"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neticeye bakılsın!

Faruk ÇAKIR
04 Temmuz 2014, Cuma
Bir süredir Risale-i Nur eserleri Meclis’in ve Türkiye’nin gündeminde. Risale-i Nur eserlerinin gündem maddesi olması ve konuşulması elbette iftihar vesilesidir, ama bu defaki tartışma can sıkıcı. Çünkü, yapılmak istenen, Risale-i Nur’u muhtaçlara ulaştırma gayreti değil, aksine ‘yayın hakkını devlet tekeline verme’ planıdır.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde olan bir ‘torba yasa’ var ve bu yasaya ilâve edilmek istenen bir madde ile Risale-i Nur eserlerinin basım izni tamamen Bakanlar Kurulu’na verilmek isteniyor. Komisyon bu maddeyi kabul etse bile konu TBMM gündemine gelecek ve son karar Genel Kurul’da verilecek. Ancak geçmiş uygulamalara bakıldığında (çok önemli son dakika gelişmesi olmadığı durumunda) ilgili maddeler komisyondan geldiği şekliyle kabul görür.
Daha önce olduğu gibi yine ikaz vazifemizi yapmak istiyoruz: Risale-i Nur eserlerini kimin basacağına karar verme yetkisini Bakanlar Kuruluna ya da herhangi bir bakanlığa vermek katmerli yanlıştır, Risale-i Nur eserlerini ‘devletin tekeline vermek’ anlamına gelir.
“Böyle bir yanlışı sadece siz mi görüyorsunuz? Başka ‘ağabeyler’ niçin itiraz etmiyor?” diyenler olabilir. Onların niyetlerini bilemeyiz, ama ortada apaçık bir hata var. Gerçi her zaman olduğu gibi bu meselede de suret-i haktan görünen ‘bahane’ler ileri sürülüyor. İlgili maddenin gerekçesinde, “Ülkemizde memleket kültürü bakımından önem arz eden bazı eserlerde, eser sahibinin mirasçılarının tesbitinde güçlükler yaşandığı da göz önünde bulundurularak, bu eserlerin topluma ulaşımının yaygınlaştırılması ve bu suretle ülkemiz kültür hayatına katkı sağlanması amaçlarıyla maddede değişiklik yapılmıştır” deniliyormuş.
İlk bakışta, “Bakın, Risale-i Nur eserleri ‘memleket kültürü bakımından önem arz eden eserler’ arasına alınıyor. Daha ne istiyorsunuz? Devlet sahip çıkıyor işte!” diyenler de olabilir. Çok büyük bir yanılgı... Bu adım “devletin sahip çıkması” olarak yorumlanamaz.
Biz neticeye bakalım: Madde bu haliyle kanunlaşırsa Risale-i Nur’ları kimin basacağına ‘devlet’ karar verecek. (“Yetki bize verilecek” diye de hiç kimse sevinmesin...) Başka hiçbir mahzuru olmasa bile bu tek başına ve çok büyük bir mahzurdur! Diyelim ki bu günkü idareciler bu eserlerin basılmasına müsaade etti, izin verdi, karar verdi. Meselâ, 40 sene sonraki idarecilerin de bu şekilde müsaade edeceği nereden belli? Peki ya 70 yıl sonraki idareciler nasıl karar verir?
Kıyametle ilgili Hadis-i Şeriflerin izah edildiği Risale-i Nur’un ilgili bölümlerinde “...(Risale-i Nur şakirtleri) Belki galibane, sonra ta ’42’ye kadar gizli ve mağlûbiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın ima eder” denilmemiş mi? O tarihlerdeki idarecilerin nasıl davranacağını nereden biliyoruz?
Bu mesele idarecilerin keyfine ve iyi niyetine bırakılabilecek bir mesele değildir. ‘Kültür Bakanlığı’ Risale-i Nur’u kimin basacağına karar verebilecek son merci bile olmamalı. Bu mesele hizmet meselesidir ve devletin inhisarına alınamaz, alınmamalı.
Risale-i Nur eserleri Allah’a şükürler olsun ki zaten topluma mal olmuştur. Bu sun’î bir gündemdir ve maksat Risale-i Nurları muhtaçlara ulaştırmak değildir. İdarecilerimiz, gölge etmesinler; başka ihsan istemez...
Risale-i Nur, Kur’ân’ın çağımıza hitap eden tefsiridir ve onun malıdır. Hiç kimse bu eserlerin neşrine mani olacak yollara tevessül etmesin. Biz ikaz vazifemizi yapıyoruz. Böyle işlere imza atanlar büyük bir vebal altına girmiş olur ve ağır manevî bedeller öderler. Yanlışa itiraz ediyor, ama üzülmüyoruz: Risale-i Nur her şeye rağmen fütuhatını yapar inşallah...
Okunma Sayısı: 1786
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı