"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Amerika katil katil” mi?

Ahmet BATTAL
14 Ekim 2024, Pazartesi
Aşık Mahsunî Şerif’in yetmişli yıllarda Vietnam taraftarlığıyla yazıp söylediği “Amerika katil, katil” türküsünü eskiler iyi bilirler.

O dönemde Türkiye’deki solcuları ve sosyalistleri de etkilemiş olan bu ABD düşmanlığının son bir senede yeniden yükseldiğini hepimiz görüyoruz. 

Birbiriyle soğuk savaş halinde olan o iki kutuplu dünyada, kutuplardan birinden zarar görme ihtimali bulunan devletlerin çoğu, NATO Paktı ya da Varşova Paktından birini tercih etmek zorunda kalmıştı. 

O devletlerin ülkelerindeki vatandaşların bu konularda bir tercih yapması gerekmiyordu. Ama devletleri yönetenler vatandaşlarına kendi tercihlerini empoze ederek kendi dış siyasi tercihlerinin iç meşruiyetini sağlama almaya çalışıyorlardı. 

Muhalif fikir akımları ve Mahsunî gibi kişiler de iktidarların tercihini bu kapsamda sorguluyor, eleştiriyor ve itiraz ediyordu.

Bu eleştiriler aslında Türkiye’yi yöneten ve NATO’ya yakın duran yöneticilere yönelik idi. Cevabı kolaydı.

Sonra doksanlı yıllarla birlikte SSCB çöktü. Komünist blok dağıldı. Soğuk savaş sona erdi. Rusya, Çin ve diğerleri yeniden şekillendi. 

Dünya dengeleri de yeniden şekillenmeye başladı. 

Tek kutuplu dünya, işin tabiatına aykırı. Kutuplar arasında rekabet (çekme – itme) ve enerji akışı olmadan hareket olmaz. Bu sebeple yeni kutuplar ortaya çıkmaya başladı. 

AB bu dönemde daha da güçlendi. 

Türkiye NATO ve Batı ile olan bağlarını kuvvetlendirmeyi sürdürdü. 

Ardında 2002’de AKP iktidara geldi ve MHP ile ittifak kuruncaya kadar o da AB sürecini sürdürüp geliştirdi. (O dönemde AKP entelektüelleri bu dış politikayı hararetle destekledi). 

Ama sonra ne olduysa oldu ve AKP değişti, başkalaştı, AKMHP haline geldi. 

Bu yeni dönemde Batıya ve AB’ye dirsek çeviren Avrasyacı bir dış politika konsepti ortaya çıkarıldı.

Batıda artan İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı gibi radikal haller içeride Batıyı gözden düşürmek için abartılmaya başlandı. Kedi yetişemediği ete mundar demeye başlamıştı. 

Ardından bir sene önce Hamas’ın hatasını bahane eden İsrail’in zulmü başlayıp da ABD ve Batının bu soykırıma net şekilde “dur” diyememesi, işin tuzu biberi oldu. Artık yeni düşman ABD oluyordu, İsrail bile değil! 

NATO’dan çıkmalıydık. AB de neydi… vs. vs. 

Azerbaycan gibi İsrail destekçisi “dost” ülkelerin kafa karıştırdığı bu süreçte Filistin’in yanında duran ve onların da haklarını koruyan Batının -mesela Vatikan’ın ve Papalığın- tavrı gizlenmeye çalışıldı. 

Zira vatandaşların bunları öğrenmesi Avrasyacı yeni dış politikaya iç desteğin azalması anlamına geliyordu. 

Geçenlerde bir akşam, üniversite öğrencileriyle sohbet ettik. Adı Said olan bir genç şunları söyledi: 

“Katil ABD’nin merkezinde olduğu tek kutuplu dünya kötü. Rus’u ve Çin’i de güçlendirelim, bunun için de gidelim BRICS’e dahil olalım.”

Şaşırtıcı idi. Arıdan korkup ayının kucağına kaçmayı hatırlattı.

Bediüzzaman Hazretleri Demokrat Parti Milletvekillerine okutulmak üzere 1951’de yazdığı ve Abdulkadir Badıllı tarafından Mufassal Tarihçe’de yayınlanan bir mektubunda şunları söylüyor:

“Yeni hükûmet İngiliz dostluğundan ziyade; Amerikan’ın dostluğuna ehemmiyet vermelidir. Çünki Amerika ile Amerikan halkının Âlem-i İslâm’la dost olmaları daima menfaatleri icabıdır ve İngilizler gibi İslâmiyet aleyhine bir siyasetleri yoktur.”

Bu tesbitin sonraki tarihlerde değişmiş olması için özel bir sebep görünmüyor. 

Bu durumda, bilhassa iktidar medyasından etkilenen geniş kitlelerdeki bu şiddetli ABD düşmanlığı nereden çıkıyor? Kimin işine yarıyor? Ne kadarı haklı? Bu düşmanlık Çin ve Rusya’yı dost olarak görmemiz için yeterli mi? 

Bunlar ferasetli uzmanlarıyla konuşulması gereken sorular.

Ama unutmayalım: Düşmanı sık değişenin dostluğuna güven olmaz.

Okunma Sayısı: 2029
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil

    16.10.2024 12:23:45

    Üstadın, Risalei Nur'da Amerika'ya işaret etmesi, genel olarak hür dünyanın temsilcisi olması yönüyledir, karşısındakilerin de komünist dünyanın temsilcisi olmasıdır, bu nedenle cemaatimiz öteden beri meseleyi konjonktürel olarak ele almamış, iki kutupluluk gerçeğine göre değerlendirmiştir, bugün de halen durum değişmemiştir!!!

  • Ahmet Sabri Görmüş

    15.10.2024 10:42:32

    Amerika'da devletin siyonist lobinin kuşatmasında olduğundan halihazırda israilin maşası gibi kullanılmakta olması elbet tüm dünya gibi özellikle İslam alemini tedirgin etmekte olduğu gerçek, ancak geçmişte Kore'de komünizme karşı yanyana mücadele verilen devlet ile ilerde ortak noktalarda ittifak edilemeyeceğini kimse garanti edemez. üstad hazretleri "hem Amerika, hem Avrupa devletlerinin Kur'ân'a ve ittihad-ı İslâma taraftar olmaya mecbur olduklarını, elbette Risalei Nuru arayacaklarını ve Avrupa ve Amerika'nın islamiyetle hamile olup günün birinde doğuracağını ifade etmiş ise tavrımızı geleceğe yönelik belirlememiz ve kapıları açılmayacak şekilde kapamamız gerekmez mi? kimse Amerika ya da Avrupayı sevmek zorunda değil elbet, Konjonktürel davranmak akıllıca değil mi? Tabii ki bunu kukla devletler ve onların baştakileri ile yapmak zor ancak .. gelecekten ümitvarız Kaderin de bir hesabı var İnsanlık uyanacak/uyanmalı...

  • Halil

    14.10.2024 18:05:06

    Amerika bize dost mu, sorusundan ziyade, bugün Amerika'daki seçimlerde kimin destekleneceği konusuna odaklanmak lazım, Amerikan seçimleri bütün dünya için çok önemli, çünkü Siyonist lobi oradan güç alıyor, Papa bile en az zararlısını seçin dedi. Evanjelik ve damadı yahudi olan ve kudusü israilin başkenti olarak tanıyan Trump mı, yoksa, İsraile daha az müsamahakar Demokratların adayı mı?

  • Semanur Tunoğlu

    14.10.2024 13:15:19

    Rusya ve Çin Türklerin iki ezeli düşmanıdır. Ancak Amerika da bizim dostumuz değildir. Amerikanın ne iyiliğini gördük sayın hocam islam dünyası adına? Osmanlıyı Eilson prensiplerine dayanarak parça parça bölmediler mi? Nr dostluğu. Devletlerin dostluğu olmaz. Menfaati olur.

  • haydar karakuş

    14.10.2024 12:06:14

    toptancı olmak elbette doğru değil, ne Amerika'ya ne Avrupa'ya toptancı yaklaşmak bir şey kazandırmaz. NATO'ya girilmesinin haklı sebepleri vardır. medeni dünyayı(!) temsil eden bu gurubun karşısındakilere iştirak etmek te hiç doğru değil. Dünyada yeniden şekilleniyor gerekçesine dayanılarak mı böyle bir yazı keleme alındı bilmiyorum ama zamanlamasının (İngiliz'inin, Amerika'lısının Fıransızının, Almanyasının sınırsız destek vererek müslüman katliamı yaptığı şu zamanda) pekte uygun olmadığını düşünüyorum.

  • Salih baş

    14.10.2024 10:32:40

    Uygur Türkleri ne olacak

  • S.topuz

    14.10.2024 09:17:39

    "İki dehşetli harb-i umumînin neticesinde beşerde hasıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle kat'iyyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz, geri dönüp Hristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikata dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna' eden Kur'an ile bir musalaha veya tâbi' olabilir. O vakit dörtyüz milyon ehl-i Kur'ana kılınç çekemez." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Emirdağ-2 - 72, ..."Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir: Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyz ile hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi' san'atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takib eden bu birinci Avrupa'ya hitab etmiyorum. Belki felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiatını mehasin zannederek, beşeri sefahete ve dalalete sevkeden bozulmuş ikinci Avrupa'ya hitab ediyorum." Bediüzzaman Said Nursî, Lemalar - 115

  • Mustafa Said Kara

    14.10.2024 08:47:19

    Ahmet abi o Amerikanın üzerinden çok sular aktı. Afganistanı işgal etti, Irakta Ebu Gureyb cezaevinde yaşanılanlar unutulacak cinsten işler değil. Rusya ile dost olalım demiyorum. Ama amerika bugün islam dünyası için bir beladır. Nerde bir fitne varsa amerikan desteği ile islam dünyasında zuhur etmektedir.

  • Said Emre Dağ

    14.10.2024 04:49:34

    Ahmet hocam soruyu biz size soralım: "Amerika katil değil mi?"

  • Pelin Kurukahveci

    14.10.2024 01:02:30

    Bir de şunu ifade etmek istiyorum: eğer durum bu yazıda anlatılan gibiyse BOP eş başkanı diye Erdoğan'a yaptığımız eleştiriler boşa düşüyor o zaman.

  • Pelin Kurukahveci

    14.10.2024 00:48:34

    ABD İslam alemine düşmanlık yapmıyor mu? Afganistan ve Irak ve Suriye'de tecavüze uğrayan Müslüman kadınların âhı ne olacak?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı