"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gezi Parkı dersleri

Umut YAVUZ
03 Haziran 2013, Pazartesi
Gezi Parkı eylemleri henüz nihayete ermedi.. Sulh ve selâmete derhal dönmemizi temenni ederken, yaşanan bu olaylardan herkesin bir ders çıkarması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu açıdan Gezi Parkı derslerinin kimlere ne gibi mesajlar verdiğini şöyle sıralamak mümkün:
İktidar ve destekçileri açısından Gezi Parkı:
İktidar olmak “her şeye gücü yetmek” anlamına gelmiyor, halk gücü her türlü iktidardan daha kuvvetlidir. Hiçbir iktidar sarsılmaz değildir. “Kararımız kesindir, oldu bitti” anlayışı demokrasilerde geçerli değildir. Hükümet sadece oy aldığı kitlenin değil, -balkon konuşmalarında söyledikleri gibi- bütün milletin hükümetidir, dolayısıyla onların da görüş ve düşüncelerini dikkate almak zorundadır. İnsanların hayat tarzlarına, kişisel hak ve özgürlüklerine her türlü müdahale tepki ile karşılanır. Halkın sesine kulak vermek gerekir. Eylemlere polis ile sert müdahalede bulunmak, inat edip üst perdeden açıklamalar yapmaya devam etmek, televizyon ve internet kanallarını kontrol altına alarak sansür uygulatmak, olayları yatıştırmak yerine daha da kızıştırıyor. İktidar destekçisi olmak saikiyle, polisin sert müdahalelerine destek vermek, bir gün o copların ve biber gazlarının size de yönelebileceği tehlikesini unutturmamalı. Bu arada bir iktidar, başka ülkelerin halk hareketlerine destek verirken, bir gün kendi ülkesinde de benzer kalkışmaların olabileceğini hatırından çıkarmamalıdır. Daha insan odaklı ve tabiatı korumaya yönelik şehirleşme şart, aksi durumlarda insanlar boğuluyor… Halk dediğimiz sadece partidaşlardan ibaret değildir… Partidaşlar haricindekiler çeteci, patates dininden, ayyaş bir grup çapulcu değildir.
Muhalefet ve muhalefet partilerini destekleyenler açısından Gezi Parkı:
İnsanların özgürlük, hak ve hukuk talepleri, siyasî emellere ve siyasî rant arzusuna yol açmamalı. İnsanlar kendi haklarını savunurken, marjinaller ve provokatörler tarafından bu haklı taleplerinin sabote edilmesini istemezler. Hak ve hukuk partiler üstü ve siyaset üstü bir konudur. Tabiat ve şehirler herkesin ortak malıdır ve tabiatı korumak herhangi bir siyasî partinin yahut grubun tekelinde değildir. İktidara muhalefet, hak, hukuk ve adalet ölçüleri içerisinde olduğu takdirde halktan da destek görür.
Provokatörler ve kışkırtıcı marjinaller açısından Gezi Parkı:
Türk halkı anarşi ve kaosa karşı alerjilidir, sesini yükseltir, hakkını arar, ancak bunun asla “halk devrimi”, “ihtilâl hareketi”, “isyan” gibi boyutlara taşınmasına razı olmaz… İktidarlara gereken mesajı verir ve asıl dersi sandığa saklar… Bu eylemlerden iktidarlar devşirmek, yahut mevcut iktidarları cebren devirmek hayalleri kuranların eli boş kalır.
Siyasallaşmış İslâm hareketleri açısından Gezi Parkı:
Dinin ve dine ait kuralların tepeden inme, üst perdeden, siyaset topuzu vasıtasıyla dayatılması, kabul ettirilmeye çalışılması doğru bir metot değildir. Bu yöntem, insanları İslâm’a yakınlaştırmak yerine onların daha şiddetli bir biçimde muhalif olmaya sürükler. Bununla da kalmayıp bütün dindarları da kendileri için bir tehlike olarak görürler. Demek ki doğru yöntem, İslâm’ın anlatılması, doğru ve güzel örneklerle ortaya konulması ve hayata hayat kılınması ve tatbik edilmesidir. Doğruluk ve dürüstlük ve doğru İslâm yorumu ile insanlar fevc fevc bu hakikate koşacaklardır.
Bütün Türkiye ve Dünya açısından Gezi Parkı:
Gerek Türkiye’de gerekse dünyada bahusus İslâm âleminde, artık insanların anlaması gereken bir şey var, o da hak ve hukuk taleplerinde müsbet neticeye ulaşmanın yegâne yolu müsbet harekettir. Aksi bütün yol ve eylemler menfi neticeler verir ve menfi yerlere çıkar… Ülkemizde de bu ve bunun gibi temel ilkelere sıkı sıkıya bağlı gruplar olduğundandır ki, bütün dünyada işe yarayan “devrim” kışkırtmaları Türkiye’de işe yaramayacaktır. Sulh, sükûn, emniyet, asayiş ve düzen her daim teminat altında kalacaktır.

Okunma Sayısı: 5069
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zafer ferah

    21.6.2013 00:00:00

    selamun aleyküm umut bey öncelikle bu gazeteyi geç farkına vardığım için kendimi eksik hissettim. gazetemizde bu konuyla ilgili birkaç yazı okudum. fakat sizin yazınız bunların içinde en başa konması gereken makele olmalı diye düşünüyorum. ben bazı makalelere yorum yaptım. ancak yayınlanmadığı için görüşlerim sitede yansımadı. bu yorumumda yayınlanırmı bilmiyorum. bu yazının bana düşündürdüğü gazete bu olaylar bitene kadar sitenin enbaşına konarak millete örnek makale olarak gösterilmelidir. sürekli medyada sağ duyu çağrısı yapanlarda bu makaleyi bir bakmaları en faydalı olacaktır zannederim. tabii bu bir temennimdir. umut bey yazılarınız sürekli artarak bizi isminiz gibi umutumuzu artırması dileğyle allah elinizi bütünüyle bu güzel yazılara artarak devam ettirsin inşaallah beni de bu konuları anlamayı okumayı nasip etsin.

  • AHMET AKBAŞ

    3.6.2013 00:00:00

    UMUT BEY KARDEŞİM. CENAB-I HAK EBEDEN DAİMA SİZDEN RAZI OLSUN. ELİNİZE YÜREĞİNİZE VE KALEMİNİZE SAĞLIK. KONUYU HADD-İ VASAT VE SIRAT-İ MÜSTAKİM ÜZERE AÇIKLAMIŞSINIZ. CENAB-I HAK KALEMİNİZİ SURE-İ NUN UN BAŞINDA ’NUN VEL KALEMİ VEMA YESTURUN’(YANİ YEMİN OLSUN SATIR SATIR YAZAN KALEMLERE) DA BAHSEDİLEN KALEMLER SIRASINA DAHİL ETSİN İNŞAALLAH AMİN.

  • mübeşşir

    3.6.2013 00:00:00

    Yazınızda harika özetlemişsiniz.. Başbakan, direneceğiz laflarıyla muhalif grupları ötekileştirip kendine belayı çağırıyor. Onun bu tür lafları ülkeyi bölmeye gidiyor. Kendi gibi düşünmeyen halkına ölüm vaad ediyor. Sağduyuya çağırmalı. Birleştirici olmalı,en önemlisi de müsbet hareket..

  • halil karahan

    3.6.2013 00:00:00

    SELAMLAR TEBRİK EDERİM

  • nurcu

    3.6.2013 00:00:00

    kaç gündür insanlara anlatmaya çalışıp, bir türlü toparlayamadığım düşüncelerimi nasıl da güzel, kısa , öz bir yazıyla aktarmışsınız. tebrik ediyorum....

  • murat

    3.6.2013 00:00:00

    Sizin yazınız ve Ahmet abinin yorumu üzerine lef olmaz o zaman dua zamanı, Allahım bu milleti bölücülerin ve fitnenin şerrinden koru yöneticilerine aklı selim ihsan eyle, milletimizin ferasetini arttır iman kuvveti nasip eyle aminnn....

  • konyali hür Adam

    3.6.2013 00:00:00

    İşte yeni asya ve camiasının farkı burada..tam hislere tercüman olmuş ,
    dikkat ve itina ile kaleme alınmış bir yazı..
    müsbet hareket düşüncesinin gereği bu olsa gerek.
    40 yıllık bir YENİ ASYA okuru olarak GAZETEMLE gurur duyuyorum.
    UMUT Kardeşimin şahsında yazar kadromuzu ve emeği geçen gazete çalışanlarını kutluyorum.Allah Yar Ve Yardımcınız olsun!!

  • Tacettin Demir

    3.6.2013 00:00:00

    çok doğru tahlil yapmışsınız. tebrik ederim. Teşekkür ederim.

  • Mustafa Torun

    3.6.2013 00:00:00

    Risale-i Nur’dan başka kitabı kitap diye okumamış biri olarak(beşeri kitaplar kastediliyor), bazı siyasiler sahiplenecek, bazı aşırı gruplar fırsata dönüştürecek ihtimaline binaen kenarda durup seyredeceğime, madem müspet bir yol açılmış ve madem haklı bir gerekçe ile yola çıkılmış ve madem haklı hürriyet ve demokrasi istiyorlar bilsinler ki ben de onlarlayım, onlardanım. Onlar gibi ıslanmak, joplanmak ve gazlı saldırırıya maruz kalmak, en önemlisi tövbe etmeyip milletin birikimini haksız makam, haksız iş, haksız kazanç amaçlı emen, devletle göbeği bağlı sömürgenlerle aynı safta olmamak için onlarlayım.

  • Nevzat KARAAĞAÇ

    3.6.2013 00:00:00

    Asayişi muhafaza etmekle vazifeli kadroların savaş nizamı alması iktidara destek verenleri düşündürmelidir. Bu kadro Demokrasi peşinde değildir. Halkının talepleri onlar için önemli değildir. Risale-i Nurdaki ’Asayişin muhafazası, müspet haraket, meşveret-i meşrua gibi islami temel kaidelere ne kadar muhalif olduklarının anlaşılması memleketin selameti bakımından çok elzemdir. Umut Yavuz kardeşimizi tebrik ediyorum. Bu kardeşimizin gönlünden geldiği gibi yazması gerektiğinin ne kadar doğru olduğunun yazı kalitesinden anlaşılması lazım.

  • özlem karabulut

    3.6.2013 00:00:00

    ben sizin gazetenizin okuru değilim belki de birçok düşünce de taban tabana zıttız ama diğer bana göre hükümete yandaş gazetelerin yazı ve yazarlarına baktığım da sizin de sorgulamadan , eleştirmeden, körü körüne O ne yapıyorsa doğrudur zihniyetine hakim olmadığınızı görünce büyük bir memnuniyetle yazınızı okudum.. demek ki ihtiyacmız olan şey sağduyu, biraz hoşgörü ve anlayış..

  • ali

    3.6.2013 00:00:00

    Başbakanın herşeye hükmeden tavırlarını eleştirmekte haklılık var ve yine sert açıklamaları da tuz biber oluyor ancak bir konuyu es geçiyorsunuz. En çok üzerinde durulması gereken bir kaç ağacın yeri değiştiriliyor deyip de milletin devletin malına milyonlarca liralık zarar veren bir kitlenin gösterdiği şiddete gereken şekilde değinmez ve bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezseniz hata etmiş olursunuz. Ben bu hatayı yaptığınızı düşünüyorum. Bu harekete katılan kitlelerin çoğunun derdi hazımsızlıktır, Gezi Parkı bahanedir. Ancak eğer bu protesto haddini aşar da millete devlete savaş açmaya kamu malına zarar vermeye dönerse (ki döndü) sizin yazınızın bunun üzerinde epey durması gerekirdi. Durmamışsınız. Kısaca değiniyorsunuz ancak asıl korkunç mesele bu. Olan halkın parasına oluyor.

  • Mehmet Fırat

    3.6.2013 00:00:00

    Kendi hayat tarzına müdahaleye karşı olanların demokratik denilen bir ortamda başkasının hayat tarzına müdahalesi görüntüde doğru bile olsa ters teper. Din adına yapıldığı hissi uyandıran uygulamalar beklenmedik yerde tahmin edilemeyen reaksiyonlar doğuruyor. Demokratım diyorsanız gerçekten sindirerek demokrat olmalısınız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı