşihat dairesi de tek bir Şeyhü’l-İslâma bağlı olmamalıdır. Meşihatta dört mezhepten müteşekkil 40-50 kişilik bir meclis-i mebusan-ı ilmiyeden kurulu bir heyet tarafından alınan kararların ilanı Şeyhü’l-İslâm tarafından yapılırsa hilâfeti temsil eden Meşihat dairesi yanlış karar vermez. Doğru kararlar alır. Hem saltanat hem hilâfet makamları Şahs-ı manevî tarafından yönetilmiş olur. Yoksa hâkim ve müftü bir cinsten olmazsa birbirinin lisanını anlamazlar. (ESDE, Münazarat, S. 254-255.)

Bediüzzaman, Tuluat isimli eserinde, Millî Mücadelenin aleyhine fetva veren “Meşihatın fetvasına ne dersin” sorusuna verdiği cevapta o fetvanın baskı altında verildiğini, geçersiz olduğunu ifade etmiştir. Şeyhü’l-İslâm’ın verdiği fetvanın aksine cihad fetvasını vererek Millî Mücadeleyi desteklemiştir. Şeyhü’l-İslâm’ın fetvasının yanlış olduğunun izahını görmek isteyenlere Eski Said Dönemi Eserlerinden Tuluat’ı tavsiye ederiz. Üstad Bediüzzaman 1908 yıllarında hilâfeti temsil eden Meşihat dairesinin bir meclis-i mebusan-ı ilmiye tarafından idare edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Hadiseler Bediüzzaman’ı tasdik etmiştir. 

Millî Mücadele aleyhine fetva veren Şeyhü’l-İslâm’ın fetvasının sonucu olarak İstanbul’da İngiliz işgal kuvvetlerine kurtarıcı diye Meşihat marifetiyle dua ettirilmiştir. Edirne’de de cami hocasına aleyhteki fetva esas alınarak Yunan işgal kuvvetleri için dua ettirilmiştir. 

Bediüzzaman Hazretleri, Tuluat adlı eserinde bunu şöyle ifade ediyor. “Edirne Camiinde, bir İslâm hocasının lisanıyla, Venizelos gibi şeytan zalime dua ettirdi. Merkez-i hilâfette, Müslümanlar lisanıyla hizbü-ş şeytan olan İngiliz, Yunan askerlerini halâskâr, tahrirci ilân ve karşısındaki güruh-u mücahidîni cani, zalim söylettirdi. Acaba, bir valide o dereceye getirilse ki, çocuğunu kendi eliyle öldürerek, müteessir olmayarak parça parça etse, hiç mümkün müdür ki, onda hissiyat-ı âliye ve ahlâk-ı samiye intifa etmesin?’’ (ESDE, Tuluat s. 574.)

Demek ki hilâfet tek kişinin elinde olursa çok büyük yanlışlar olabiliyor.

 Hülâsa, Bediüzzaman Fransız gazetesindeki röportajında hilâfetin tek şahıs tarafından idare edilmesine karşı olduğunu beyan ediyor. Yoksa hilâfeti temsil eden bir meclis-i mebusan-ı ilmiye tarafından temsil edilmesini istiyor, yanlış fetva verilmesinin önüne geçmek için.

Gerek Münazarat gerekse Sünuhat ve Tuluat adlı eserlerinde hilâfetin nasıl olması gerektiğini açık seçik ortaya koyuyor.

Okunma Sayısı: 498
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı