John Tavener Kraliçe tarafından “Sir” ünvanıyla ödüllendirilen başarılı bir İngiliz besteci. Prens Charles’ın (şimdiki İngiltere Kralının) da yakın arkadaşı olan Tavener, 12 Kasım 2013 yılında vefat etti.
30 yaşındayken felç ve ardından aort kapağındaki sızıntı nedeniyle zor bir ameliyat geçiren Tavener, genetik Marfan sendromu hastasıydı.
Hayatın anlamı üzerine arayış içindeyken tasavvuf müziği ile de tanıştı. Leyla ile Mecnun üzerine bir eser besteledi. Bu eserde Leyla devamlı “La ilahe illallah” kelime-i tevhid cümlesini tekrar ediyordu.
ABD’deki 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra İslam dinine yapılan hücumlar karşısında birbiri ardına İslam’ı anlatan ilahiler yazan ve yedi saatlik “Veil of the Temple - Mabedin perdesi” adlı eserinde Mevlana Celaleddin Rumi’den alıntılar yapan Tavener, bir röportajında “güzellik kavramını en belirgin şekilde gördüğü dinin İslam” olduğunu söylüyordu.
“İslam’ı ve İslam ile bağlantılı her şeyi Kur’an’ı seviyorum. Allah’ın Kur’an’da anlatılan ve Müslümanlar tarafından algılanan güzelliğini bir eserde yansıtmak istedim” diye tanımlayıp bestelediği “The 99 Beautiful Names of Allah-Allah’ın 99 güzel ismi) eseri İstanbul’da verdiği bir konserde de seslendirildi. (Kaynak: https://muziksoylesileri.net/)
HASTALIK ALLAH’IN BİR HEDİYESİDİR
Genetik bir rahatsızlığı olan sanatçı hastalığını Allah’ın bir hediyesi olarak gördüğünü kendisiyle yapılan röportajda gülerek şöyle belirtiyor:
“Biz insanların bazen uyarılması lâzım. Aksi takdirde Allah’ı unutuyoruz. Benim hastalığımın Allah’tan gelen bir hediye olduğunu düşünüyorum; ceza değil. Biz insanlar, kalın kafalıyız; çok aptalız. Bir çeşit uyarılmaya ihtiyacımız var.”
“Bir Hıristiyan olarak neden Allah’ın 99 ismini bestelediniz?” sorusunu ise şöyle cevaplıyor:
“Allah’ın 99 ismi çok güzel. Peygamber, Allah’ın bir güzellik olduğunu, güzellikleri sevdiğini söylüyor. Allah’ın güzel isimlerinin Arapça telâffuzları ve anlamları beni çok etkiledi. Bu isimleri çok güzel bulduğum için besteledim. Er-Rahman, Er-Rahim, El-Lâtif, El- Batın, El-Gafur... Arapçam çok kötü; ama bu isimlerin hepsi çok güzeller.”
HÜLASA
Tavener, Bediüzzaman Hazretlerinin tanımladığı “İsevilik din-i hakikisinden aldığı feyizle insanlara faydalı sanatları, adaleti ve hakkaniyete hizmet eden fenleri takip eden birinci Avrupa” ya mensup sanatçılardan birisi.
Bestelediği eserleriyle onu Risale-i Nur Külliyatında “Leyle-i Kadir’de ihtar edilen bir mesele-i mühimme” bahsindeki “İngiltere’nin Kur’an’ın kabulüne çalışan meşhur hatipleri” kapsamına giren değerli bir sanat insanı olarak anlıyor ve anıyoruz…