Bu duyguyu çocuğa sağlıklı bir biçimde verecek olan da hiç şüphesiz ailedir. Fakat bu noktada aileyi hedef alan projelerden bir diğeri de “Değerlerin Yeniden Belirlenmesi” projesidir. Bu projeye göre; anne-baba, öğretmen ve din adamları çocuğa doğru ve yanlış telkini yapmamalı ve çocuk değerleri kendi kendine bulmalıdır. Ne kadar masumca sunulan ve güya çocuğu koruyan şeytani bir düşüncedir.

Nitekim bu düşüncenin ABD ve Batı’da etkisini göstermesiyle birlikte dini ve manevi eğitimin çocuklara küçük yaşlarda verilmesinin sakıncalı olduğunu ve en erken dini ve manevi eğitimin ergenlik döneminde olması gerektiğini vurgulayan pedagog ve psikologlar türemiştir. Burada Bediüzzaman’ın “merhum validemden bir yaşıma kadar aldığım manevi dersler…..” tespitinin ne kadar yerinde olduğunu ve adeta bu düzenbaz bilim kisvesinde sunulan fikirlerin çürüklüğünü ve temelsizliğini ispat etmesi açısından ne kadar önemli olduğunu belirtmeye ihtiyaç yoktur.

İnanç, anne-baba, çocuk ve toplum arasındaki ahlaki ve fikri çatışmaları serbestçe çözmede yardımcı olacak tek birleştirici ve her zaman etkin olan en tesirli güçtür. Nitekim Yaratan yarattığının maddi ve manevi sistemini en doğru çalıştıracak (kullanım klavuzu) yani şeriatıyla, insanı dünyaya göndermiştir.

Bu bağlamda değerleri ve dini yaşantıyı önemseyen örneklerden birisi de ABD‘de bulunan Roseto kasabasıdır. İtalya’nın Roseto bölgesinden 1890’lı yıllarda Amerika’ya taşınan göçmenlerden oluşan kasaba halkı 1950’li yıllarda Amerika’da özellikle tıp camiasının dikkatini çeken bir örnektir.

Roseto’da 50 yaşın altında kalp krizinden ölen ya da kalp hastalığı belirtisi olan kimseye rastlanılmamıştır. Her tür nedene bağlı ölüm oranı beklenenden %35 aşağıdadır. Roseto’da intihar vakasına, alkolizme, ilaç ve uyuşturucu bağımlılığına rastlanmamıştır. Çok az suç işlenmektedir. Sosyal yardım alan insan bulunmamaktadır. Peptik ülser hiçbir bireyde görülmemiştir. Halkın ölüm nedeni olarak genelde yaşlılık görülmektedir.

Roseto’nun yakınındaki diğer yerleşim yerlerinde her şey ABD’nin diğer bölgelerindeki gibi seyrederken burada ne vardır da bu şekilde bir sonuç oluşmuştur. Araştırmalar sonunda kasaba halkında diğer bölgelerden farklı şu nitelikler dikkat çekmiştir: Rosetolular geleneksel tek katlı evlerde oturmakta, birbirleriyle çok sıcak bir iletişim içerisinde bulunmakta, bahçelerinde birbirleri için yemek pişirmekte, kiliseye gitmeye ve dini değerlere büyük önem vermekte, birkaç kuşağın birlikte olduğu geniş ailelerde yaşamakta, büyüklere saygıyı önemsemektedir. Kendilerini modern dünyanın baskılarından soyutlayan geleneksel değerlerini koruyucu güçlü bir yapı oluşturmuşlardır.

Hasılı; “İslâm Deccalı olan Süfyan dahi, şeriat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) ebedî bir kısım ahkâmını nefis ve şeytanın desiseleriyle kaldırmağa çalışarak hayat-ı beşeriyenin maddî ve manevî rabıtalarını bozarak, serkeş ve sarhoş ve sersem nefisleri başıboş bırakarak, hürmet ve merhamet gibi nurani zincirleri çözer; hevesat-ı müteaffine bataklığında, birbirine saldırmak için cebrî bir serbestiyet ve ayn-ı istibdad bir hürriyet vermek ile dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o vakit o insanlar gayet şiddetli bir istibdaddan başka zabt altına alınamaz.”... (Şualar)

Hala deccal bekleyenlere duyurulur.