"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Medyadaki garip adamlar

Umut YAVUZ
16 Mayıs 2013, Perşembe
Eskiden medyada üç maymunu oynayanlardan bahsedilirdi… Şimdi bunlara bile hasret kaldık… Zira medyada inanılması güç yorumlara rastlıyoruz.

Sırf Türkiye’nin mevcut Suriye politikasını aynen muhafaza etme derdinde olduğu için bazılarının şu dehşetli halde bile Reyhanlı halkını suçlamasına şahit olduk.
Bunlardan biri, bir TV kanalına konuk olmuş hikmeti kendinden menkul bile olmayan lâflar ediyor. Diyor ki, Reyhanlı halkı içindeki sokak çeteleri, patlamadan sonra oradaki Suriyelilerin kafasını ezmiş… Yine diyor ki, buna şahit olan Reyhanlı halkı topyekûn bu olanlara göz yummuş. Yine diyor ki; Reyhanlı halkı; orada Bakanlar, bürokratlar geçerken “ana avrat küfreden” serserilermiş… Sadullah Ergin’e meczuplar el kol sallayarak hakaret etmişler… Yani özetle Reyhanlılı “vahşi”, “barbar”, “şakşakçı”, “küfürbaz”, “katil” ve “provokatörmüş”…
Bunları ben söylemiyorum.. O kişi söylüyor.
Dediğine göre, oradaki bayan gazeteciden önce kendi yüzü kızarmış bu kişinin duyduğu küfürlerden dolayı…
Bizim ise anlam veremediğimiz; küfürlerden yüzü kızaran bu şahsın, nasıl oluyor da, mazlûm Reyhanlı halkına bu iğrenç hakaretleri ederken yüzü kızarmıyor? O insanların yaşadığı travmayı anlayamayacak kadar analiz yeteneğinden ve sağduyudan yoksun mu?
Derdi nedir bu “yorumcu”nun? Hükümete yapılan protestolar mı, yoksa yanlış Suriye politikalarının tehlikeye düşecek olması mı?
Mazlûm Reyhanlı halkına bu hakaretleri edip, vahşet ile suçlarken, acaba kafa kesen, öldürdükleri askerin kalbini söküp yiyen, vahşi, gaddar ve insanlıktan uzak bazı “sözde muhalif”, “sözde cihadçıları” izlerken ne hissediyor ve onları nasıl tavsif ediyor? Bunlarla kol kola olduğunu her fırsatta dile getiren kişi, bu vahşete de ortak olduğunu ibraz ediyor mu?
Öte yandan eğer iddia ettiği gibi Reyhanlı halkı oradaki Suriyelileri “kafalarını ezerek” öldürmüş ise, acaba kolluk kuvvetleri ve güvenlik güçleri neden buna seyirci kalmıştır? Bunu görmemiş, engel olmamış mıdır?
Bu iğrenç suçlamalar her halde tarihte bir ilktir… Resmî rakamlara göre en az 51 kişiyi kaybetmiş mazlûm Reyhanlı halkını vahşet ile suçlayan bu zihniyete ne isim takmalı bilemiyoruz… Velevki böyle kriminal bir vaka yaşanmış bile olsa, ancak bir kaç caninin eseri olabilir. Reyhanlı halkının değil!
Reyhanlı konusunda yaşanan bu bilgi kirliliği tamamıyla hükümetin medya karartmasından kaynaklanmaktadır. En iyi ihtimalle sırf kendilerine karşı yükselen halk tepkisinin kamuoyuna yansımaması için aldıkları bu karardan ötürüdür ki, bu kişi gibiler çıkıp böyle akla hayale gelmedik iddialarla, hükümete tepki gösteren Reyhanlı halkını küçük düşürecek ve suçlu gösterecek açıklamalar yapmaya cüret etmektedir.
Bunun yanı sıra bir başka yazar da, geçtiğimiz günlerde, “Reyhanlı’daki patlamaları ve şimdiye dek herhangi bir benzeri olayda görülmemiş yükseklikteki can kaybını, Ortadoğu politikasında ‘etkili bir aktör’ olmanın ‘kaçınılmaz maliyetlerinden biri’ olarak görmek gerekiyor.” diyerek Reyhanlı halkını Erdoğan’ın politikalarının “maliyeti” olarak nitelemişti. Eğer öyle bir maliyet gerekiyorsa bir zahmet bu maliyeti Reyhanlı halkı değil de, bu yorumları yapanlar karşılasın.
Bu gibiler şunu iyi bilmelidir ki; medyanın gücü ve etkisi de bir yere kadardır. Bu halk malûm medyanın illüzyonlarından yeteri kadar çekmiş ve artık uyanmanın arefesindedir. Bazen mülevveslik o derece artar ki, üzerini örtemezsiniz, örtseniz de kötü kokusu her tarafa yayılır.
Bu kirli oyunun da kokusu ortalığa yayılmış ve etrafı sarmıştır. Öyle ki, birileri sırf bu kokuyu almamak için Almanyalardan dönmezken, diğeri ise Reyhanlı’ya gelmeye tenezzül etmeden okyanusun öte taraflarına gitmiştir.
Eğer gelselerdi Reyhanlı halkının gerçek tepkisini ve halini göreceklerdi. Ama gelmediler. Ülkemizin ve bölgemizin kaderi üzerinde yeni oyunlar planlamak üzere Washington’a gitmeyi yeğlediler.
Bu halk dönüşlerinde onları hoş geldin ile mi karşılar, yoksa bu zulmün hesabını mı sorar, bunu da zaman gösterecektir.

Okunma Sayısı: 2271
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mübeşşir

    16.5.2013 00:00:00

    Siyasetin kanlı yüzü.. Allah (cc) sonumuzu hayr etsin

  • Asyanın Bahtı

    16.5.2013 00:00:00

    Umut Bey. İyi gidiyorsun devam et. Okuyoruz.

  • İbrahim MEMİLİ

    16.5.2013 00:00:00

    Helal olsun yüreğine kalemine sağlık kardeşim.

  • ayhan yaşar

    15.5.2013 00:00:00

    yüreğine ve ellerine sağlık umut bey.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı