Cumartesi günü yayınlanan “Şehidiniz kalem kırdı” başlıklı yazımız hayli tebrik ve değerlendirme yanında bazı eleştiriler de aldı.
Bazıları Twitter’da, “üç yıldan sonra böyle yazılar yazmak için geç kalmadınız mı” mealinde değerlendirmeler yaptılar.
Bugün eksik bilgilenmeden kaynaklanan bu eleştiriyi cevaplayalım:
Bu eleştiri en azından Yeni Asya yazarları için haklı değil. Zira takip etmiş olanlar da bilirler ki bu konuda “hakkın hatırını gözetmek” dışında bir derdimiz olmadı, olmaz.
Bu süreçte yargılanan darbeciler ve diğer suçlular babamızın oğlu değil. Olsaydı da fark etmezdi. Allah da devlet de adil biçimde cezalarını versin ve İnşallah verecek!
Mazluma ve zalime gelince, ikisi de din kardeşimiz ve bu bizim için çok önemli. Üstelik bu zulüm yaşlı mazlumların “dünya”sını ama onlarla ilişkili gençlerimizin ahiretini çalıyor. Zira derssiz, sahipsiz ve ümitsiz gençleri vatandan da dinden de soğutuyor.
Hem arşiv açık. 15 Temmuz sonrasında yazılarımızın neredeyse üçte ikisi 20 Temmuz KHK zulümleri ve bu davalarda masumların korunması hakkındaydı.
Son bir seneden bu yana ise biz şahsen zulüm-adalet denklemli yazılarımızı biraz azalttık.
Sebebi net:
Bu bir yılda bizim yazdıklarımızı “gören çok” ama “yazan yok”. Adalet konusu ise artık bir ölçüde kamuoyuna da mal oldu.
Şimdi iş adalet talebini kitleselleştirme aşamasında. Bizim gibi hedikli/lekenlilere eskisi kadar fazla ihtiyaç kalmadı.
Yani Yeni Asya çığırı açtı, yol patikaya döndü, yakında karı kürenip asfaltı dökülecek ve kurdeleli açılışı yapılacak.
Çığ tehlikesi altında ve gece vakti karda çığır açanlar unutulacakmış, olsun. Hafız olan Allah bilsin yeter.
Hem bizler istihbarat gazeteciliği yapmıyoruz. Yeni Asya’nın devletin derinlerinden bilgi almaya ve bu bilgilerle “sonuç almaya” çalışmak gibi bir misyonu yok.
Tek görevimiz ikaz etmek.
Ayrıca Yeni Asya’nın kendi haber ajansı yok. Genel kanallardan ne geliyorsa onun içinden kendi gazetecilik anlayışıyla bazı haberleri seçip öne çıkarıyor.
Her şeyi yapamayabilir. Ama Yeni Asya’nın en azından tarihe ilknot düştüğünü görmemek haksızlık olur.