"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadına dair…

Yıldız FIRTINA
19 Eylül 2011, Pazartesi
Sefih medeniyetin kadınları “mebzul meta’” haline getirdiğini söyler Bediüzzaman. Elbette böyle olmamalıdır. Ama günümüz reklâm ve pazarlama anlayışı maalesef kadın üzerinden yürüyor. İster alâkalı olsun, ister alâkasız olsun her yerde kadın ve kadın figürleri... Motor yağından tutun da arabadan, yiyecek giyecek her alanda kadın var. Peki kullananlar kabahatli de, ya kendini kullandıranlar; onların hiç mi kabahati yok? Kadın değerlidir. İslâm, kadına değer vermiş, Allah (cc) kadına değer vermiş.
Peki kadın neden kendine değer vermez?
Tabiî bütün bunların yanında, feminist grupların veya bazı kadın derneklerinin neden sesleri çıkmıyor?
Neden “Biz sadece ucuz bir objeden ibaret değiliz” demiyorlar?
Peki aileler? Anne babalar, eşler vs... Neden ses vermiyorlar? Aile kurumunun yıpranmış, hatta yıkılmış olmasından olabilir mi? Dinî ve ahlâkî değerlerin yıpranmış olmasından ve bu değerlerden uzaklaşılmış olmasından olabilir mi?
Bazı kadın dernekleri ve hatta devlet, tesettür gibi kadının fıtrî bir hakkı olan ve inancı gereği taktığı başörtüsünü neden savunmuyor acaba? Bunda düşündürücü durumlar var. Kadını korumak için dernekler var, devletin kurumları vs. var. Fakat bunlar bu konuda çok zayıf kalıyor. Zihniyet değişimi şart, eğitim şart... Fakat bunların dışında insanı bilhassa kadını koruyan, onu yaratan Allah’ın koyduğu kurallardır. Devlet kanun koyuyor. Amaç: Halkını korumak. Kanunlara uymazsan trafik canavarı da çıkar, bilmem ne canavarı da... Tıpkı bunun gibi Cenâb-ı Hakk’ın koyduğu kanunlar da insan için, insanı korumak için... Meselâ tesettür kadını fıtrî olarak koruyor. Nasıl mı? Kadın yaratılışı itibari ile zayıf, naif ve lâtif olarak yaratılmış. Zayıf olan, korunmaya muhtaçtır. İşte tesettür, esirlik değil, aksine mükemmel bir özgürlüktür. Örtüsü altında, siperdeki asker gibi serbesttir kadın. Rahatla dolaşır. İşte kadının örtüsü, onun zerafetini ve güzelliğini saklamakla olur. Şimdiki medeniyetin dayattığı gibi sergileyerek değil...
İnsanlar açık saçık bir tarzdaki reklâmlara prim verdikçe, reklâmdaki objenin kıymeti (!) artıyor. Demek bu konuda bireysel ve toplumsal olarak yapacak çok şey var. Buna ilk olarak çocukluktaki eğitim ve dinî terbiyeden başlamak en doğrusudur. Daha sonraki aşamalarda ise gerek devletin, gerek diyanetin görevi büyük. Meselâ ‘kardelen’ adı altında kız çocuklarının okula çağrılması, ama bundan sonra üniversiteye gelince “Başını aç, sonra gir” denmesi çarpıklığın açık tezahürüdür. Şimdi kısmen bu düzeldiyse de kesinlik kazanmadı maalesef... Bununla birlikte hadi okudu, meslek sahibi oldu diyelim; bu sefer de “Kamuya giremezsin” deniliyor. Diplomasına değil saçına başına bakılıyor. Gelişmiş ülkelerin tam tersi bir durum... Bu da hem ekonomiyi, hem gelişmişliği-–bilim ve teknoloji manasında—olumsuz etkiliyor. Mesleğini yapamayan kadın eve kapanıyor ya da âtıl vaziyete geliyor. Genel olarak tabiî.—Herşeye rağmen kendini geliştirenler ve hizmet üretenler (bilhassa mânevî hizmet) konumuz haricinde.
Elhasıl; ben bir bayan olarak hemcinslerimin bu kadar çirkin bir vaziyette deşifre edilmesinden artık tiksiniyorum. Hâl böyle olunca gerek diziler, gerek reklâmlar ve hatta medya kuruluşları iyi bir protestoyu hak ediyor. Ama sanki azınlıkta kalıyor gibiyiz. Lütfen bu gidişe dur demek için vicdan ve ahlâk sahibi herkes çağrıma kulak versin.
Ve hanımlar lütfen siz kıymetlisiniz! Önce siz kendinize kıymet verin, yaratılışınıza kulak verin, sonrası gelir. Temiz bir gelecek için temiz kadın, temiz aile, temiz toplum…
Okunma Sayısı: 843
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı