"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Düğüne mazeret cenazeye hediye

Ahmet BATTAL
04 Ocak 2024, Perşembe
İnsana kırkına kadar düğüne gitmek, ellisinden sonra da cenazeye iştirak yakışırmış derler.

Doğru olabilir. 

Aradaki on yılı da herkes kendisi değerlendirsin! Hem o hem o. Ya da ne o ne de o!

Şaka bir yana, cenazeye gitmek kolay. En azından ölüme ve mezarlığa hazır olanlar için. Hele mevtaya haklarını helal etmek kolaysa.

Ama düğüne gitmek zor ve her geçen gün daha da zorlaşıyor. Zira düğüne “boş gitmek” kolay değil. Kınanmak ve hatta hak geçmesi riski var. “Dolu gitmek” ise, bilhassa bu hayat pahalılığında hiç kolay değil. 

Ortasını bulmak lazım ama nasıl?

Son zamanlarda yaygınlaşan bir düğün uygulaması vardı: Düğünlerde gelen hediyeler sanki ödünç verilmiş gibi görülüyor ve vakti geldiğinde denk şekilde iade edebilmek için kaydediliyordu. 

Bu usulün risklerinden, on sene önce, 19.08.2014 tarihli “Ödünç hediye” başlıklı yazımızda bahsetmiştik. 

https://www.yeniasya.com.tr/ahmet-battal/odunc-hediye_217398

Şimdilerde bu usul iyice “resmiyet”e dönmeye başlamış. 

Düğün sahipleri, neredeyse muhtar nezaretinde aleni defter tutturup hediyeleri oraya kaydettiriyorlar ve defteri de saklıyorlarmış. 

Hatta hediye verenler de düğün sahibinin ileride hediye verme sırası kendisine geldiğinde aldığı hediyeyi inkar etme riskine karşı hazırlık olsun diye defterde kendi adının bulunduğu sayfanın fotoğrafını çekiyormuş!

Pes. Tüccarın ticari defteri bile bu kadar sağlam delil sayılmaz!

Hediyesiz gelip düğün yemeği yiyen ise kınanıyormuş hatta ayıplanıyor ve meczup muamelesi görüyormuş...

Bu bir görenek ve görgü değil, galiba görgüsüzlük. 

Zira düğünde yemek dostlara ikramdır. 

İnsan ihsanen yedirdiği ve aslında unutması gereken bir yemek ikramını cari hesaba alacak yazar gibi yazıp takip ederek sonraki vakitlerde başa kakar mı? Yuh.

Bu uygulamalar bir gelenek ve töre de değil. Zira töre “hediye yargı işi değil gönül işidir” der. 

Kamusal bir sohbet sırasında dostlara ve akrabalara “bu iş nasıl bu hale geldi” diye sorduk. Herkes kendince izah getirdi. Baktık ki bu kötü gidişat insanlara makul görünüyor. 

Hatta biri şunları söyledi:

“Verdiği hediyeye uygun bir hediyeyi geriye alamayan biri alacağını icra yoluyla almış. Haberlerde çıktı. Millet de artık ‘icralık olmaktansa tedbirli olmak evladır’ diyor, kayıt tutuyor. Başka ne yapsın.” 

İzah ilginç geldi ve haberi bulduk. Tam çarpıtma haber. Şöyle:

Birisi bir tanıdığını “ben onun düğününde hediye takmıştım, o ise benim düğünümde hediye takmadı, alacaklıyım” diye icraya vermiş. Borçlu denilen de “böyle alacak mı olur” diyerek borca itiraz etmek ve takibi durdurmak yerine “böyle rezillik olmaz olsun, al paranı” diyerek, istenen parayı icra dosyasına gönüllü ödemiş. 

Yani iş aslında hukuka ve mahkemeye gitmemiş. Hakim “davacı haklı” dememiş. Gitse ne olmayacağı zaten belli. Ama haberde bunların hiç biri yok. 

Sen gel de o gence ve onun şahsında millete bunu anlat. 

(İşin fıkhî ve uhrevî boyutunu Süleyman Kösmene Hocamıza havale edelim ve ondan bekleyelim.) 

Elhasıl, göreneklerimizi ve dolayısıyla aile müessesemizi öldüren yeni virütik adetlere karşı dikkatli olmamız ve hatta gerekirse Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eliyle antivirüs projeleri geliştirmemiz lazım. 

Okunma Sayısı: 2653
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gül

    7.1.2024 09:12:10

    İç Anadolu da yaygın bir adet. Düğün davetiyesi dağıtılırken gömlek yada kumaş gibi maddi değeri daha yüksek eşyalarla eş dosta haber veriliyor. Eğer gömlek yada kumaş gibi şeyler ile düğüne davet edilen kişi taki yada dolar euro gibi bir hediye vermeyecekse bu davet hediyesi,almıyor zarfı davetiyeyi alıyor sadece.Altin yada dolar gibi hediye takanin evlenecek çocuğu yoksa yıllar sonra bile olsa telefon açıp takisini geri istiyor , benim düğün yapacağım bekar im yok diye. Çoğu zaman hediye taki takilani çok zor duruma düşüren bir gelenek maalesef...

  • Züleyha

    6.1.2024 23:03:41

    Fikrim, bu tarz merasimlerde beklenti maddiyat değilde, niyet, mutluluğu paylaşma olursa daha orta yol bulunabilir belki, zira dostlarımızın hem acıları hem mutluluklarını paylaşmak daha insani ve topum açısından daha güzel bir manzara oluşturuyor. Bir soru daha, ikinci evlilikleri düğünle yaparlarsa ne olacak ? :)

  • Züleyha

    6.1.2024 23:00:29

    Günümüz ekonomik şartlarında bunların gözetilmesi çok yanlış geliyor, İmkanı ölçüsünde,yada dostluğu nisbetinde kişiler zaten ona göre hediye takıyordur.Hediye takan kişi taktığı hediye miktarı üzerinden beklentiye girmemeli.Bu tarz merasimler eşiniz, dostunuz katıldığında keyifli hale geliyor, zira bazen olurki kimse olmazsa "paran bile para ettmez" derler. Beklentiye girme durumu varsa aile arasında nikahını kıysın bitirsin. şöyle bir şey somak isterim, çocugu olmayan insanlar var, dostları yada akrabalarından birinin çocuğu oluyor, o çocuk için hediye veriyor, aynı çocuğun sünneti oluyor, hediye veriyor, o çocuk büyüyüp evleniyor hediye veriyor, hem maddi olarak hemde vakit olarak size zaman ayiriyor, o zaman bu dostların durumu ne olacak? onlara yazık degilmi ? :)

  • Evren

    5.1.2024 07:37:30

    En son kızımızı evlendirdik. Tüm akrabalara aleni söyledim. Allah namına karşılık beklemeden takacaksanız takın dedim. Borç veya karşılık beklemek niyetiyle kimse altın takmasın dedim. Hiç bir akrabam da bu uyarımdan gücenip bana küsmedi. Takan da yine Altınını taktı. Bu kötü adeti düzeltirse ancak yine nur talebeleri düzeltir. Zaten kimse minnet altında kalmak istemez. Hele 2. Mektuptaki hediye bahsini okuyorsa.👍✨️✨️✨️✨️

  • Evren

    5.1.2024 07:33:40

    Kesinlikle zalimce ve bir mümine yakışmayan bir adettir. Hatta bidat olabilir. Her ailenin durumu bir değil. Ve sırf altın ve para sebebiyle düğünlere gidilmiyor. Allah namına vermeli Allah namına Almalı. Yoksa vermemeli. Karşılık beklememeli. İnsanları böyle manevi ve maddi minnet altına sokmak boş boğazlıktan başka bir şey değil. Çok geniş bir aileye sahip bir kardeşiniz olarak bunu söylüyorum. Hatta nurları okuyan bir kişinin de bunu benimsemesini en iyi kelime ile tuhaf buluyorum.

  • Sema Tunoğlu

    4.1.2024 22:21:57

    Said Yüksekdağ abi neden saçma olsun ki? Borç alıp vermekte rızai ilahi dairesinde yapılabilir. Çoluğu çocuğu olmayanlar da ona göre planlamasını yapıyor. Geri istemeyeceği tarzda takısını takıyor. Siz belki olaydan uzaksınız ama bu adetin cari olan kuralları ilgilileri tarafından biliniyor.

  • S.topuz

    4.1.2024 21:46:01

    Vay canına! Demek ki her şey menfaate ve çıkara dönüşmüş. Karşılıklı yardımlaşma, dayanışma diye bir şey kalmamış! O halde herkes kendi düğününü kendi başına yapsın ve kimsenin minneti altına da girmemiş olur! "Az veren Candan, çok veren Maldan." diyecek oldum, fakat yine de vaz geçtim! Öyle bir yardımlaşma olsa nolur, olmasa nolur! Olmasa daha iyi yani! Herkes kendi yağıyla kavrulur, olur biter! 🤑🤑🤑🙌🌷🤲🌷😞🌙☝️🕊🕊🕊🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Said Yüksekdağ

    4.1.2024 16:32:23

    Bence de çok saçma bir âdet. Hediye verme gönül işidir ve rıza-yı İlâhi esas olmalı. Ahmet Ağabeyim peki, düğünlere gidip altın takan kişilerin hiç düğünü olmazsa ne olacak? Kapı kapı dolaşıp "Benim oğlum evlenmiyor. Bu yüzden sizin düğünde taktığım altınımı geri istiyorum." mu diyecek?

  • Sema Tunoğlu

    4.1.2024 11:54:51

    Esasında kötü bir şey değil bu. İnsanlar arasında bir yardımlaşma oluyor. Buna ödünç derler iç anadolu taraflarında. Ödünç veriyorsun. Sonra da senin düğün derneğin olunca sana geliyor. Karşılıklı da olsa bir yardımlaşmadır. Hatta kişi böyle böyle birikim yapıyor diyebiliriz. Hali vakti oldukça evlenen ailelere altın götürüp bir nevi tasarruf yapmış oluyor. Elbette ki istisnalar olabilir ama istisnalar kaideyi bozmaz.

  • Sefer Akgül

    4.1.2024 11:25:43

    Hocam hediye yerine altın takma demeli

  • Murat Cansız

    4.1.2024 08:04:24

    Kalemine sağlık Ahmet hocam

  • Cemal Özkaya

    4.1.2024 06:36:39

    Evet bu adet maalesef var. Tayini çıkan bir arkadaşa ödeyemem bir daha göremem korkusuyla borç olarak oğlunun düğününde taktığı altını verdiğini bir bayan arkadaş anlatmıştı. Düğünde takılan borç olur mu böyle iyilik mi olur benim geri vermeye gücüm yoksa n'olacak bu nasıl Müslümanlık desemde borç olarak kimse birşey takmasın desemde hiçbir geçerliliği yok çünkü bizim hanımda bize taktılar takmadılara göre gidiyor düğün veya nişanlara.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı