NURSÎ BİR İNANÇ MİMARIDIR  

İftira yağmuruna doymayanlar var. Ne diyelim? İftira haramdır. Eğer inancın varsa… Yazının başlığı, “Nursî bir inanç katilidir” Hâşâ ve kellâ! Allah görmek için göz, düşünmek için akıl, insaf, iz’an ve basiret versin.

Said Nursî bir inanç katili değil, bir inanç mimarıdır.

Yeni bir inanç sistemi kurmamış elbette; ama terü taze erkânı bulunan İslâm inançlarını, çağın ve dinsiz felsefenin getirdiği şüphe ve vesveselerden arındırmıştır. Said Nursî’nin eserleri baştanbaşa inancı tahkim eden, imanı tahkiki yapan delillerle, burhanlarla, kanıtlarla doludur. Milyonlarca insan onun eserleriyle imanını kurtarmıştır.

İŞKEMBEDEN ATIŞLAR  

Said Nursî’nin “Anzaklar bir nevi şehittir” dediğini iddia etmişsiniz. Nursî’nin bıraktığı altı bin sayfalık Külliyat orta yerdedir. Neresinde söylemiştir? İşkembeden atmışsınız!

Said Nursî’nin, “Müslüman olmayan da Cennete girebilir” dediğini iddia ederek, “Sadece Müslüman Cennete girer” İslâm inancını yıktığını ileri sürmüşsünüz.

Böyle bir İslâm inancı yoktur sayın yazar. “Allah katında din İslâm’dır” 1 âyeti bunu söylemiyor. Mahşer gününde din olarak sadece İslâm dini kabul edilecektir diyor. Başka dinler batıldır diyor.

Ama aynı Kur’ân, “Biz peygamber göndermedikçe azap etmeyiz!” 2 de diyor. Nice milyon insan bir peygamber haberine ulaşmadan bu dünyadan göçüp gidiyor. Herkes senin ve benim gibi şanslı değil maalesef! Bunların içinde masumlar var, çocuklar var, cahiller var, münkir ve müşrik olmayanlar var… Hıristiyandır, ama müşrik değildir, münkir de değildir. Son peygamberi duymuş, inkâr etmemiş, zımnen kabul de etmiş! Ama son Peygamberin dinine ulaşamamış; dolayısıyla makbul bir amel sahibi olamamış! Ama inkârı da yok! Siz bu adamı nereye atacaksınız?

ŞAFİİ’YE, GAZALÎ’YE SORUN!

Cennetin tapusunu hangi ara ele geçirdiniz? İftira atacağım derken, nice milyonları Cehenneme atmışsınız! Said Nursî’ye inanmıyorsanız gidin İmam-ı Şafii’ye, İmam Gazalî’ye sorun!

Said Nursî vatana saldıran şehit olur demiyor. Nereden bulup bu kuru iftiraları servis ediyorsunuz siz? Yaptığınız iş demagoji de değil! Yalanın ve iftiranın en patavatsızı!

Said Nursî mantıksızlığın, dinsizliğin ve imansızlığın savunucusu değildir! el-İyazu billah! Ömrü bu değerleri savunmakla, bu değerleri savunmanın bedelini ödemekle geçmiş! Hapishanelerde, tecrit odalarında... Onlarca defa zehirlenmiş bu saydığınız değerler uğruna!

Senin gibi tatlı su Müslüman’ı olmamış o! İnsanda biraz edep olur kalem oynatırken, dil uzatırken! Yazıklar olsun! Tuttuğun kaleme yazık! Yazdığın kâğıda yazık! Taşıdığın kalıba yazık! Çamur üreten aklına yazık!

KALEMİN ŞEREFİNİ DÜŞÜRMEYİN  

Öte yandan, Nursî’nin ömrünün, “iman hakikati” demekle geçtiğini de teslim etmişsiniz. Eyvallah! Ama Onun üstlendiği başka bir rol yoktur. Ona rol yakıştırmayın; siz kendinize bakın! Sizin üstlendiğiniz rol nedir?

Nursî’nin takipçileri için söylediğiniz “nursuz, uğursuz, yalancı ve Müslüman’ı bırakıp kâfiri dost edinme” ithamları için sizi tövbeye dâvet ediyorum. Tövbe kapısı açıktır.

İslâm’a Türk’ün millî dini demişsiniz! Buna güldüm. İslâm’ı Yahudilik mi sandınız? İslâm millî din değil; cihanşumul dindir.

Nursî’nin Çanakkale’ye gitmediğini, ama “beş bin şakirdimle Kore’ye giderim” dediğini yazmışsınız. Nursî’nin, Çanakkale savaşları esnasında Doğu Cephesi’nde milis komutanı olarak Ermenilere ve Ruslara karşı savaştığını ve vatanı savunduğunu, Ruslara esir düştüğünü, esaret dönüşünde İstanbul’da İngilizlere karşı mücadele ettiğini, bu mücadelesinin Ankara hükümetince takdirle takip edilerek kendisinin Ankara’ya çağırıldığını, mecliste kendisine resmî tören yapıldığını….

Eğer dürüstçe merak ederseniz, bunları arşivlerden ve meclis arşivinden bulmanız zor değildir.

En son iftiranız en çaresizi olmuş: Nursî’yi deizmin kaynağı yapıvermişsiniz!

Ne diyeyim. Doğruyu görmek istemeseniz de, kalemin şerefini ve yazının namusunu bu kadar düşürmeyin!

Dipnotlar:

1- Âl-i İmran Sûresi: 19.

2- İsra Sûresi: 15.